Can Ataklı'dan Meclis'teki O Gizli Toplantıya Ateş Püskürdü

Usta gazeteci Can Ataklı, Meclis'te MİT Başkanı ve Bakanların katıldığı o sır dolu toplantının perde arkasını araladı. CHP'ye yönelik o sert eleştirileri ve 'ihanet' iması gündemi sarsacak.

Türkiye'nin siyasi gündemi, kapalı kapılar ardında yapılan ve içeriği "devlet sırrı" olarak nitelendirilen kritik bir toplantıyla adeta kilitlenmiş durumda. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı, Milli Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı'nın Meclis'te bir araya gelerek milletvekillerine brifing verdiği o toplantının "gizli" yapılması, kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı. Telefonların toplandığı, tutanakların 10 yıl boyunca açıklanmayacağının ilan edildiği bu sır perdesi, özellikle muhalefetin tavrı konusunda ciddi soru işaretleri doğururken, usta gazeteci Can Ataklı, son yayınında bu sessizliği bozarak adeta isyan bayrağını açtı. Ataklı, sadece toplantının gizliliğini değil, ana muhalefet partisi CHP'nin bu duruma boyun eğmesini de en sert dille eleştirdi.

Bu haberin ilerleyen satırlarında, Can Ataklı'nın Meclis'teki o gizli toplantıyı neden bir "ihanet" olarak gördüğünü, CHP'li vekillerin hangi tarihi hatayı yaptığını ve bu sır perdesinin arkasında aslında kimlerin bilgilendirildiğini tüm detaylarıyla okuyacaksınız. Bu, sadece bir gazetecinin eleştirisi değil, aynı zamanda halkın haber alma hakkının nasıl gasp edildiğine ve milli iradenin nasıl hiçe sayıldığına dair yakıcı bir feryattır. Okumaya devam ettikçe, o kapalı kapılar ardında konuşulanların, neden dağdaki teröristin bildiği ama sizin bilmenizin istenmediği bir sırra dönüştüğünü anlayacaksınız.

Kendi adıyla yayın yaptığı YouTube kanalında konuşan deneyimli gazeteci Can Ataklı, Meclis Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu'nda yapılan o gizli toplantıyı masaya yatırdı. Hükümetin en kritik üç isminin katıldığı toplantının, içeriği ne olursa olsun "gizli" yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirten Ataklı, asıl öfkesini bu duruma itiraz etmeyen, sessizce kabullenen CHP milletvekillerine yöneltti. İşte o anlarda Can Ataklı, tarihe geçecek o sert ifadeleri kullandı:

Can Ataklı: "Bu toplantının gizli yapılmasına nasıl izin verirsiniz? Neyin sırrı bu? Ülkenin en büyük teröristi olarak kabul ettiğiniz, İmralı'da yatan Abdullah Öcalan'dan ricacı olurken, onunla pazarlıklar yaparken bir şey gizli olmuyor da, halkın vekillerinin olduğu Meclis'te mi devlet sırrı oluyor? Ben bu saatten sonra ağzınla kuş tutsan, o komisyonda ne konuşulduysa olumlu bir şey düşünemem, inanamam!"

Can Ataklı, eleştirisinin dozunu daha da artırarak, CHP'nin bu tavrıyla halkın iradesini ve kendisine oy veren milyonlarca seçmeni terk ettiğini iddia etti. Bu gizliliğin yarattığı absürt duruma dikkat çeken Ataklı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Can Ataklı: "Şimdi durum ne biliyor musunuz? Bu gizli toplantı sayesinde, dağdaki teröristlerin siyasi uzantısı olanlar (DEM Parti'yi kastederek) ve Hizbullahçılar (HÜDA PAR'ı kastederek) Meclis'te milletvekili oldukları için her şeyi öğrenecek. Devletin en mahrem bilgilerini onlara anlatacaksınız. Ama bu ülkenin kurucusu olan partinin milletvekilleri ve dolayısıyla halk, hiçbir şey bilmeyecek. Böyle bir rezalet olabilir mi? CHP, bu gizliliğe 'evet' diyerek, halkın haber alma hakkına en büyük darbeyi vurmuştur. Bu, seçmene ihanettir."

Ataklı'nın bu çıkışı, muhalefetin iktidar karşısındaki duruşunu ve "devlet sırrı" kavramının nasıl keyfi bir şekilde kullanıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Sadece terörle mücadele değil, Suriye'ye olası bir askeri müdahale ve Zengezur Koridoru gibi hayati konuların da konuşulduğu tahmin edilen bu toplantının içeriğinin halktan gizlenmesi, Türkiye'de demokrasi ve şeffaflık tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Gündem Haberleri