Son günlerde İran ve ABD arasındaki ilişkiler nükleer program nedeniyle bir hayli gerildi. Her 2 ülkeden de zaman zaman sert açıklamalar gelirken son olarak ABD, İran ile varılan nükleer anlaşmaya bağlı kalacağını ve anlaşmadan çekilmeyeceğini açıkladı. Uzmanlar, 2 ülke arasındaki nükleer anlaşmanın bozulması durumunda, dünyanın kötü senaryolarla karşı karşıya kalabileceğini ifade ediyor.
38 YILLIK DAVA
Bugün, İran ve ABD arasında yaşanan gerilimli politika yıllar öncesine dayanıyor. 2 ülke arasındaki problemler 1979’da İran İslam Devrimi’nin yaşanmasıyla başladı. O yıl devrimi destekleyen öğrenciler, ABD Büyük elçiliğini basan gençler 52 ABD’liyi rehin aldı. 444 gün süren rehine krizi 2 ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kesilmesine neden oldu. ABD’nin rehineleri kurtarmak için düzenlediği askeri operasyon başarısızlıkla sonuçlanırken, operasyon sonucu 8 ABD’li ve 1 İranlı hayatını kaybetti.
20 Ocak 1981’de ABD rehinelerin serbest bırakılması karşılığında İran’ın dondurulan hesaplarının yeniden aktif hale getirileceği sözü vererek rehinlerin serbest bırakılmasını sağladı. Yaşanan bu rehine krizi ABD’nin İran’a yönelik yaptırım kararı almasıyla sonuçlanırken 2 ülke arasındaki ilişkilerde kopma hızlandı..
1995 yılında ABD terörizme destek verdiği ve nükleer silah üretmeye başladığı iddiasıyla İran’a petrol ve ticaret yaptırımları uygulamaya başladı. İran 14 Temmuz 2015 tarihinde ABD’nin de içinde yer aldığı batılı ülkelerle nükleer anlaşmaya vardı.
Son günlerde ABD’nin İran ile varılan nükleer anlaşmayı bozacağına yönelik iddialar, dünya gündemini bir hayli meşgul etti. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'nin nükleer anlaşmayı tek taraflı iptal edemeyeceğini ifade etti.
YeniAkit