İş adamı Fehmi Öztürk’ün 50 milyon dolarına ÇÖKEN KUMPAS CEPHESİ çatırdamaya başladı

İş adamı Fehmi Öztürk’ün 50 milyon dolarına ÇÖKEN KUMPAS CEPHESİ çatırdamaya başladı

İş adamı Fehmi Öztürk’ün 50 milyon dolarına çökenkumpas cephesi çatırdamaya başladı. İşadamı Öztürk’e kurulan kumpas sürecinde yer alan iş adamı Selahattin Tavusbay, Fırat Muşlu ve adamlarınca ölümle tehdit edildiğini söyleyerek savcılığa başvurdu.

Geçtiğimiz günlerde AVAZTÜRK ve AVAZTÜRK Genel Yayın Yönetmeni Zihni Çakır’ın da sosyal medya hesaplarında gündeme getirdiği iş adamı Fehmi Öztürk’e kurulan 50 milyon dolarlık kumpasta kilidi çözecek bir gelişme yaşandı. İş adamı Öztürk’ün şirket hisseleri ve gayrimenkullerinin elinden yasadışı yollarla alındığı süreçte Öztürk tarafından suçlanan Fırat Muşlu ve ekibi ile birlikte hareket eden iş adamı Selahattin Tavusbay, savcılığa yaptığı şikayette, Fırat Muşlu ve adamlarının kendisini ölümle tehdit ettiğini belirtti.

Edinilen bilgilere göre; Fehmi Öztürk’ün 50 milyon dolarına çökülmesi sürecinde şüpheli Fırat Muşlu ve ekibiyle birlikte olan hatta o süreçte hazırlanan kanuna aykırı tutanakta imzası bulunduğu ortaya çıkan iş adamı Selahattin Tavusbay, mağdur işadamı Fehmi Öztürk ile Durak Plus Gayrimenkul A.Ş.’den aldığı malların, silahlı tehdit ve baskıyla geri alınmak istendiği iddiasında bulundu. Tavusbay, kendisini Fırat Muşlu’nun yanı sıra, adamlarının ölümle tehdit ettiklerini belirtti.

İş adamı Fehmi Öztürk’ün şirket hisseleri gayrimenkulleri ve nakit paralarından oluşan toplam 50 milyon dolarına çökülme sürecinde yaşananların da bir anlamda itiraf edildiği şikayet dilekçesinde şu ifadeler dikkat çekti:

“Fırat Muşlu müvekkillerimiz ile irtibata geçerek, Fehmi Öztürk’ün sahibi olduğu şirket hisselerini kendi adına devraldığını, daha önce müvekkilimize iradi olarak parası ödenmek suretiyle Durak Plus,Öztürk İnşaat ve Erkan Öztürk’den satın alınmış bulunan, yukarıda bahsettiğimiz 4 adet gayrimenkulün iadesini istemiştir.Gayrimenkullerin satıldığını öğrenen Fırat Muşlu, müvekkillerimizi öldürmekle tehdit etmektedir. Arkasında çok önemli güçler olduğunu belirterek, tehditlerini gerek sözlü ve gerekse yazılı olarak devam ettirmiş, bu tehditlere bigane kalındığını gördüğünde, bu kere Kaan Sakmaner adında bir kişi,

0 5.. ... .. ... GSM numaralı telefonundan, müvekkilleri Fırat adına aradığını belirterek tehditleri bu kişi yinelemiştir.Malların iade edilmemesi halinde, gayrimenkullerden dolayı müvekkillerin kendisine 4 milyon,500 bin dolar borçlu olduğunu, bu paranın ödenmemesi halinde ise, müvekkillerimizi öldürteceğini,gerek yazılı ve gerekse de sözlü olarak, birden fazla kez, hem kendisi ve hem de Kaan isimli şahıs aracılığı ile belirtmiştir.”

KUMPASIN KİLİDİNİ AÇAN BU BEYANLARDAN SONRA KUMPASIN YARGI, EMNİYET, YÜKSEK BÜROKRASİ VE SİYASETTEKİ AYAKLARI PANİKLEDİ

İş adamı Selahattin Tavusbay’ın, savcılığa yaptığı bu suç duyurusundan sonra Fehmi Öztürk’ün yıllardır dile getirdiği mağduriyetine sebep olan kumpasın da çökmeye başladığı öğrenilirken, Öztürk’ün kanunsuz bir şekilde tehdit cebir ve şiddete de başvurularak nakit ve gayrimenkullerden oluşan 50 milyon dolarını gasp eden kumpas çetesinin yargı ve yüksek bürokrasideki destekçilerinin de paniğe kapıldığı öğrenildi.

Öztürk’ün hakkını yargıda arama çabasının, soruşturma koğuşturma ve dava süreçlerine müdahale edilerek akamete uğratıldığı biliniyor. Bu yönde İstinaf ve Yargıtay kararına rağmen direnen yerel mahkemelerin kararları da basında yer almıştı.

Öte yandan hukukun ayaklar altına alındığı savcılık ve yargılama süreçlerinde dahli olan yargı mensupları ile ilgili HSK’ya yapılan şikayetlerden de sonuç alınamadığı ortaya çıkmıştı.

Çetenin son olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın avukat grubuyla temas kurarak söz konusu kumpas süreci ve yargıda yaşanan skandalların kaleme alındığı haberlere erişim engeli getirmeye çalıştığı öğrenilmişti.

Aynı şekilde, Adalet Bakanlığı'ndaki bazı önemli isimlerin de savcılık ve yargılama süreçlerinde yaşanan hukuksuzlukların, kumpas çetesinin yargı dışı odaklardaki destekçilerinin yargıya müdahalelerinin tek tek anlatılmasına rağmen hiçbir adım atmadığı öğrenilmişti.

Yapılan araştırmalarda kurulan kumpasın görünen boyutunun 50 milyon dolar olduğu, Fehmi Öztürk'e ait olduğu halde hisselerine el konulan şirketin tek bir projesinin bedelinin 300 milyon doları aştığı ve kumpas çetesinin bu iştah kabartan rakamlarla önemli noktalardaki bir çok ismi kendi hukuksuzluklarına ortak etmeye çalıştığı öğrenilmişti.

50 milyon dolarlık nakit, gayrimenkul ve şirket hisselerinden oluşan varlığa el konulması sonrası yaşanan yargı süreçlerinde kumpas çetesine arka çıkan yargı, emniyet, bürokrasi ve siyasetteki uzantılarının, Tavusbay’ın Fırat Muşlu’ya yönelik şikayeti sonrasında, çetenin ifşa olacağı korkusuyla, desteklerini bir bir çekmeye başladığı öğrenildi.

ÖZTÜRK:” SELAHATTİN TAVUSBAY ÜÇ YILDAN BERİ NEREDEYDİ?”

Bu arada eski ortakları ile Selahattin Tavusbay’ın da bulunduğu sözde “Dost Meclisi” tarafından dolandırıldığını ifade eden Fehmi Öztürk, Tavusbay’ın kendisinden de şikayetçi olduğunu belirterek, "Benim tam üç yıldan beri verdiğim hukuk mücadelesinde, nakit paramın, mal varlığımın ve şirket hisselerimin silahlı adamların baskısı ile alındığı iddialarım, böylece Selahattin Tavusbay tarafından da kabul edilerek doğrulanmış oldu. Ancak ben 3 yıldan beri Fırat Muşlu ve adamlarını dava ederken, hatta oğlumun yanında, muşta ile darp edilirken, adliyelerde karşımda organize ve çok büyük bir çete olduğunu ispat etmeye çalışırken, kendisinden de yardım talep ettiğim Selahattin Tavusbay’ın neden sustu anlayamadım? Bu dilekçe, yavuz hırsız misali bir dilekçe olmuş. Ben de tüm belgeler ile beni içlerinde Selahattin Tavusbay’ın da dahil olduğu asıl suç örgütünü ortaya çıkaracağım” dedi.

AVAZTÜRK