Türkiye'nin siyasi atmosferi, uzun süredir fısıltı gazetesiyle yayılan, ancak son günlerde resmi makamların bile yalanlama ihtiyacı hissettiği o kritik iddiayla çalkalanıyor. Ülkenin kaderini doğrudan etkileyebilecek bu iddia, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlık durumuyla ilgili. Yıllardır bu konuyu gündemde tutan, cesur yazıları ve analizleriyle tanınan sürgündeki gazeteci Ahmet Nesin, son YouTube yayınında eline ulaşan yeni bilgileri ve belgeleri kamuoyuyla paylaşarak, Saray'daki o büyük sır perdesini araladığını iddia etti. Bu, sıradan bir siyasi analiz değil; bir ülkenin liderinin sağlık durumunun, o ülkenin geleceğini nasıl şekillendirebileceğine dair sarsıcı bir ifşaat niteliği taşıyor.
Bu haberin ilerleyen satırlarında, Ahmet Nesin'in yıllardır dile getirdiği o iddiaları hangi yeni bilgilerle desteklediğini, Erdoğan'ın gizlice tedavi olmak için hangi ülkeye gittiğini ve en önemlisi, Amerika'dan geldiği söylenen o kritik "sağlık raporunun" içeriğinde neler olduğunu tüm detaylarıyla okuyacaksınız. Nesin'in açıklamaları, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin "sağlığı cin gibi" açıklamalarının arkasındaki paniği ve Erdoğan sonrası dönemin siyasi senaryolarının neden şimdiden yazılmaya başlandığını gözler önüne seriyor. Okumaya devam ettikçe, bir liderin sağlık durumunun, nasıl bir devlet sırrına dönüştüğüne ve bu sırrın etrafında dönen iktidar oyunlarına tanıklık edeceksiniz.
Gazeteci Ahmet Nesin, kendi adını taşıyan YouTube kanalında yaptığı son programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağlık durumuyla ilgili yıllardır biriktirdiği bilgileri ve son dönemde edindiği yeni duyumları bir araya getirerek çarpıcı bir analiz sundu. Nesin, konuşmasına Erdoğan'ın bilinen rahatsızlıklarını hatırlatarak başladı:
Ahmet Nesin: "Ben yıllardır Erdoğan'ın rahatsızlıklarını yazıyorum. Bağırsak kanseri olduğunu ve iki kez çok ciddi ameliyatlar geçirdiğini biliyoruz. Bu zaten başlı başına büyük bir sorun. Ayrıca epilepsi nöbetleri geçirdiğini de defalarca dile getirdim. Ancak son gelen bilgiler, durumun çok daha ciddi olduğunu gösteriyor." İşte bu noktada Ahmet Nesin, gündemi sarsacak o iki kritik iddiasını peş peşe sıraladı:
1. Gizli Tedavi İddiası: "Birkaç yıl önce, güvendiğim bir doktor arkadaşımdan bir bilgi aldım. Erdoğan, gizlice Almanya'nın Köln kentine giderek bir hastanede tedavi oldu. Bu bilgiyi o zaman da paylaşmıştım. Bir devlet başkanının neden kendi ülkesinde değil de gizlice başka bir ülkede tedavi olmak zorunda kaldığı sorusu, durumun vahametini anlamak için yeterli."
2. Amerika'dan Gelen Rapor: Nesin'in en can alıcı iddiası ise Amerika'dan güvendiği bir kaynağına ulaştığını söylediği bir rapora ilişkindi. Nesin, bu gelişmeyi şu sözlerle aktardı: "Amerika'daki çok güvendiğim bir kaynağıma bir haber ulaşıyor. Haberde aynen şu ifade kullanılıyor: 'En tepedekinin sağlık durumu çok ciddi sıkıntılı.' Bu rapor o kadar ciddi ki, Erdoğan sonrası AKP ve Türkiye siyasetinin nasıl şekilleneceği üzerine senaryolar çoktan konuşulmaya başlanmış."
Ahmet Nesin, bu raporun ardından Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin alelacele yaptığı "Erdoğan'ın sağlığı cin gibi" açıklamasının, aslında bir paniğin ve durumu örtbas etme çabasının bir ürünü olduğunu savundu. Nesin, "Eğer ortada ciddi bir şey olmasa, bu kadar üst perdeden bir yalanlama ihtiyacı duymazlardı" diyerek, iddiasının ne kadar güçlü olduğunu vurguladı. Ayrıca, Erdoğan'ın son dönemde yaşadığı hafıza sorunlarına ve 2023'te canlı yayında geçirdiği rahatsızlığa da dikkat çeken Nesin, tüm bu parçaların birleştiğinde, Türkiye'yi yöneten liderin sağlık durumunun ülkenin geleceği için en önemli ve en belirsiz gündem maddesi haline geldiğini belirtti. Bu iddialar, Erdoğan sonrası dönem için yapılan CHP-MHP yakınlaşması gibi siyasi manevraların da neden hız kazandığını gözler önüne seriyor.