15 Temmuz’dan sonra daha çok gündeme gelen terör gazilerinin dramını AVAZTÜRK yazarı Nuray Başaran kaleme aldı. Güneydoğu’daki vatani görevi sırasında vücuduna aldığı şarapnel parçasının sebep olduğu hastalık nedeniyle 23 Eylül 2016 tarihinde hayatını kaybeden Osman Aslan’ın hikayesini yazan Başaran ( https://www.avazturk.com/yazar-15-temmuz-gazileri-ve-digerleri-897.html), aynı zamanda 20 bine yakın kişinin de umudu oldu.

GAZİLİK ÜNVANI İÇİN “UZUV KAYBI” KOŞULU

AVAZTÜRK Yazarı Nuray Başaran’ın köşesine taşıdığı dramın en önemli sebebi ise Gazilik unvanı için gerekli olan “uzuv kaybı” zorunluluğu. Osman Aslan, uzuv kaybına uğramadığı için gazi sayılmadığı gibi, terör saldırısı sırasında vücuduna yerleşen ve çıkarılamayan şarapnel parçasının sebep olduğu ölüm nedeniyle de devlet nezdinde şehit sayılmadı.

Bu şekilde 19 bin civarında mağdurun olduğu öğrenilirken, uzuv kaybı yaşamamasına rağmen kaybettiği yaşam kalitesini yeniden kazanabilmek için gerekli olan tedavilerin altında ezilen, on binlerce liralık tedavi masraflarını cebinden karşılamak zorunda kaldığı için bankaların kredi tuzağına düşen mağdurlar seslerine ne TSK’ya, ne Hükümetlere ne de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına duyurabilmiş. Çaldıkları her kapı yüzlerine kapanmasa da taleplerine dair kapsamlı bir inceleme araştırma bile yapılmadan konu sümen altı edilmiş.

AVAZTÜRK olarak, şehit ve gaziler için hassasiyet gösterdiği bilinen hükümet ve Cumhurbaşkanı dahil herkesi, bu ülke için askerlik mükellefiyetini yerine getirirken veya kamu hizmeti sırasında yaralanmasına karşın uzuv kaybı yaşamadı diye gazilik unvanı verilmeyen 20 bine yakın mağdurun sesini duymaya davet ediyor ve konunun takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.

AVAZTÜRK