Gerek terör örgütü FETÖ’nün ve gerekse de PKK/YPG’nin inlerinde rahat uyuyamadıklarını ifade eden Yılmaztekin, “Artık herkes bilmelidir ki bu sözün muhatabı Türkiye'nin bekasını hedef alan ve terör faaliyetinde bulunan tüm odaklardır. Terör örgütlerini hem lojistik hem de finansman olarak destekleyenler hiç şüphesiz ki akan binlerce masumun kanının failidir” dedi.

KILIF BULMAYIN

Kemalettin Yılmaztekin, bazı ülkelerin terör örgütleri FETÖ ve PKK’lılara sığınma hakkı vermelerine sert tepki gösterdi. Terör örgütlerinin elemanlarına siyasi sığınma hakkı verenlerin “ifade” ve “demokrasi” kılıfının arkasına saklandıklarını vurgulayan Yılmaztekin şunları söyledi:

“Terör örgütü mensuplarına siyasi sığınma hakkı verenlerin, illegal her türlü faaliyetlerini görmezden gelerek bunu demokrasi ve ifade özgürlüğüyle gerekçelendirmeye çalışanların insanlık nezdinde hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. Vakit artık herkesin aklını başına alması gereken vakittir diye düşünüyorum. Zannediyorum ki "Bir gece ansızın gelebiliriz." sözünü söylerken ne kadar ciddi olduğumuzu, bunun kuru ve içi boş bir kabadayılık olmadığını herkes görmüştür. Artık herkes bilmelidir ki bu sözün muhatabı Türkiye'nin bekasını hedef alan ve terör faaliyetinde bulunan tüm odaklardır. Herkes bilsin ki Türkiye yanı başında gayrimeşru hiçbir oluşuma müsaade etmeyecektir.”

SIRADA KANDİL VE SİNCAR VAR

TSK’nın Afrin’e başarılı bir operasyon düzenlediğine dikkat çeken Yılmaztekin, sıranın sincar ve Kandil’e geldiğini ifade etti. Yılmaztekin, sözlerini şöyle tamamladı:

“Afrin'i nasıl temizlemişse Menbic, Rasulayn, Tel Abyad sırası geldiğinde öyle temizlenecek inşallah. Kandil, Sincar ve terör tehdidi gördüğü her yere de müdahale etmekten çekinmeyecektir Türkiye.Yeniden dirilişimizi akim kılmak isteyenler ve içerideki iş birlikçileri için artık zemberek boşalmış ve yolun sonu görünmüştür.

Terör örgütlerinin arkasına saklanarak bulunduğumuz coğrafyayı dizayn etmek isteyenler bölgesinde güçlü bir Türkiye'yi minder dışına itmek için her yolu denemektedir. 7 Şubat MİT krizindeki ahlaksızlığı basın ve ifade özgürlüğü sosuyla servis edenler 17-25 Aralık Emniyet-yargı kumpasıyla siyaset kurumunu esir almaya kalkmış, hainliğin sonu ekmeğini yediği milletin üzerine helikopterler, tanklar ve tüfeklerle kurşun sıkmaya kadar varmıştır. Aslında tüm bu yaşananlar terör örgütleri eliyle Türkiye'yi hizaya getirme gayretinden başka bir şey değildir. Siyasi ikballeri uğruna bu hainliklere ortak olanlar mahşeri vicdanda yargılanmış, sadece sandığa gömülecekleri 2019 seçimlerini beklemektedirler.”