Bu küresel durumun yerel ölçekteki etkilerinden biri de İstanbul’da görülüyor. İstanbul özelinde yapılan ölçümler, sıcaklık eşiklerinin en çok Kartal, Kadıköy ve Fatih ilçelerinde aşıldığını gösteriyor. Bu ilçelerdeki sıcaklıklar, diğer bölgelere kıyasla daha yüksek seviyelere çıkıyor.
Bilim insanları, bu durumun şehir içi iklim etkileriyle de ilişkili olabileceğini belirtiyor. Yoğun betonlaşma, nüfus artışı ve yetersiz yeşil alanlar şehir içi sıcaklık artışını tetikleyen faktörler olarak gösteriliyor.
125 bin yıl sonra...
Temmuz ayında Kuzey Yarımküre ve Türkiye’nin de etkilendiği sıcak hava dalgası, yapılan yeni araştırmalarla endişe verici bir boyut kazandı. Dünya Meteoroloji Örgütü ve Copernicus İklim Değişikliği Servisi tarafından yayınlanan son verilere göre, Temmuz ayında yaşanan sıcaklıklar, 125 bin yıl sonra görülen en yüksek seviyede gerçekleşti. Bilim insanları, bu verilerin ürkütücü olduğunu belirtirken, son rapora göre ise “Bu ay kaydedilen sıcaklıklar, modern insanın atası olan ‘homoerectus’un hala gezindiği Eemian döneminde son kez yaşandığını gösteriyor.
Bu dönemde deniz seviyesinin bugünkünden yaklaşık 8 metre daha yüksek olduğu ve su aygırlarının Britanya Adaları’na kadar kuzeyde yaşadığı düşünülüyor” ifadeleri yer aldı. Temmuz ayında görülen sıcaklıkların 125 bin yıl öncesine, yani Eemian dönemine benzediği ve bu durumun endişe verici olduğu belirtildi
El Nino daha sürecek
Leipzig Üniversitesi’nde yapılan analizlere göre, 6 Temmuz 2023 tarihi en sıcak Temmuz ayı oldu ve aynı zamanda tüm zamanların en yüksek küresel ortalama sıcaklığı kaydedildi.
El Nino etkisinin 2024’ün başına kadar devam edeceği ve bu tür rekorların ana nedeninin sera gazı emisyonları olduğu belirtilen raporda, küresel yüzey sıcaklığının insan kaynaklı değişiminin 1850-1900 dönemine göre 2010-2019 döneminde 1.3 dereceye ulaştığı ifade edildi. 2019 yılında, küresel sera gazı emisyonlarının % 79’unun enerji, sanayi, ulaşım ve binalardan, % 22’sinin ise tarım, ormancılık ve diğer arazi kullanımından kaynaklandığı belirtildi.