Türkiye'nin siyaset sahnesinde uzun zamandır kapalı kapılar ardında yaşanan gelişmeler, Can Ataklı'nın "Can ATAKLI" YouTube kanalında yaptığı son dakika açıklamalarıyla gün yüzüne çıkarken, özellikle Ankara'daki siyasi ortamın çok karışık olduğu ve iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) önemli bir kesimi ile "Saray efradı" olarak tabir edilen ve Türkiye'yi yönettiği halde pek çok kişinin isimlerini dahi bilmediği kesim arasında ciddi bir sıkıntı yaşandığı belirtiliyor. Ataklı'ya göre, mevcut Cumhurbaşkanı'nın o makamda tutulmasının teknik olarak çok zor olduğu, anayasa gereği 2028'de görev süresinin dolacağı, ancak 2027 sonunda veya 2028 başında yapılacak bir erken genel seçim kararıyla bir kez daha aday olabileceği, aksi takdirde anayasayı değiştirmelerinin zorlu ve Türkiye'yi diktatörlüğe götürecek bir adım olacağı dile getiriliyor. Yaşanan bu gerilimlerin ve gizli operasyonların nedenlerini ve gelecekte Türkiye'yi nelerin beklediğini derinlemesine incelemek için okumaya devam edin.
Can Ataklı'nın iddialarına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çevresindeki bazı kesimlerin, özellikle de adı bilinmeyen "Saray efradı"nın, Erdoğan sonrası güç dengesini kendi lehlerine tutma çabası içinde panik halinde olduğu ve bu nedenle çeşitli operasyonlar yürüttüğü ifade edilirken, müthiş bir kalabalığı tek başına ayakta tutan mihenk taşı gibi Erdoğan'ın çekilmesi durumunda bir dağılma yaşanacağı, bu dağılmada büyük grubu elde edip iktidarı devam ettirmek isteyenler arasında bir kavga yaşandığı belirtiliyor. Ataklı, önümüzdeki 15-20 gün içinde doğrudan AKP kaynaklı, hatta bizzat AKP'den sızdırılacak çok skandal olaylar yaşanabileceği, bakanlıktaki rüşvet, yolsuzluk iddiaları ve adam kayırmalar için hazırlıklar yapıldığı ve bu bilgilerin saklanmasının artık çok zor olduğu, çünkü çok sayıda kişinin çok şey bildiği bir düzen kurulduğu için herkesin kendisini garantiye almak adına dosyalamalar yaptığı ve "bana bir şey yapmaya kalkarsan canını yakarım" mesajı verdiği öne sürülüyor. Bu dosyalamaların sadece iktidar içine değil, geçmişte bu iktidarla "alışverişe" girmiş muhalefet içindeki bazı isimleri de kapsadığı ve kamuoyunun hoşuna gitmeyecek konuşmalar ve anlaşmalar içerdiği iddiaları, siyasetin geleceğine dair ciddi ipuçları sunarken, bu gelişmelerin Türkiye'nin kaderini nasıl etkileyeceğini anlamak için okumaya devam edin.
Bu çarpıcı iddialar zincirinde Can Ataklı, özellikle sahte diploma skandalına dikkat çekerek, 400 akademisyen ve devlet katında çalışanların sahte diploması olduğu iddialarının e-devlet üzerinden milyonlarca insanın verilerine ulaşıldığı anlamına geldiğini ve bunun devleti temelinden sarsan çok büyük bir skandal olduğunu belirtiyor. Ataklı, geçmişte Süleyman Soylu'nun herkese ait bilgilerin bulunduğu bir telefon uygulamasını göstermiş olmasını hatırlatarak, günümüzde yapay zekanın da güç kazandığı bir dönemde hiçbir bilginin gizlenemeyeceğini, e-devlet üzerinden yapılan işlemlerin dahi gerçek mühürle yapıldığını ve bu durumun yalanlanamayacağını vurguluyor. Ayrıca, iktidar kaynaklı yolsuzluk iddialarının ortaya çıkmasında iktidar içindeki kişilerin birbirlerini ihbar etmesinin rol oynadığını, "Reis gidiyor" düşüncesiyle birçok kişinin kendini sıyırmaya çalıştığını ve eğer Erdoğan iktidarı tökezlerse, eski AKP'lilerin ve müteahhitlerin "itirafçı" olup etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak her şeyi dökeceklerini iddia ediyor. Bu iddialar silsilesinde, ekonomik göstergelerin de siyasi baskıları tetiklediği görülürken, bu iç hesaplaşmaların Türkiye'yi nereye sürükleyeceğini görmek için okumaya devam edin.
Ekonomik cephede ise, Can Ataklı, AKP'lilerin sokağa çıkmakta zorlandıklarını ve halkın "seçime gidin" tepkisiyle karşılaştıklarını, para bulmada zorlandıklarını ve ekonominin kötüye gittiğini gözlemlediklerini belirtirken, özellikle dolar kurunun baskılandığını, ancak gerçek karşılık değerinin TÜİK'in sınırlandırılmış enflasyon rakamlarına göre 52 TL, ENAG'ın enflasyonuna göre ise 90 TL'lere kadar çıktığını öne sürüyor. Bu kötü ekonomik durumun AKP'lilerin seçime gitmekten korkmalarına neden olduğunu ifade eden Ataklı, bazı AKP'lilerin ise erken seçim kararı alarak 5 yıl daha iktidarda kalmayı hedeflediklerini, ancak TBMM'nin erken seçim kararı almasının bir gerekçesi olması gerektiğini ve 2 yıl önceden böyle bir kararın ilan edilmesinin açık bir hile olacağını, bu konuda iktidar içinde karmakarışık bir kavga yaşandığını dile getiriyor. Öte yandan, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'in mitinglerdeki "2 Kasım'da seçim korkmuyorsan gel" çağrılarının ve ateşli konuşmalarının, iktidar üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu ve bu baskının iktidarı seçime gitmek zorunda bırakabileceğini belirtiyor. Bu baskıların, iktidarın geleceğini nasıl etkileyeceğini anlamak için okumaya devam edin.
Can Ataklı ayrıca, medyada dönen güncel bir tartışmaya değinerek, bazı gazetecilerin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu'ndan ya da Beşiktaş Belediyesi üzerinden ciddi paralar aldıkları (5-6 milyon lira gibi) yönündeki iddiaların Yeni Şafak gibi gazeteler tarafından haberleştirildiğini, ancak bu isimlerin çoğunu tanıdığını ve bu tür bir "bayraktarlık" yapmalarının mümkün olmadığını, bunun bir "yandaş medya" icadı olan "fondaş medya" kampanyası olduğunu düşündüğünü ifade ediyor. Ataklı, bu iddiaların doğru çıkması halinde meslekleri adına dehşet verici bir durum olacağını vurgularken, gazetecilerin özellikle bireysel yayın yaparken sponsorluk konusunda çok dikkatli olmaları gerektiğini, banka, borsa, finans kuruluşları veya kripto gibi "netameli" olabilecek kuruluşlardan sponsorluk kabul etmemeleri gerektiğini, zira bu tür ilişkilerin halkın güvenini sarsabileceğini veya vatandaşların yanlış yatırımlar yapmasına neden olabileceğini, bunun da kendi başlarına patlayabileceğini ekliyor. Örnek olarak, Fatih Altaylı'ya Yatsan'ın sponsorluk yaparken hapise girmesi üzerine bu sponsorluğun kesilmesini utanmazlık ve haysiyetsizlik olarak nitelendirerek, zor zamanda muhalif bir isme desteğin çekilmesinin kabul edilemez olduğunu dile getiriyor. Tüm bu iddiaların ve siyasi manevraların ardında yatan gerçekleri ve Türkiye'nin siyasi ve ekonomik geleceğinin nasıl şekilleneceğini keşfetmek için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilir, kapsamlı haber ve analizlere ulaşabilirsiniz.