Charlie Hebdo Davası! Biri bilmiyor, diğeri inanmıyor!

Charlie Hebdo Davası! Biri bilmiyor, diğeri inanmıyor!

Charlie Hebdo Davası’nın dünkü duruşmasında Cumhuriyet gazetesi yazarları Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya kendini savundu. Davanın avukatlarından Yurdal Kılıçer ise “konusu Hz. Muhammed’e hakaret olan bir davaya İslamcı kesimin ve medyanın ilgisizliğini

ÖZEL HABER

Fransız dergisi Charlie Hebdo’nun Peygamberimiz Hz. Muhammed ile ilgili (sav) hakaret içeren karikatürlerin yer aldığı kapağını, köşelerine taşıyan Cumhuriyet gazetesi yazarları Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya aleyhine ‘Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Aşağılama’ başlıklı TCK madde 216’nın son fıkrasında düzenlenen ‘’Dini değerleri alenen aşağılama’ suçundan açılan davanın üçüncü duruşması dün yapıldı.

İstanbul 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada haklarında 6 yıla kadar hapis cezası istenen Cumhuriyet gazetesi yazarları Hikmet Çetinkaya ve Ceyda Karan avukatlarıyla birlikte katıldı. 21 müşteki de duruşmada hazır bulundu. Sanıkların savunmalarını alan mahkeme heyeti duruşmayı 9 Mart tarihine erteledi.

ÇETİNKAYA: HZ. MUHAMMED OLDUĞUNU BİLMİYORDUM!

Charlie Hebbo dergisinde yayınlanan Hz.Peygamber’e hakaret içeren karikatürleri köşelerinde yayınladıkları için İstanbul 2. Asliye Ceza  Mahkemesi’nde görülen davada ifade veren Hikmet Çetinkaya söz konusu karikatürleri teröre karşı durmak için yayınladığını ,karikatürde tasvir edilen kişinin Hz.Muhammed olduğunu bilmediğini, karikatürde ağlayan ve "ben de Charlie affedildiniz" diyen birinin olduğunu düşündüğünü söyledi.

Müşteki avukatlarından Av.Yurdal Kılıçer ve mahkeme hakimi Hikmet Çetinkaya'ya 50 yıllık gazeteci olarak karikatürde tasvir edilen kişinin Hz.Muhammed olduğunu bilmemeniz normal mi, diye sordu.

Bu soru üzerine ise Hikmet Çetinkaya bilmediğini yeniledi.

İSLAM DÜNYASININ HERŞEYDEN TAHRİK OLMASINI ANLAMIYORUM!

Ceyda Karan ise ifadesinde,"İslam dünyasının her şeyden tahrik olmasını anlamadığını belirterek kendisinin teröre karşı meslektaşı olan Charlie Hebdo dergisine destek olmak istediğini ifade etti.

Karan ayrıca bunun düşünce özgürlüğü sınırlarında olduğunu ve Türkiye’nin laik bir devlet olduğunu belirtti.

BU SİZİN KUTSALINIZ BENİM DEĞİL!

Müşteki avukatlarından Kılıçer , Karan’a ise "tasvir edilenin Hz.Muhammed olduğunu biliyor muydunuz?" diye sordu. Ceyda Karan ise "evet biliyordum ama ben inanmıyorum beni inanmadığım şey için yargılayamazsınız, bu sizin kutsalınız benim değil” dedi.

Duruşmada müşteki avukatları ise, önemli olan sizin değil toplumun algısıdır ve evet burası laik bir ülke ve siz laik bir ülkenin ceza kanunundaki bir maddeden yargılanıyorsunuz, düşünce özgürlüğü ve laik bir ülke olmak insanların kutsallarına hakaret etme hakkı vermez dediler.

DİYENET TALEBİ RED EDİLDİ

Müşteki avukatları  dava konusu karikatürlerin Hz.Muhammed’e hakaret teşkil edip etmediğinin tespiti için bilirkişi sıfatı ile Diyanet İşleri Başkanlığından rapor alınması talebinde bulundu.

Mahkeme talebi Diyanet İşlerinin yaptığı iş gereği tarafsız olmadığı gerekçesi ile bu reddetti.

BU DAVAYA İLGİSİZLİĞİ ANLAMIYORUM

Müşteki avukatlarından Av.Yurdal Kılıçer  Avaz Türk’e yaptığı açıklamada ise  davaya medyanın ilgisiz kalmasını eleştirdi. Kılıçer, “konusu Hz. Muhammed’e hakaret olan bir davaya İslamcı kesimin ve medyanın ilgisizliğini anlayamıyorum” dedi.

Duruşma sonrası İtalyan Rai kanalına da açıklama yapan Av.Yurdal Kılıçer,İtalya’dan bir TV davaya ilgi duyuyor ancak Türkiye’de İslam ve Müslümanlar söz konusu olduğunda mangalda kül bırakmayanlar,maalesef ilgisiz şeklinde konuştu.

İSLAM İLE İLGİLİ BİR KONU VATİKAN’A MI YOKSA ATEİSTLER DERNEĞİNE Mİ SORULACAK?

Avukat Kılıçer, mahkemenin Diyanet İşleri Başkanlığına ilişkin bilirkişilik talebinin reddi kararına da tepki gösterdi. Kılıçer, "Diyanet İşleri devletin resmi bir kurumudur. İslam ve değerleri konusunda bir hususun tahkir, aşağılama olup olmadığı hususu kime sorulacak Vatikan a mı sorulacak,ateistler Derneğine mi sorulacak? Bu davada tartışılan şey düşünce ve ifade özgürlüğünün inanç özgürlüğü karşısında sınırıdır” dedi.

Kılılçer son olarak ise “Bu dava sahipsiz ise, bu dava sahipsizdir”  ifadesini kullandı.