30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk milleti için yalnızca bir kutlama günü değil, aynı zamanda bağımsızlık ve özgürlük ruhunun en güçlü şekilde hissedildiği özel bir tarihtir. Ancak bu yılki kutlamalara, sosyal medyada patlayan bir skandal gölge düşürdü. Bir siyasi figürün yaptığı paylaşım, büyük tepki toplarken, binlerce sosyal medya kullanıcısı tek bir isimde birleşerek bu duruma sert bir yanıt verdi.
Her 30 Ağustos'ta olduğu gibi, sosyal medya platformları Zafer Bayramı coşkusuyla dolup taştı. Ülkenin dört bir yanından gelen kutlama mesajları, tarihi fotoğraflar ve milli duyguları coşturan paylaşımlar, bayramın ruhunu yansıtıyordu. Ancak bu coşku, bir anda yerini öfke ve hayal kırıklığına bıraktı. Söz konusu siyasi ismin yaptığı paylaşımda, 30 Ağustos'un en simgesel fotoğraflarından biri olan Kocatepe pozu kullanılmıştı. Ancak bu tarihi kareye yapılan akıl almaz bir müdahale, herkesi şoke etti.
Görselde, o tarihi anın kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafı bilinçli bir şekilde sansürlenmişti. Oysa o kare, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun en önemli simgelerinden biriydi ve Türk askerlerinin başkomutanının Kocatepe'deki duruşunu ebedileştiriyordu. Bu durum, sosyal medyada bir anda gündem oldu ve on binlerce insan, söz konusu paylaşıma sert tepki gösterdi. Kullanıcılar, sansürlenen Atatürk fotoğrafını orijinal haliyle paylaşarak adeta siber bir eylem başlattı.
Benzer bir sansür vakası daha önce de yaşanmış ve o dönemde gelen yoğun tepkiler üzerine ilgili kurum geri adım atarak hatasını düzeltmişti. Ancak bu kez durum farklıydı. Gelen tepkilere ve yoğun eleştirilere rağmen, söz konusu siyasi figür paylaşımını kaldırmadı ve hiçbir açıklama yapmadı. Bu tavır, tartışmaları daha da alevlendirdi. Sosyal medya kullanıcıları, sadece tepki göstermekle kalmadı, aynı zamanda “Atatürk” başlığı altında binlerce paylaşım yaparak, Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk milletinin ortak değeri olduğunu tüm dünyaya haykırdı.
Bu skandal, siyaset arenasında yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Bir kesim, bu sansür olayını bilinçli ve kasıtlı bir tavır olarak değerlendirirken, diğer bir kesim ise durumu “önemsiz bir hata” olarak nitelendirmeye çalıştı. Ancak tarihe mal olmuş bir fotoğrafın, hem de bu kadar anlamlı bir günde sansürlenmesi, basit bir hata olarak kabul edilmedi. Bu olay, Türkiye'de Atatürk'ün mirasına ve Cumhuriyet değerlerine olan hassasiyetin ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.