Bu yazıyı okurken lütfen sakinleştirici alın!

15 Temmuz Kanlı Darbe girişiminin nasıl bağıra bağıra geldiğini anlamanızı kolaylaştıracak, daha nice darbe girişimlerine nasıl gebe olduğumuzu ortaya koyacak çok somut bir bilgi aktaracağım sizlere…

Yazımızın kahramanı, Astsubay eşinin mesleğinden olmaması için iki yıl boyunca FETÖ’cülerin şantajına boyun eğmek zorunda kalan Mine Ö.

Bütün servetini şantaj ve tehditle FETÖ’cülere kaptırır.

Gün gelir artık kaybedecek bir şeyi kalmayan Mine Ö, bütün yaşadıklarını savcıya anlatır.

Erzincan ve İzmir’de Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki FETÖ’cü yapılanmaya dair ihbarda bulunur. Bu yapının kendisine yaşattıklarıyla ilgili tek tek suç duyurusunda bulunur.

Mine Ö, 2015 yılı Ekim ayında, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nda FETÖ ile mücadelede nam salan Okan Bato’ya saatlerce ifade verir.

FETÖ’nün, Erzincan 3. Kolordu Komutanlığı’ndaki yapılanmasını tek tek anlatır. Örgüt için asker kişilerin kurban v.s adı altında nasıl para topladığından tutun da Kolordudaki FETÖcülerle ilgili açılan soruşturmaların nasıl kapatıldığına ve bu soruşturmaların muhatabı olan askerlerin nasıl ödüllendirildiğine kadar her şeyi anlatır.

TSK’daki FETÖ yapılanmasının Darbe yapmaya hazırlandığını bile söyler.

3. Kolordu Komutanlığı’nda, 26 astsubayın adının geçtiği FETÖ soruşturmasını “FETÖcü değil” raporuyla kimlerin kapattığını anlatır. O isimlerden biri olan Tuğgeneral Ekrem Çağlar 15 Temmuz sonrasında Darbeye iştirakten tutuklanır, ancak Çağlar’a bu işlemi yaptırdığı söylenen diğer isim Genelkurmay’da çok önemli bir göreve getirilir.

Bu arada kolordudaki o FETÖ’cü olmakla suçlanan ve soruşturma geçiren 26 Astsubay çok kritik yerlere tayin edilir: Kıbrıs’a ,  Kütahya’ya, Özel Kuvvetler Komutanlığı’na  hatta Genelkurmay Başkanlığı’na İstihbarat dairesine…

Savcı Bato, Mine Ö’nün ifadesini aldıktan sonra; iddialarıyla ilgili yetkisiz olduğu gerekçesiyle dosyayı Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir.

Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı ise dosya için Cumhuriyet Savcılarından Hasan Karaman’ı görevlendirir.

Hasan Karaman, Kütahya’da ikamet eden Mine Ö’yü İzmir’deki suç duyurusuna binaen Erzincan’a davet eder. Mine Ö, Erzincan’a savcı Karaman’ın makamına gittiğinde önce saatlerce bekletilir. Ardından Mine Ö hakkında 10’un üzerinde soruşturma başlatan savcı Karaman, Mine Ö’yü tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk eder.

Savcı Karaman’ın, TSK içindeki FETÖ yapılanmasına dair yaşadıkları ve tanık olduklarını tek tek anlatan Mine Ö. için başlattığı soruşturmaların niteliği de ilginçtir; dolandırıcılık, şantaj ve hırsızlık gibi itibarsızlaştırıcı suçlamalar. Bu çerçevede açılan soruşturma sayısı ise 13’tür. Bu soruşturmaların kiminden dava açılır ve Mine Ö. tutuklanarak Erzincan T Tipi Cezaevi’ne konulur.

Yaşadıklarını kabullenmeyen, kendisine kurulan kumpası bozmaya çalışan Mine Ö, Cezaevinden Cumhurbaşkanlığı ve HSYK başta olmak üzere aklına gelen her makama şikayet dilekçeleri gönderir.

Bir süre sonra cezaevinden tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Mine Ö, bu kez Genelkurmay’a davet edilir. Burada 12 saat boyunca esir alınır ve iddialarıyla ilgili psikolojik baskıya maruz bırakılır.

Aylar geçmiş olmasına rağmen hiçbir kurumdan şikayetlerine cevap alamamışken, 15 Temmuz Kanlı Darbe girişiminin hemen sonrasında, dilekçe gönderdiği tüm kurumlardan peş peşe cevaplar gelmeye başlar. Bu kurumların Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığına yazdıkları yazı üzerine burada da Mine Ö’nün mağdur olarak yer aldığı soruşturma açılır. Peki bu soruşturma için kim görevlendirilir dersiniz?

Mine Ö’nün İzmir ve Erzincan’da TSK içindeki FETÖ yapılanmasına dair suç duyuruları üzerine hakkında dolandırıcılık, hırsızlık, şantaj, tehdit gibi itibarsızlaştırıcı soruşturmalar açıp tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk ederek tutuklatan savcı Hasan Karaman.

Mine Ö.’nün suç duyuruları üzerine HSYK tarafından hakkında soruşturma açılan savcı Hasan Karaman.

Karaman’ın Mine Ö.’yü tutuklattığı sıradaki kalemi de FETÖ’den tutuklanmıştır bu arada.

Yeni kalemi Mine Ö.’yü arayarak, savcı Hasan Karaman’ın kendisini “müşteki” olarak davet ettiğini, gelmemesi durumunda zorla getirilme kararı çıkaracağını söyler.

FETÖ’nün, 1 dolar üzerinden kripto iletişim modelinden himmet ağına, TSK içerisinde EDOK’a kadar uzanan bağlantısından halen çok kritik bir göreve atanmış bulunan büyük abisine kadar bütün sırlarını bilen Mine Ö, Erzincan’a müşteki olarak davet edilirken gittiğinde susturulmak için tekrar cezaevine konulmayacağının garantisi olmadığını söylüyor. Haksız da sayılmaz.

İddialarına yönelik açılan soruşturmada, hakkında onlarca şikayet dilekçesi verdiği ve uydurma gerekçelerle tutuklanmasına sebep olan bir savcı görevlendiriliyorsa, tutuklanmayacağı garantisini kim verebilir?

Üstelik o gün sadece kolorduda görevli bir ismin ortak olduğu kumpasla tutuklandığına inanan, aynı ismin 15 Temmuz sonrasında Genelkurmay karargahında önemli bir göreve getirilmesi karşısında şoka uğrayan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve komutanların dün gerçekleştirdiği Erzincan ziyaretine bile anlam yükleyecek kadar güvensizliğe sürüklenen birini, yargının adil işlediğine, hukukun üstünlüğüne, FETÖ ile mücadele edildiğine kim nasıl inandırabilir ki?

Bunlara olan inancımızı biz bile kaybetmişken, bunca şeyi yaşayan biri nasıl inansın, nasıl güvensin!..

Önceki ve Sonraki Yazılar