Olay, Adana'da sessiz sedasız bir mahallede patlak verdi. Kimsenin beklemediği bir anda, komşuluk ilişkilerinin gerilimi, akıllara durgunluk veren bir cinayete dönüştü. İki taraf arasında başlayan basit bir anlaşmazlık, birkaç saat içinde tüm Türkiye'nin gündemine oturacak kan dondurucu bir olaya dönüştü. Olayın ardından yaşananlar ise en az cinayetin kendisi kadar tartışma yarattı. Zira zanlının adliyeye sevk edilirken kameralara yansıyan o hali, vicdanları sızlattı, kafalarda soru işaretleri bıraktı. Olay yerindeki fısıltılar, görgü tanıklarının ürkütücü ifadeleri ve zanlının mahkemedeki tavrı, bu cinayetin sadece 500 liralık bir tartışmadan ibaret olmadığını gösteriyor.
Her şey, bir ev sahibi ile kiracısı arasında yaşanan basit bir anlaşmazlıkla başladı. Kiraya verilen dairede bozulan bir şofbenin 500 liralık masrafı, iki ailenin hayatını kabusa çevirdi. İddiaya göre, ev sahibi 500 liralık masrafı kiracıdan talep etti, ancak kiracı bu masrafı karşılamayı reddetti. Bu basit anlaşmazlık, kısa sürede şiddetli bir kavgaya dönüştü. Sesler yükseldi, bağrışlar duyuldu ve ardından korkunç bir sessizlik hakim oldu. O sessizliğin ardından ortaya çıkan manzara ise, görenleri dehşete düşürdü.
Polis ekipleri olay yerine ulaştığında, 70 yaşındaki talihsiz kiracının cansız bedeniyle karşılaştı. İlk incelemelerde, yaşlı adamın başına aldığı sert darbeler sonucu hayatını kaybettiği anlaşıldı. Kısa sürede yapılan çalışmalar sonucu, cinayetin ev sahibi Yener Rüzgar ve eşi Nurhan Rüzgar tarafından işlendiği tespit edildi. Zanlı çift, olay yerinden kaçmaya çalışırken jandarma tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Ancak asıl şok edici anlar, çift adliyeye sevk edildiğinde yaşandı.
Medya mensuplarının ve vatandaşların meraklı bakışları altında adliyeye getirilen Yener Rüzgar, bir anda hüngür hüngür ağlamaya başladı. O anları görenler, cinayeti işlediği iddia edilen bir kişinin bu kadar vicdan azabı çekerek ağlamasına anlam veremedi. Gözyaşlarıyla ıslanan yüzü, pişmanlık mı, yoksa başka bir gerçeği mi gizliyordu? Kimi çevreler bu durumu "timsah gözyaşları" olarak yorumlarken, kimileri ise o 500 liralık borcun aslında sadece bir bahane olduğunu düşündü. Bu tartışmaların gölgesinde, mahkeme karşısına çıkan çift tutuklanarak cezaevine gönderildi. Peki, bu cinayetin ardındaki gerçek neydi?
Yapılan detaylı araştırmalar ve elde edilen bilgilere göre, 500 liralık şofben masrafı sadece buzdağının görünen yüzüydü. Kiracı ve ev sahibi arasında uzun süredir devam eden başka anlaşmazlıklar da vardı. Olay günü yaşanan tartışma, biriken bu gerilimin sadece bir kıvılcımıydı. Zanlının adliye kapısındaki gözyaşları ise, aslında cinayetin planlı değil, anlık bir öfke patlaması sonucu gerçekleştiğinin bir göstergesiydi. Ancak ne olursa olsun, yaşlı bir insanın 500 lira gibi küçük bir meblağ için vahşice öldürülmesi, tüm ülkeyi yasa boğdu. Olay, vicdanları bir kez daha sarsarken, insanlık dışı şiddetin boyutlarını da bir kez daha gözler önüne serdi.