Türk Oyunları Festivali nefesleri kesti

Türk Oyunları Festivali nefesleri kesti

25 ülkeden 1500 sporcunun katıldığı festivalde geleneksel Türk sporları canlandırıldı. Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği festivalde savaş sanatları ile atlı okçuluk gösterileri âdeta nefesleri kesti. Festivalde konuşan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak

Kahramanmaraş’ta 3 gün süren 2. Uluslararası Türkoğlu Avasım Geleneksel Türk Oyunları Festivali renkli görüntülere sahne oldu. Mehter takımı gösterisi, güreş, yaylı ve atlı okçuluk, gökbörü, ülkelerin takım koşusu, atlı cirit gösterisi, çevgan oyunu ve Kırgız atlı akrobasi gösterilerinin yanı sıra, akşamları da, Mustafa Yıldızdoğan ve Zara konserleriyle Türkoğlu halkı unutulmaz günler yaşadı. Festivalin 3. gününde Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Bulgaristan, İran, Çin, Hırvatistan, İngiltere, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Kazakistan, Litvanya, Malezya, Meksika, Moğolistan, Hollanda, Polonya ve Ukrayna’dan yaklaşık bin 100 okçu mücadele etti. Sabit ve uzaklaşan puta ile limitli ve limitsiz menzil koşusu dallarındaki yarışmalara sporcular, kültürlerini yansıtan kıyafetlerle katıldı. Müsabakalar sonucu Macaristan birinci olurken, ikinci ve üçüncülüğü ise Türkiye elde etti. Festivalde, yerli ve yabancı ülkelerin geleneksel dans, savaş sanatları ile atlı okçuluk gösterileri renkli görüntülere sahne oldu.

 

“DARBE GENÇLERİN GÖĞSÜNDE ERİDİ”

Festivale katılarak bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, geçtiğimiz yıl meydana gelen 15 Temmuz darbe girişiminden dolayı festivalin yapılamadığını belirterek, “Bundan bir yıl önce 15 Temmuz günü ülkemiz dünya tarihin en hain, en gaddar darbe girişimi ile karşı karşıya kalmıştı. Üzerine asker üniforması giymiş bir kısım teröristler ve 40 yıl örümcek ağı gibi görülen bir yapıdan çıkan her meslekten insanlar milletimizin silahlarını milletimize doğrultmuşlardı. İşte o gün milletimizin özünde zaten mevcut olan kahramanlığı, güvendikleri liderlerinin, güvendikleri Cumhurbaşkanlarının çağrısı üzerine meydanlara dolarak bu darbe girişimini göğüslerinde eriterek durdurdu. O gün, gençlerimizi ne kadar iyi yetiştirmemiz gerektiğini bizlere gösterdi. Bilgisayar oyunlarıyla, tablet telefonlarla, çizgi filmlerle değil, bizim tarihî geçmişimizde hep bir arada yaşamayı, bir arada mücadele ederken kendi başarısını gözetirken yanı başındakinin de hakkını, hukukunu, sağlığını düşünen bir gençlik yetiştirmeyi ve o gencin vatanı, bayrağı, inancı ve milleti için de dimdik durmasını sağlamaktır. Bizim yetiştirmek istediğimiz gençlik işte bu gençliktir. Bizim yetiştirmek istediğimiz nesiller işte bu nesillerdir” şeklinde konuştu.

 

“FİLM SEYREDER GİBİ BAKMAYALIM”

Festivallerin, “çokluk içinde birlik” olduğunu vurgulayan Kaynak, “Avasım, ismi itibarı ile zaten Abbasi’ler döneminde Bizans sınırlarında inşa edilen kentlerin şehirlerin adıdır. Yani Bizans’tan o zamanki düşmandan kendi vatanına, kendi insanına gelecek saldırıları ilk göğüsleyecek kahramanların oturduğu yerlerdir. İşte Türkoğlu’muz tarihte böyle bir yerdir. O sebeple bu festivallere bir tarihî film seyreder gibi bakmamamız gerekir. Bu festivaller bizim o asli vasfımızı, tek bir millet olma vasfımızı, o kültürümüzü ortaya koyan festivallerdir. Bu festivaller çokluk içinde birliktir. Ciritten, ok atmaya ama bunların hepsinde yanı başındaki arkadaşıyla hem rekabet var, hem de dayanışma var” dedi.