Önümüzde ki haftaya TURSAB ile başlayacağız. Seçimleri ertelenen, yönetimine kayyum atanan, kasası tam takır olmasına rağmen üstüne bir de 250 milyon lira DÖSİM’e borcu bulunan TURSAB ile ilgili iddialar köşe yazılarının fenomen cümlesi olan “Dudak uçuklatacak cinsten”...

Başaran Ulusoy’un 20 yıllık imparatorluğundan sonra TURSAB bir enkaza dönüşmüş!

İddiaların ardı arkası kesilmiyor! Birliğe bağlı şirketlerin hatır çekleriyle şişirilen bilançosuna rağmen kasası tam takır TURSAB’ın yıllar içinde ki birikimi nerde diye ne soran var ne de bilen!

TURSAV ismiyle kurulan ve TURSAB’ın mal varlığının aktarıldığı bu STK’nun mütevelli heyetinde ki isimler zaten üç aşağı beş yukarı Başaran Ulusoy’un ana kadrosu kabul edilenler.

Peki yıllardır dillendirilen bu pespayeliğe ve soygun iddialarına kamu neden ses çıkarmıyor ya da soruşturma açmıyor(?)

–Hele ikinci yazıda konu edineceğim Bank Asya ve Işık Sigorta iştirakiyle kurulan turins sigorta ve hesaplar var ki!!! Fetö mücadelesinin samimiyetini sorgulatır türden!–

İlginç bir ilişki biçimi de burada başlıyor! Bir sonraki yazım da ayrıntılayacağım için sadece kısaca anlatayım; TURSAB’ın işletmeciliğini aldığı müze ve ören yerleri ihalesinde ki şartname de olmayan ve tamamı oğul Başar Ulusoy’un şirketinden tahsis edilen kiralık araçlarla bakanlık bürokratlarının altına çekilmesinde gizli olabilir mi(?) söz konusu araçların yakıtlarını dahi TURSAB’ın karşıladığı da ayrı bir iddia...

İddialar bu kadar korkunçken birliğin 15 yıldır denetlenmiyor olması da çok çarpıcı(!). 12.000 turizm seyahat acentesinin ve yüzbinleri aşkın kişinin ekmek yediği bir sektörün yegane birliğinin hali izaha muhtaç gibi görünüyor!

Bu yazı sorulara dair oldu çünkü konu hakkında belki TURSAB’ın kayyumla görevden alınan yöneticileri başta Başaran Ulusoy olmak üzere bir cevap verir de bende kamuoyuyla paylaşırım.

Bu konu hakkında ki bir sonra ki yazım haftaya 16 Ocak salı günü olacak. İlgililerin eğer isterlerse yazıya dair itiraz ve açıklamalarını da sizlerle paylaşacağım.

TURSAB’ın iddia olunan içler acısı hali ve korkunç kamu zararı görünen o ki bir çok kişinin canını sıkacak gibi.