FETÖ’cü Gizli Tanık GARSON tarafından 18 Nisan 2017 günü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilen dijitallerle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Adli Bilişim Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan 5 Haziran 2018 “Teknik Çıkarım (Export) Raporu” ortaya çıktı. AVAZTÜRK’ün ulaştığı rapor, GARSON tarafından teslim edilen dijitallerdeki FİŞLEME listelerinde yer aldığı gerekçesiyle 9103 Emniyet mensubunun 26 Nisan 2017 günü İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınıp 8 Temmuz 2018 günü de KHK ile ihracına kadar uzanan sürecin hukuksuzluğunu bir kez daha ortaya koydu.

RAPOR’DA İÇ VE ULUSLARARASI HUKUK’UN ARADIĞI TEMEL KURALLAR GÖZARDI EDİLMİŞ

Hem iç hukukumuzda hem de bağlı olduğumuz uluslararası hukukta, bir dijital materyalin hukuki delil kabul edilmesi için “Sayısal Verilerin Doğrulanması: Kaynak ve Sahtecilik Tespiti”için gerekli olan kriterlerin, EGM tarafından hazırlanan “Teknik Çıkarım (Export) Raporu”nda gözetilmediği, incelemeye konu dijitallerdeki;

1. Kayıtlı olduğu sistemden elde edilen tarih özellikleri,

2. Üst veriden elde edilen tarih özellikleri,

3. Üst veriden elde edilen diğer özellikler,

4. Oluşturulduğu ya da değişikliğe uğradığı uygulamanın bıraktığı kalıntılar,

5. Kaynağı

gibi ana başlıkların görmezden gelindiği ortaya çıktı.

FETÖ’cü Gizli Tanık GARSON tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına “teslim edilen”dijitallerin, Lexar marka, 1000X model, 64 GB sığalı, üzerinde Porteus Kiosk adlı Linux işletim sistemi kurulu, seri numarası noksan olan SD bellek kartı, ile Samsung marka, seri numarası noksan, 32 GB sığalı, üzerinde Porteus Kiosk adlı Linux işletim sistemi kurulu modeli ve seri numarası noksan olan SD bellek kartından oluştuğu öğrenildi.

Söz konusu dijitaller üzerinde EGM tarafından yapılan incelemeyle hazırlanan raporda, yapılan işlem ve incelemelerin “Uluslararası Adli Bilişim Standartlarına uyumlu”olduğu vurgusu yapılmasına karşın, bu standartlara uygunluk açısından başlıca “iç tutarlılık”testlerinden;

1. İncelenen materyalde kayıtlı dosya sistemlerinin tipleri,

2. Bu dosya sistemlerinin oluşturulma tarihleri,

3. Bu dosya sistemlerinde kayıtlı dosyaların tarihsellik özellikleri

gibi unsurlarının incelemesinin eksik olduğu, aynı standartlara dayalı olarak başlıca dış denetim unsurlarından;

1. Lexar marka, 1000X model SD bellek kartının piyasaya sürülüş tarihi,

2. Porteus kerneli 3.17.4 sürümünün çıkış tarihi

gibi unsurlarının incelemesinin eksik olduğu görüldü.

Adli Bilişim uzmanı Koray Peksayar, EGM’nin GARSON tarafından teslim edilen dijitallere dair hazırlanan raporunda, Uluslararası Adli Bilişim Standartlarına dayalı olarak iç ve dış denetim unsurlarının eksik olması nedeniyle, kıyaslanmalarının ve elde edilip incelenen materyalin tahrifata uğramış olup olmadığının, tarihleri ileri-geri alınarak kaydedilmiş dosyalar içerip içermediklerinin ve sahtecilikle oluşturulmuş veri içermeleri olasılığının üzerinde durulmadığının görüldüğünü belirtti.

EGM Raporuna dair bir analiz hazırlayan Koray Peksayar ve AVAZTÜRK’ün ulaştığı Adli Bilişim Uzmanları, Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Adli Bilişim Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Teknik Çıkarım (Export) Raporu”nda gözardı edilen ya da tespiti yapılmayan nedenlerle, GARSON tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edilen materyallerin içerdiği verilerin; eksik görülen tutarlılık denetimleri olmadan, dış veri denetimleri ile desteklenmeden, fiziksel delillerle uyumluluğu, yani olmuş olayların bıraktığı izlerin doğrulaması yapılmadan delil olarak kabul edilmelerinin, hem iç hukuk hem de bağlı bulunulan Uluslararası Hukuk ile tarafı olduğumuz “Uluslararası Adli Bilişim Standartlarına”göre mümkün olmadığını belirttiler.

DİJİTALLERİN OLUŞTURULMA, DEĞİŞTİRİLME, EKLEME-SİLME İŞLEMLERİNİN ZAMANSAL DEĞERLERİ NEDEN GÖZARDI EDİLDİ?

Bu arada, FETÖ’cü Gizli Tanık GARSON tarafından teslim edilen dijitallerde yer alan FİŞLEME listelerindeki Emniyet personelinin, haklarındaki adli soruşturma ve devam eden davalara gönderilen bilgi formlarında fahiş hatalar olduğu gözlemlenmiş, GARSON’un 27 Nisan 2017 tarihli savcılık ifadesinde, dijitallerdeki bilgilerin en son Mart 2015’de güncellendiğini belirtmesine karşın bazı personelin Haziran 2016 hatta Mayıs 2016 tarihlerine ait bilgilerinin bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Dijital verilerde Uluslararası Adli Bilişim Standartlarına uygun inceleme yapılması durumunda, GARSON tarafından teslim edilen dijitallerin ilk oluşturulmasından en son işlem gördüğü tarihe kadar tüm bilgilere ulaşılabileceği, bunun da FİŞLEME dijitallerinin FETÖ’nün bir planı dahilinde savcılığı teslim edilip edilmediğini, GARSON’un muhtemel kumpasının halen Emniyet içerisinde görev yapan işbirlikçilerinin bulunup bulunmadığını ortaya çıkarabileceği belirtildi.

Bilindiği gibi, GARSON tarafından teslim edilen dijitallerde, Rus Büyükelçi Andrey Karlov suikastının zanlısı Mert Mevlüt Altıntaş ile geçtiğimiz günlerde makamında şehit edilen Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’nin katil zanlısı İsmail Hakkı Sarıcaoğlu “daha önce örgütün sohbetlerine katılmış ancak daha sonra irtibatını kesmiş kişiler”kategorisinde kodlandığı için haklarında bir işlem yapılmamıştı. Rize Emniyet Müdürü Verdi ile ilgili soruşturmada bu bilginin ortaya çıkması üzerine dijitallerdeki fişleme listelerinin “FETÖ tarafından kendi mensuplarını gizlemek maksadıyla renklendirilip renklendirilmediğinin araştırılmaya başlandığı”bilgisi kamuoyuna yansımıştı.

Öte yandan, dijitallerdeki FİŞLEME listelerinin Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Bilgi Sisteminden çekilen formlarda yapılan değişiklikler sonrasında oluşturulduğu yönünde ciddi iddialar ortaya atılmıştı. Dijitallerde Uluslararası Adli Bilişim Standartları ve iç hukukun delil kriterlerine göre yapılacak bir teknik inceleme ile bu iddianın doğrulatılmasının da mümkün olabileceği öğrenildi.

TARİH SİLSİLESİNDE SKANDALLAR ZİNCİRİ

Bu arada, FETÖ’cü Gizli Tanık GARSON tarafından 18 Nisan 2017 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim edilen ve içerisinde Emniyet personeline dair FİŞLEME bilgilerinin bilindiği 2 adet SD kart sebebiyle 26 Nisan 2018 günü 9103 Emniyet personelinin açığa alınmasına karşın, dijital verilerin içeriğine dair GARSON’un ifadesinin 1 gün sonra 17 Nisan 2017 günü alındığını AVAZTÜRK Genel Yayın Yönetmeni Zihni Çakır ortaya çıkarmıştı.

Skandalın bununla da sınırlı kalmadığı, 26 Nisan 2017 günkü açığa alma kararından sonra Türkiye genelindeki savcılıklara SD kartta yer alan isimlerle ilgili soruşturma açılması yönünde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yazı yazıldığı, ancak bu yazı yazıldıktan sonra açılan soruşturma ve davalarda, dijitallerle ilgili hiçbir teknik raporun bulunmadığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının da hukuki olarak delil kabul edilmesi mümkün olmayan dijitallere dayanarak 9103 kişi ile ilgili adli işlem yaptığı öğrenildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Adli Bilişim Şube Müdürlüğü tarafından dijitallere dair teknik inceleme raporunun 5 Haziran 2018 tarihinde tamamlanmış olmasına ve bu rapora göre dijitallerin hukuki bir delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmamasına karşın 8 Temmuz 2018 günlü KHK ile bu dijitallerdeki fişlemelere göre ihraç kararının uygulanmasının da yasa ve anayasaya aykırı olduğu değerlendirmesi yapıldı.

Ortaya çıkan EGM Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Adli Bilişim Şube Müdürlüğü “Teknik Çıkarım (Export) Raporu”nun, 9103 kişilik açığa alma ve ihraç listesinde bulunan ve halen haklarında adli işlem sürenler için gerek soruşturma gerek yargılama gerekse İSTİNAF ve YARGITAY safhaları ile OHAL İnceleme Komisyon aşamasında önemli bir delil kabul edilmesi gerektiği belirtildi.

İŞTE EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SİBER SUÇLARLA MÜCADELE DAİRE BAŞKANLIĞI ADLİ BİLİŞİM ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANAN 5 HAZİRAN 2018 TARİHLİ RAPOR İÇİN TIKLAYINIZ

EGM’NİN 5 HAZİRANN 2018 TARİHLİ RAPORUNDAKİ EKSİKLİKLERİN DE TESPİT EDİLDİĞİ ADLİ BİLİŞİM UZMANI KORAY PEKSAYAR TARAFINDAN HAZIRLANAN RAPOR İÇİN TIKLAYINIZ