Soylu'dan Kılıçdaroğlu'na sert cevap!

Soylu'dan Kılıçdaroğlu'na sert cevap!

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk'un cenazesine saldıranlardan biriyle karakolda çekilen fotoğrafı sonrasında CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun sözlerine Soylu cevap verdi.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk'un cenazesine saldıranlardan Murat Alp'in, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla karakolda çekilen fotoğrafı sosyal medyada tartışma yaratmıştı. Bakan Soylu dün sosyal medya hesabından fotoğrafla ilgili açıklama yaptı.

Soylu açıklamasına 'Aşağılıksınız' satırlarıyla başladı ve özetle şunları paylaştı: 

"O akşam Ankara Valisi ve Ankara Emniyet Müdürü ile birlikte olayın gerçekleştiği mezarlığa, akabinde bilgi almak, ailenin mezar yeri değerlendirmesini beklemek ve karakolun önünde bir araçta bekleyen Aysel Tuğluk ile görüşmek için için karakola gittik.

...Heyetle birlikte 1 saat kadar olayların videosunu izledik. Yaklaşık 3,5 saat karakolda bulunmamızın ardından olayla ilgili yapılması gereken gözaltı talimatlalarını verip karakoldan ayrıldık. Bu esnada orada bulunduğumuzu bilen mahalle eşrafı karakolda bizimle fotoğraf çekilmek istedi ve ayrılırken bir çok kişiyle fotoğraf çekildik.

...Talimatlarımız sonrası tahkikatın derinleştirilmesi sonucu 48 kişinin ifadesi alındı ve ifadesi alınan bu şahısta savcının talimatıyla ertesi gün gözaltına alındı ve halen gözaltındadır.

Mahalle eşrafının bizimle fotoğraf çekme talebi, talimatlarımız sonucu yapılan incelemede fotoğraf çekilenlerden birinin de gözaltına alınması, fitne gerçeğini değiştirmez. Tam tersine bu konudaki hassasiyetimizi ve olaya bakışımızı ortaya koyar."

KILIÇDAROĞLU: O FOTOĞRAFI ÇEKTİRENİN SİYASETTE YERİ YOKTUR

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise Soylu'ya dün yaptığı açıklama ile tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, Ankara'da Zülfü Livaneli Kültür Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi, "Bu toprakların mayasında barış vardır aslında. Bu topraklarda hep birlikte huzur içinde yaşamak isteriz. 80 yaşında bir kadının gömülmesine , defnedilmesine karşı çıkıyorsanız, mezarı burada olmasın diyorsanız bunu içimize sindirmemiz mümkün değildir. 

Peki bu gerginlik toplumu nereye kadar götürecek. Siyasetin görevi toplumu ayrıştırmak kutuplaştırmak değildir. Siyasetin görevi Türkiye'yi uygar toplumun bir parçası haline getirmektir. Nasıl oldu da Türkiye'yi bu hale getirenlerle birlikte bir ülkenin İçişleri Bakanı oturup beraber fotoğraf çeker. Mezara saldıranlarla oturup fotoğraf çekileceksiniz. Üstelik nerede karakolda çekeceksiniz fotoğrafı. Bu ne demektir istediğiniz kadar istediğiniz kişinin mezarına saldırabilirsiniz , sizin tek güvenceniz benim demektir bu fotoğraf. O fotoğrafı çektiren kişinin siyasette, inançta , ahlakta, hayatta yeri yoktur."

HDP: AFFEDİLEBİLİR BİR DURUM DEĞİL

HDP'den yapılan yazılı açıklamada ise fotoğrafın affedilebilir bir durum olmadığı kaydedildi. HDP açıklamasında," İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun karakolda saldırganlardan biriyle güler yüzlü fotoğraf çektirmesi ise asla affedilir bir durum değildir. Soylu'nun bu fotoğrafın ortaya düşmesi sonrasındaki saldırgan tutumu ve kullandığı küfür dolu ifadeler de suçluluk psikolojisinin açıkça yansımasıdır. Mahalle eşrafı o saatte karakolda ne arıyordu? Kimdir bu eşraf ? Niye oraya çağırıldı veya geldi? Eşrafla birlikte çekilmiş başka fotoğraflar da var mı? " denildi.

"BANA 'HELAL OLSUN DEMESİ' LAZIM"

Bakanı Süleyman Soylu bu açıklamaların ardından akşam saatlerinde AK Parti Arsin İlçe Başkanlığı'nın 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, eleştirilere yanıt verdi. 

Soylu şunları söyledi, "Oradaki çalışmalarda karakola da gittim, 3,5 saat civarında karakolda kaldım. Orada jandarmanın elinde bulunan, annesi rahmetli olan Aysel Tuğluk'a hem de o olayları ondan da dinledim. Bu 45 dakika sürdü, 1 saat de olaylarla ilgili birtakım iddialar var, videoları izledik. Kim ne yaptı, ne etti onu seyrettik.

Bununla ilgili tahkikatları derinleştireceksiniz, kim varsa bununla ilgili ifadesini alacaksınız ve bu işi aydınlığa çıkartacaksınız' talimatını verdim. Tam çıkarken oradaki vatandaşlar, polisler, bütün arkadaşlar, 'Biz sizle fotoğraf çektirelim.' dedi. Biz de çektirdik. Onlardan bir tanesi de bu işlere karışan bir kişi. Geceleyin baktım ki fotoğrafı koymuşlar, at kaçtı, torba düştü. Bugün de Kılıçdaroğlu diyor ki 'Bu İçişleri Bakanı biraz ahlaklıysa' diyor, bende ahlak yokmuş, 'Biraz inanç varsa, bunun derhal istifa etmesi lazım.' diyor. 

Şimdi bir fotoğrafla istifa edeceksem... Bir fotoğrafla ben ahlaksız oluyorsam ki gereğini yapan bir adamım ben. Bana demesi lazım ki biraz aklı çalışsa, 'Helal olsun, adam gecenin bir yarısında bu işlere müdahale etti, Cumhurbaşkanı'na, Başbakanı'na bilgi verdi, Valisi, Emniyet Müdürü, Emniyet Genel Müdürü orada. Meseleye vaziyet etti, çıkabilecek bir olayı engellemeye çalıştı ha bu arada da bu olayları yapanlardan biri, iddia edilenlerden bir tanesi de geldi bununla bir fotoğraf çektirdi, bütün vatandaşlarla beraber. O da buna rağmen bütün hepsini gözaltına aldırdı, bütün hepsinin ifadesini aldı, devlet dediğin de böyle bir şeydir kardeşim.' dese, bu anlaşılabilir bir şey." 

Süleyman Soylu'nun Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirileri şöyle devam etti, "Ben bir fotoğrafla mı istifa edeceğim, etrafın FETÖ'cü kokuyor senin ya. PKK ile fotoğraf çektirdin, PKK'yı destekleyenlerle fotoğraf çektirdin, DHKP-C'yi destekleyenlerle fotoğraf çektirdin, ömrün böyle geçti, ömrün. Bu millet senin dününü, bugününü, yarınını biliyor. Bugün ne günlerden, 16 Eylül 2017. Bundan tam 56 yıl önce bu ülkenin iki güzel hizmet eden insanı idam edildi. Demokrat Parti'nin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan. Birgün sonra da sabah 17 Eylül'de rahmetli Adnan Menderes idam edildi. Aynı bu iftiralarla."