Vaktiyle yitirilen geçmiş, şimdiki zamanda suçluluk olarak karşımıza çıkıyor. Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PKK’nın kolu PYD 2 Türk tankını Alman yapımı güdümlü Milan füzesi ile vurdu. Şimdi yanıtı aranan soru bu silahlar PYD’nin eline nasıl geçti?

Koca koca adamlar bu soruya yanıt aramakla meşgul!

Meşguliyet dediysem, farz-ı muhal, çünkü savaşta herkes korkaklardan değil, aslında cesurlardan korkar. Cesurlar yanında korkak kalmak fena koyar adama.

Gerçeği söylemek için cesurlara ihtiyaç var; ama bu günlerde korkmak, susmak çokça işe yarıyor…

İşte Milan füzeleri karşısında hal bu…

Malumun ilamı gibi bir şey; TSK, füzelerin menşeini NATO’ya sorma karar almış!

Almış da sorabilecek mi? 
Yanıtını bildiği soruya yanıt aramak, berbat bir şey olmalı…

Oysa 2015 yılının Eylül ayında bu silahların PYD’nin elinde olduğu biliniyordu. Almanya 2014 yılında Peşmergeye DAEŞ’e karşı Irak ve Suriye’de  kullanılmak üzere tam 500 Milan tipi tanksavar füze ve bunları 30 fırlatma sistemi vermişti.

Bu bilgi devlet sırrı değil...

İlgili ve ilgisiz devlet kurumlarının bilgisi var Milanlardan…

Şimdi kafayı kuma gömmenin nedeni ne?

Tarih nedense bu günlerde hep günahkârları anımsatıyor bu coğrafyada…

O anımsatmanın nedeni Peşmerge’ye Milanları kullanmayı TSK öğrettiğinden olmasın.

Haliyle peşmerge de peşmergeliğini yaptı ve tuttu o 500 füzeden 213’ünü PKK/PYD’ye verdi. Bununla da kalmadı peşmerge TSK’dan öğrendikleri ile eğitti de PKK/PYD’lileri. Füze kullanmayı anlattı.

Füzelerin bir bölümünü Irak’ta aldı PKK diğer bölümünü de Kobani’yi kurtarmaya giden peşmergeler buradan ayrılırlarken bıraktılar PYD’ye…

Anlayacağınız, cehennemin de bir masumiyeti var; çünkü cehennem de cehennem olmadan önce mazlumlar coğrafyasıydı…