Uzun yıllardır süregelen iktidar döneminde yaşanan ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran sayısız skandala, usulsüzlük iddialarına ve yolsuzluk suçlamalarına rağmen, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) siyaset sahnesinde hiçbir sarsıntı yaşamaması, kamuoyunda "Neden hiçbir skandal AKP'yi sarsmaz?" sorusunu bir kez daha gündeme getirirken, bu durumun ardında yatan derin gerçekler, yaşanan faciaların, yolsuzluk iddialarının ve hatta devletin en önemli kurumlarını bile etkileyen ihmallerin partiyi ve yöneticilerini neden etkilemediği sorusuna yanıt arayanların dikkatini çekiyor; makalemizin ilerleyen kısımlarında bu durumu tüm çıplaklığıyla ele alacak ve bu durumun nedenlerini ayrıntılı bir şekilde ortaya koyacağız.
Makalemiz devam ediyor ve ikinci paragrafa geçtiğimizde ise, yaşanan son skandallardan biri olan diploma skandalının boyutlarının her geçen gün büyümesi karşısında dahi Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin, en azından kamuoyuna yansıyan şekliyle, en ufak bir sarsıntı yaşamamış olmasının, geçmişteki Grand Kartal oteli faciasında 78 kişinin yanarak hayatını kaybetmesi gibi trajik olaylarda dahi iktidarın ve ilgili bakanların etkilenmemesiyle nasıl bir benzerlik taşıdığını, dönemin Turizm Bakanı'nın hiçbir şey olmamış gibi tekne turuna çıkmasıyla nasıl bir süreklilik gösterdiğini ve Meclis'te milletvekillerinin genel geyik muhabbeti yaparak ülke meselelerinden uzak bir tablo sergilemesinin, aslında hiçbir skandalın, yolsuzluk ihbarının veya ihmalin, AKP'li vekilleri, yöneticileri ve bürokratları sarsmadığının en açık kanıtı olduğunu gözler önüne seriyoruz. Bu paragrafın devamında ise bu tür olayların ardından iktidarın hiçbir zaman geri adım atmadığı, tam tersine bu olayları sorgulayan medyayı suçladığı, hatta Ulaştırma Bakanı Uraloğlu veya Bilişim Teknolojileri Kurulu (BTK) ve Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) başkanlarının görevden alınması gibi beklentilerin boşa çıktığı, çünkü iktidarın acizliğini kabul etmemek adına bu bürokratlara sahip çıktığı ve bu kişilerin görevden alınması yerine, onları eleştirenlerin susturulduğu gerçeğine vurgu yapıyoruz.
Tüm bu yaşananları ve makale boyunca bahsettiğimiz her türlü skandalı, yolsuzluk iddiasını, ihmali ve başarısızlığı bir araya getirdiğimizde, AKP'yi hiçbir olayın sarsmamasının ve eleştiri oklarının iktidara yönelmesine rağmen hiçbir geri adım atılmamasının altında yatan asıl ve en önemli sebep olarak, bakanların, bürokratların, valilerin, kaymakamların ve hatta rektörlerin bile kendilerini topluma karşı değil, sadece ve sadece Saray'a karşı sorumlu hissetmeleri, bu yüzden halkın tepkisini değil Saray'ın iradesini ve olası öfkesini önemsemeleri, böylece her ne olursa olsun koltuklarını koruma düşüncesiyle hareket etmeleri gerçeği yatıyor.