AK Partili ve CHP'li Hukukçuların Canlı Yayındaki O Kavgası

İBB Meclisi'nde tansiyon zirveye çıktı. "Yargıya müdahale" suçlamaları havada uçuştu. AK Partili ve CHP'li üyelerin o tarihi tartışmasında söylenenler, siyasetin tüm dengelerini değiştirebilir...

Türkiye siyasetinin ana gündem maddesi haline gelen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı'na yönelik yargı süreci, bu kez en hararetli ve en doğrudan haliyle İBB Meclis kürsüsüne taşındı. Canlı yayınlanan meclis toplantısında, biri AK Partili diğeri CHP'li olan iki hukukçu meclis üyesinin karşılıklı söz almasıyla başlayan tartışma, dakikalar içinde kişisel bir atışmayı aşarak milyonların gözü önünde tarihi bir yüzleşmeye dönüştü. "Seçilmiş olmak suç işleme özgürlüğü vermez" diyen AK Parti kanadına, CHP'den "Yargıyı amaçlarınıza alet ediyorsunuz!" şeklinde gelen jet yanıt, salondaki tansiyonu bir anda zirveye tırmandırdı ve o anlar, Türkiye'nin gündemine bomba gibi düştü.

Bu haber metni, İBB Meclisi'nde yaşanan ve uzun süre hafızalardan silinmeyecek olan bu tarihi tartışmanın tüm perde arkasını, tarafların açıklamalarını ve satır aralarında gizli kalan mesajları anbean aktarmak üzere sürekli güncellenmektedir. Tartışmanın siyaset koridorlarındaki yankıları ve liderlerden gelecek olası açıklamalar, en sıcak haliyle okuyucularımıza ulaştırılacaktır. Zira bu tartışma, sadece iki meclis üyesinin atışması değil, aynı zamanda iktidar ve muhalefetin "adalet" ve "halk iradesi" kavramlarına ne kadar farklı pencerelerden baktığının en net fotoğrafıydı.

ATEŞİ YAKAN SÖZLER: "DELİLLERİ BİZZAT CHP'LİLER YARGIYA TAŞIDI!"

Gerilimi başlatan ilk konuşma kürsüye çıkan AK Partili meclis üyesinden geldi. Sözlerine Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlatarak başlayan AK Partili üye, İBB Başkanı hakkındaki yargı sürecinin bağımsız yargı makamları tarafından yürütüldüğünü vurguladı. Ancak konuşmasının en can alıcı ve CHP sıralarını ayağa kaldıran bölümü, davadaki delillere ilişkin yaptığı açıklamaydı. AK Partili üye, Şu anki İBB Başkanı hakkındaki yargı sürecinin delillerini bizzat CHP'liler yargıya taşımıştır!" diyerek gündemi sarsacak bir iddia ortaya attı. Muhalefetin açıklamalarının yargıya açık bir müdahale olduğunu savunan AK Partili üye, Seçimlere daha üç yıl varken bir cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesi eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Bu, yargı üzerinde baskı kurma çabasıdır!" ifadeleriyle tartışmanın fitilini ateşledi.

CHP'DEN JET YANIT: "ADAY AÇIKLANINCA PANİKLEDİNİZ!"

AK Partili üyenin bu sert sözlerinin hemen ardından kürsüye hışımla çıkan CHP'li meclis üyesi Ülkü Sakalar ise suçlamaları çok daha sert bir dille geri püskürttü. Rakibinin "Yargıyı rahat bırakın" derken aslında bizzat yargıyı etkilemeye çalıştığını savunan Sakalar, Yolsuzluk ve rüşvet iddialarını ortada hiçbir delil olmadan dile getiriyorsunuz. Asıl siz yargıyı etkilemeye çalışıyorsunuz!" dedi. İBB Başkanı'nın adaylığının engellenmek istendiğini iddia eden Sakalar, asıl bombayı patlattı: Seçime üç yıl kala aday açıklanınca panik yaşadınız! Korkunuz bu yüzden!"

VE TARİHİ KIYASLAMA GÜNDEME DAMGA VURDU: "ERDOĞAN'A UYGULANAN HUKUKU İSTİYORUZ!"

Tartışmanın en can alıcı ve sonuca bağlandığı an ise, CHP'li meclis üyesi Ülkü Sakalar'ın yaptığı tarihi hatırlatma oldu. Sakalar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde yaşadığı yargı sürecini örnek göstererek, AK Parti sıralarına adeta bir hukuk dersi verdi. İşte o tarihi sözler:

CHP'li Ülkü Sakalar: Unutmayın, o dönem belediye başkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan da yargılandı. Ama hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan ne gözaltına alındı, ne tutuklandı, ne de görevinin başından alındı! Biz kimseden bir imtiyaz istemiyoruz. Biz sadece adil yargı istiyoruz! Önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı'na uygulanan hukukun, bugünün seçilmiş belediye başkanına da aynen uygulanmasını talep ediyoruz! Sizin o gün savunduğunuz halk iradesine, bugün de biz sahip çıkıyoruz!"

Sakalar'ın bu sözleri, AK Parti sıralarında derin bir sessizliğe neden olurken, İBB Meclisi'nde yaşanan bu tarihi yüzleşme, "adalet" ve "halk iradesi" kavramlarının kimin için ve ne zaman geçerli olduğu sorusunu bir kez daha Türkiye'nin gündemine taşıdı.

Siyaset Haberleri