NECDET PEKMEZCİ

NECDET PEKMEZCİ

Yarım kalan atkı

Avazı da, can yangını da tehirli ve tedbirli Afrin şehidi 23 yaşındaki sözleşmeli er Sergen Pamukçu’nun annesi Seliz Pamukçu’nun…

Yürek vurgunu mütereddit, haniyse şüpheli…

Mütereddit oluşu, şüphesi oğlu Sergen’den yana değil Seliz Annenin…

Zerre kadar şüphesi yok Sergen’den…

Seliz Anne sayıyor ki; Sergen’i, Allah’ın aslanı Hazreti Ali’nin yoldaşı…

Sergen’i ki Zigetvar’da başını vermeyen şehit Deli Mehmet’in candaşı!

Dedik ya, Seliz Annenin zerre değil, zırnık kadar şüphesi yok Sergen’inden…

Seliz Annenin mütereddit oluşu, şüphesi çatışma vaktinden…

Haliyle çatışma vakti mühim; vakitlisi var, vakitsizi…

Sonu şehadet olan çatışmanın hayırlı bir vakti var Seliz Anne için…

Ol, itikadı böyle…

Aksini söylemenin, itirazın hükmü yok…

Seliz Anne için; belki de çatışma vaktinin hayırlısının Mushaf’ta bile yeri vardı…

Kitap’ta öyle yazıyor; kim bilir; itikat bu…

Çatışma vaktini memleketi Hatay’da öğrendi Seliz Anne…

Zaten ilk ve tek sorusu da buydu…

Şehidi Sergen’in sipardaşı sözleşmeli er Eyüp Özer’e sordu çatışma ve şehadet vaktini Seliz Anne:
“Gece kaç gibi çatıştınız, sabah ezanında mı? Allah kafirleri sağ bırakmasın ya Rabbim. Neresinden vuruldu?”

Ve anlattı kesik kesik hatta geride kalmanın mahcubiyetiyle Eyüp:

“Anne gece çatıştık, saat 4 gibi boynundan vuruldu. Çatışarak şehit düştü. Sabah ezanıydı!”

Hayırlı vakitti sabah ezanı; çatışma için de şehadet için de…

Tam vaktinde şehadete gitmişti Sergen’i…

Böyle bellemişti Seliz Anne:

“Vatanım sağ olsun. Yiğidim şehit oldu. Vatan sağ olsun. Hep ne güzel evlat oldun sen bana”

Ağır bir acı kaldı Sesiz Anneye; “yarım kalan atkı”

Sergen’e ve de silah arkadaşlarına örmüşlerdi atkıları, “üşümesinler” diye:

“Severek gitti oğlum, isteyerek gitti. Ne mutlu vatanını savundu. Allahım diğer arkadaşlarını korusun. Benim bir oğlum daha var, gerekirse onu da şehit veririm. Hiç korkmuyorum. Askerimiz üşümesin diye örgü ördük dün (önceki gün) bütün gün. Bütün bina ördük, gönderecektik daha yarım duruyor evde. Yarım kaldı...”

Artık o atkı; tamamlanmayacak, eskimeyecek!

Sergen’in yarım kalan yaşamının kanıtı bu atkı…

Sergen de hiç yaşlanmayacak, her vakit 23 yaşında kalacak fotoğraflar sararsa da…

Ha bir de vasiyet bıraktı Sergen şehadete ermeden birkaç gün evveli abisi Selahattin Pamukçu’ya:

“Şehit olursam, devletimiz yüklü miktarda tazminat veriyor. Bu parayla anne-babamı hacca götür!”

Önceki ve Sonraki Yazılar