Vefatının yüzüncü yılında Ulu Hakan

Vefatının yüzüncü yılında Ulu Hakan

Osmanlı Padişahları arasında en uzun süre tahtta kalanlardan biri olan ikinci Abdülhamid, Eylül 1842’de dünyaya geldi.

Abdülhamid’i anlamak her şeyi anlamak olacaktır

Necip Fazıl Kısakürek

Sultan Abdülmecid’in, Çerkez asıllı Tîr-i Müjgan Kadınefendi’den Çırağan Sarayında Eylül 1842 yılında dünyaya gelen oğludur. 10 yaşında annesini kaybetti. Manevi annesi Başikbal Perestû Hanımefendi’nin terbiyesi altında büyüdü.
Perestû Hanımefendi, 28 yıl boyunca Abdülhamid’in valide sultanlığını ifa etti.

Sultan Abdülhamid, şehzadeliğinin ilk günlerinde musiki dersleri aldı; 1850’den itibaren devrinin alimlerinden hat, Arapça, Farsça ve diğer ilimleri öğrendi. Kendinden önceki padişahlardan farklı olarak Şâzelî tarikatına intisap eden Abdülhamid, 1879’dan sonra Kadiri tarikatının derslerini almaya başladı. Ömrünün sonuna doğru Nakşibendi tarikatına intisap etti.

Babasının tabiriyle kuşkulu ve sükûtî olan oğul olan Abdülhamid, kurulduğu yıl Yeni Osmanlılar Cemiyetine katıldı ancak gayelerinin bozuk olduğunu anlayınca oradan ayrıldı. Hayat tarzı itibariyle şarklı, tam bir Müslüman, Osmanlı, Müslüman Türk olan Abdülhamid Han, takva ve dindarlığıyla halk arasında “Veliyyullah” olarak bilindi.

1-040.png

93 gün tahtta kalanve bu süre içerisinde gördüğü dalavereler nedeniyle aklını yitiren Beşinci Murad’ın yerine, 31 Ağustos 1876’da, Osmanlı tahtına oturan İkinci Abdülhamid, iç ve dış düşmanlara karşı 27 Nisan 1909 yılına kadar tahtta kalmayı başardı.

MİDHAT PAŞA VE EKİBİNİN İDAREYİ ELİNDE TUTTUĞU ÇÖKÜŞ YILLARI (1876-78)

Meclis-i Mebusan’ın kapatıldığı Şubat 1878’e kadar idare Midhat Paşa ve ekibinin elindeydi. Bu bir buçuk yıl kadar zaman, Osmanlı’nın çöküş ve hatta yıkılış yılları oldu. Abdülhamid, Kanun-i Esasi’yi ilan etti. Bundan cesaret alan Midhat Paşa ve ekibi, ordunun harb istediğini, Rusya’nın yenileneceğini ve İngiltere’nin Osmanlı’nın yanında yer alacağını iddia etti.

Harp tekliflerini incelemek üzere toplanan mecliste karar lehte çıktı. Osmanlı Devleti’ni yıkılışa götüren bu karar, Rusya ile Osmanlı’nın baş başa kalmasına sebep oldu. Abdülhamid Han, bundan sorumlu tuttuğu Midhat Paşa’yı sürgüne gönderdi. Fiilen Haziran 1877’de başlayan savaş (halk tabiriyle 93 harbi) Ocak 1878’de Osmanlı’nın kaybetmesiyle sonuçlandı.

İKİNCİ ABDÜLHAMİD’İN ŞAHSİ İDARE DEVRİ (1878-1909)

30 yıl kadar devam eden bu döneme, Abdülhamid’in muhaliflerinin deyimiyle “istibdâd” devri denmektedir. Bilançosu ağır olan 93 felaketinin devleti yok edeceğini gören basiretli devlet adamı İkinci Abdülhamid, gayrı müslim mebusların bağımsız Ermenistan, Pontus ve Kürdistan gibi devletlerinin kurulmasını kürsüde tartıştıklarını görünce Meclis-i Mebusan’ı fesh etti.

Genç Osmanlılardan Ali Suavi, tarihe Çırağan Sarayı veya Ali Suavi Vak’ası olarak geçen olayı patlattı. İhtilal yapmaya kalkıştığı bu olayda 23 ihtilalci öldü. Başarısız olan darbe sonucu Abdülhamid’i, hafiyye denilen gizli teşkilatı kurarak idareyi daha sıkı ele almasına mecbur etti.

Doğu’da bağımsız Ermeni devleti kurmaya çalışan emperyalist güçlerin hain emellerini Hamidiye Alayları ile bertaraf etti. Dış politikasıyla, büyük devletlerin işe karışmasına mani oldu. Ermeni isyanlarına karşın sert tedbirler alan Sultan Hamid, Ermeniler tarafından tarihin en büyük iftirası olan Kızıl Sultan lakabı takıldı (Bu iftirayı Ermeni asıllı Fransız tarihçi Albert Vandal “Le Sultan Rouge-Kızıl Sultan” şeklinde ortaya attı. Abdülhamid’e atılan iftiralara inanan bazı gafiller, ansiklopedilere bunları yazarak genç nesilleri aldattı).

ABDÜLHAMİD’İN İTTİHAD-I İSLAM (İSLAM BİRLİĞİ) SİYASETİ

Siyonist Theodor Herzl’in Filistin topraklarını devletin bütün borçlarının ödenmesi karşılığında verilmesi teklifini elinin tersiyle itti.

Batılı devletlerin ve lobilerin aleyhteki faaliyetlerine rağmen, Abdülhamid hiçbir zaman vazgeçmediği İttihad-ı İslam siyaseti sebebiyle halk tarafından sevildi ve tutuldu. Doğu ve Güneydoğu’daki Kürt aşiretlerin çocuklarını İstanbul’da açtırdığı Aşiretler Okulu’nda okuttu. Abdülhamid, Şerif Hüseyin’i tahtta kaldığı müddetçe İstanbul’da esir tuttu (İttihatçılar iktidara gelir gelmez Şerif Hüseyin’i serbest bıraktılar). Şerif Hüseyin ise Birinci Dünya Savaşı’nda bir avuç toprak için İngilizlere kandı, ihanet etti (kaderin cilvesi İngilizler de Şerif Hüseyin’e ihanet etti. Hem şerifliğinden hem de şerefinden oldu).

İttihadcı Talat Bey, Meclisi toplayarak 27 Nisan 1909 tarihinde, silah tehdidi altında Meclis’den hal kararı çıkarıldı. İçlerinde hiç Müslüman Türk bulunmayan heyetle (Yahudi Emanuel Karaso, Ermeni Komiteci Aram Efendi, Arnavud Es’ad Toptani Paşa ve Gürci Arif Hikmet Paşa) hal kararını İkinci Abdülhamid’e tebliğ ettirdi.

10 Şubat 1918’de Beylerbeyi Sarayı’nda vefat eden Abdülhamid Han’ın naaşı Çemberlitaş’ta Sultan İkinci Mahmut’un türbesindedir.

Muhammed Yenigül