Bu çocukların anası babası koskocaman devlet!

Bu çocukların anası babası koskocaman devlet!

Zonguldak'taki evinde boğazı kesilmiş halde bulunmuştu 22 yaşındaki Necla Sağlam… Devletin Kızı/LÜLÜ kitabının yazarı olan Avaztürk yazarlarından Sevda Akyüz ise kendisi gibi yetiştirme yurtlarında büyüyen Necla Sağlam özelinde yurt çocuklarını yazdı.

Sevda Akyüz, Necla işe atandığında sesini duymuş, onu tebrik etmiş ve güzel dileklerle kapatmışlardı telefonu… İkisi de gülümsemişti, oh bitti, ilk adım gitti, işe girdi derken bu mutluluk sadece 8 ay sürdü.

İşte tüm bu duygular ile yazılan “İnsan nefes alıp nefes kesmek için değil; öğrenmeye gelmiştir bu dünyaya…” başlıklı yazısında Yurt çocukları gerçeğini şu kelimeler ile dile getirdi;

 

Bir serçe yüreği daha kopardılar aramızdan. Ne masum hayallerine, ne onun İNSAF diyen sesine aldırmadan, öylece aldılar aramızdan.

Necla Sağlam 22 yaşındaydı ve henüz adım atmıştı hayata. Yetiştirme Yurdunda büyüdü, üniversite okudu, devletine memur oldu, eşyalarını kendi aldı, evini kendi tuttu. Onun için kimse zayıftı diyemez; bütün bunları yapabilmiş olmak çok büyük bir güç gerektirirdi. Bir amaç gerektirirdi. Çok fazla tercihi yoktu; illa ayakta kalmalıydı. Tekti; kendine düşenin ne olduğunu görmüştü hayatta. Kendinden başka kimseye güvenemeyeceğini öğrenerek büyümek, insanı güçlendiriyordu. Okumalıydı, işe girmeliydi, hayata yeniden başlamalıydı. Onun adına birileri vermişti kararları şimdiye dek. İlk kez kendi veriyordu hayatı ile ilgili kararları.

Devletin Çocuğuydu, devlet korumasında büyümüştü. Şimdi toplumla tanışma ve ayakta kalma mücadelesi verecekti.

Kapkara gözleri ile gülümseyerek çıktı bu yola. Öyle güzel bakıyordu ki; umut doluydu. Hiç boş vermemişti. Büyürken okumuş, eğitmişti kendisini. Öğrenmişti de bu hayat ne zordu.

Bir gün ne öğrenmiş, ne eğitilmiş, hiçbir şeyi bilmeyen göğsünde atan kalbin sadece nefes alıp vermesine fayda sağlamış, asla yüreğine vicdan, merhamet, ahlak koyamamış kendini hiçbir yönüyle eğitememiş, yaşamamış, bilmemiş, biri tarafından öldürüldü. Sebep bilinmiyor. Sebep olsa da hangi sebep bu caniliği haklı çıkarırdı ki. Biri girdi o yalnız tek başına kurduğu minicik yuvasına ve canına kıydı bizim canımızın.

İşe atandığında sesini duyan onu tebrik eden yurtta büyümüş bir ablası olarak nede güzel dileklerle kapamıştık telefonlarımızı. İkimizde gülümsüyorduk; oh bitti, ilk adım gitti. İşe girmişti ve yalnızca 8 ay sürdü.

Dünyayı verdin, dünya kadar sevgi verdin de ben almam mı dedi. Yoksa hiçbir şey vermeyi beceremeden canını almayı nasıl hak gördün kendinde.

YAZININ DEVAMINI BU LİNKTEN OKUYABİLİRSİNİZ

http://avazturk.com/yazar-insan-nefes-alip-nefes-kesmek-icin-degil-ogrenmeye-gelmistir-bu-dunyaya-112.html