Erdoğan'dan Muharrem İnce'ye tokat gibi cevap

Erdoğan'dan Muharrem İnce'ye tokat gibi cevap

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna dönüşü gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Muharrem İnce'nin FETÖ elebaşı Gülen'in ABD'den iade başvurusuyla ile ilgili yaptığı açıklamalara sert cevap verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerikalılar beni aradı, Gülen usulüne uygun istenmedi" diyen CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'ye “Amerikalılar Sayın İnce’yi niye arasınlar? İade konusunun muhatabı ya da yetkilisi olmayan birini ne diye arasınlar?" diyerek "Hukuk denen bir şey var. Kaldı ki biz onun iddialarının aksine, FETÖ ile ilgili bir meselede hiç bir zaman ‘120 koli’ diye bir ifade kullanmadık. Biz ’85 koli’ dedik. Yok efendim neymiş? Hepsi gazete kupürüymüş! Peki o zaman o kişinin parlamentoda kürsüden salladığı o gazete kupürlerine ne demeli? Dara düştüklerinde yaptıkları tek iş meclis kürsüsünden gazete küpürü sallamak." açıklamasında bulundu.

YA TUTARSA DİYE...

Adalet Bakanlığı'nın ABD’ye gönderdiği koliler, FETÖ’yle ilgili bugüne kadar açılan davalar ve iddianamelerden, onların belgelerinden oluştuğunu belirten Erdoğan "Dolayısıyla söyledikleri doğru değil. Yalan bunların ruhuna işlemiş. Bu konuda dürüst isen, samimi isen yapacağın iş nedir? Adalet Bakanlığı’na müracaat edersin, ‘Bakın siz böyle böyle diyorsunuz ama bize de böyle bir şey geldi’ dersin. Konuyla ilgili olarak Başbakan Yardımcımız Bekir Bozdağ çok sert bir basın açıklaması yaptı. Fakat bunların hiç umurlarında değil. Yaptıkları iş, ya tutarsa, ya vatandaş inanırsa mantığıyla, yalan söylemekten ibaret.” dedi.


İSRAİL'E YAPTIRIM VE BOYKOT

“Bu hususta İslam İşbirliği Teşkilatı olarak, bunların ürünlerine yönelik bir boykot uygulanması konusunda tavsiye kararı aldık. Temenni etmeni ederim ki İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler alınan tavsiye kararı doğrultusunda boykot uygulamasına girerler; neticede oralardan artık herhangi bir ürün alınması da söz konusu olmaz. Tabii ki bizde aynı şekilde bu durumu gözden geçireceğiz. Türkiye olarak orayla olan münasebetlerimizi, özellikle ekonomik, ticari ilişkilerimizi masaya yatıracağız. Önümüzde malum seçim var, seçimin ardından bizler de bu istikamette adımlarımızı atacağız.”

“Bağımsız soruşturma komisyonunu kurma kararı verdik. Ama bu tür bir komisyonun kurulmasının da ötesinde, Kosova’da olduğu gibi, Bosna Hersek’te olduğu gibi orada Birleşmiş Milletler’in bir barış gücünün oluşturulması için de tavsiye kararı aldık. Bunun caydırıcı olacağını; İsrail’in, Birleşmiş Milletler güçlerine kurşun sıkmasının kolay olmayacağını düşünüyoruz.”

TRUMP'IN KUZEY BATI SURİYE KARARINA CEVAP

Kuzey Batı Suriye’ye Amerika’nın ne yardımı var? Kuzey Batı Suriye’de zaten Rusya var. Bu pek tutarlı bir açıklama değil. Amerika daha çok Menbiç tarafında. Zaten şu anda Amerika’nın oralardaki yardımı da YPG’ye yönelik silah ve mühimmat. Amerika’nın oralarda insani yardım faaliyetleri yok. Ayrıca İdlip’te, Duma’da ABD yok. Oraların hepsi, Afrin dahil o bölge, şu anda Rusya ile bizim ortak çalışmalar yürüttüğümüz bölge”.

Dünya beşten büyüktür’ ifadesi, Trump’un son tutumlarının ardından, Avrupa’da da, ‘Dünya birden büyüktür’ gibi bir anlayışı oluşturmaya başlamış gibi görünüyor. Sizin de böyle bir gözleminiz var mı?

-Benim gözlemim, o beşin içinde yer alanlar konuyla pek ilgilendirmiyorlar. Beşin dışındakiler ise, ne yazık ki, sadece ‘Haklısın, doğru söylüyorsun’ diyorlar. Ama bir şey yapmaya gelince onlarda da pek bir hareket yok. 24 Haziran seçimlerinden sonra, bu konunun üzerinde daha fazla durmamızın faydalı olacağına inanıyorum. Bu konuda sadece bizlere değil, basına da ciddi görevler düşüyor. Medya mensuplarımız, dünyanın çeşitli ülkelerine giderek oradaki medya mensuplarıyla bu tür konuları konuşabilirler. 

Benim, biliyorsunuz, ‘Dünya Beşten Büyüktür’ adlı bir kitabım var. Gelen misafirlere hediye ediyorum. İlgilerini çekiyor. Ama uluslararası camia nezdinde, ‘Dünya beşten büyüktür’ konusunu çok daha iyi işlememiz lazım. Ben BM Genel Kurulu’ndan ümitliyim. Genel Kurul’a bir tez getirdiğimiz zaman dikkat çekiyor. Bunun zamanlamasını çok iyi yapmamız lazım. Ona göre de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na bunu getirmemiz lazım.”