Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planı'nı Açıkladı

İnsan Hakları Eylem Planını açıklayan Başkan Erdoğan, 'ifade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İfade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz." dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen İnsan Hakları Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda konuştu.

Eylem Planının 9 amaçtan oluştuğunu belirten Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planındaki 9 amaçtan ilkinin "daha güçlü bir insan hakları koruma sistemi" olduğunu ifade etti.

Buradaki hedefin, insan haklarına dayalı bir hukuk devleti anlayışının daha da güçlendirilmesi olduğunu dile getiren Erdoğan, mevzuat ve uygulamayı bu doğrultuda düzenli gözden geçirerek, gerekli tüm tedbirleri alacaklarını söyledi. Erdoğan, böylece, Avrupa Birliği ile bilhassa "Vize Serbestisi Diyaloğu"nda karşılanması beklenen hususlara yönelik çalışmalara da hız verdiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine bu amaç başlığı altında Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sisteminin etkinliğini artırmayı hedeflediklerinin altını çizdi.

Demokratik katılımı güçlendirmek için, siyasi partiler ve seçim mevzuatında değişiklik yapmak üzere kapsamlı bir çalışma başlattıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"İnsan hakları kurumlarının etkinliğini artırıyoruz. Kamu Denetçiliği Kurumu ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun kararlarını, kişisel verilerin korunması suretiyle kamuoyunun erişimine açıyoruz.

'Geç gelen adalet, adalet değildir' anlayışıyla, vatandaşımızın taleplerini ve sıkıntılarını daha hızlı, daha etkin, daha şeffaf bir şekilde çözecek adımları atıyoruz. Bu çerçevede, İnsan Hakları Tazminat Komisyonu, Anayasa Mahkemesine başvuruya gerek kalmaksızın, uzun yargılama zararlarını karşılayacak.

Ayrıca, ceza infaz kurumlarının insan hakları odaklı olarak denetim ve takibi için, barolar, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerden temsilcilerin de katılımıyla bağımsız bir 'Ceza İnfaz Kurumları İnsan Hakları İzleme Komisyonu' kuruyoruz."

- "Tarihi nitelikte adımlar attık"

Eylem Planının, sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak mağdur haklarını da güçlü bir şekilde seslendirdiğine işaret eden Erdoğan, "Kırılgan gruptakiler başta olmak üzere, suç mağduru vatandaşlarımıza, adliyenin kapısından içeri girdiği andan itibaren destek olarak, bu insanlarımızın yeni mağduriyetler yaşamasının önüne geçmek istiyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için, çocuklar, kadınlar, engelliler ve yaşlılar başta olmak üzere suç mağdurlarına yönelik "psiko-sosyal destek ve bilgilendirme" hizmetlerinin etkinliğinin artırılacağını, aynı kapsamda, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri ile Adli Görüşme Odalarının da yaygınlaştırılacağını bildirdi.

İnsan Hakları Eylem Planı'nın ikinci amaç başlığının "yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi" olduğunu aktaran Erdoğan, bu alanda bugüne kadar tarihi nitelikte pek çok adım attıklarını anımsattı.

Bu kapsamda, Devlet Güvenlik Mahkemelerini kaldırdıklarını, Hakimler ve Savcılar Kurulunun yapısını, demokratik temsil ilkesine göre yeniden şekillendirdiklerini, yargı teftişini bu kurula bıraktıklarını, yargının bağımsızlığına "tarafsızlık" ilkesini eklediklerini anlatan Erdoğan, hukuk devletinin, ancak bağımsız, tarafsız ve insan haklarına saygılı mahkemelerin varlığı ile vücut bulacağı inancıyla, bu kapsamda yeni adımlar attıklarını söyledi.

- "Kararlar makul sürede verilmeli"

Kararların sadece adil olmasının yetmediğini, aynı zamanda makul bir sürede de verilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Bunun için, hakim ve savcılara coğrafi teminat sağlayarak, hem yargı teminatını güçlendiriyor, hem de kararların hızlanmasını temin ediyoruz." diye konuştu. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Terfi ve teftiş mekanizmasını, kararların yeterli gerekçeyle yazılıp yazılmadığı, isabet oranı ve insan haklarına duyarlılık gibi objektif performans kriterleri çerçevesinde yeniden yapılandırıyoruz. 'Dünya Dili Türkçe' temasıyla bu yıl Yunus Emre'yi bir kez daha dünya çapında anarken, yargı kararlarında da dilimizin en yüksek temsilini bekliyoruz. Bunun için yargı kararlarının, yeterli, ikna edici ve anlaşılabilir olmasına ilişkin meslek öncesi ve meslek içi eğitim faaliyetlerini artırıyoruz. Gerekçelerin sağlam, tutarlı ve tartışmaları bitiren mahiyette olması için Hakimler ve Savcılar Kurulunun denetim alanını genişletiyor, istinaf dairelerine de bu sebepten dolayı bozma yetkisi veriyoruz.

Adalete güvenin temel unsurlarından biri olan masumiyet karinesini koruyucu tedbirleri, lekelenmeme hakkının kapsamı başta olmak üzere her alanda genişletiyoruz. Adil kararın makul sürede verilmesini temin için yargıda hedef süre uygulamasını yaygınlaştırıyoruz. Yaklaşık 3 yıldır süren bu uygulamada, geçtiğimiz yıl ortalama yüzde 81 oranında hedefin tutturulduğunu gördük. Bu oranı inşallah yüzde yüze çıkartacağız."

Aynı uygulamayı istinaf yargılaması ve adli tıp raporları için de getirdiklerini belirten Erdoğan, "Yine bu kapsamda idari yargıda gerekçeli kararın 30 gün içinde yazılmasını zorunlu kılıyoruz. Şu anda başarıyla süren elektronik tebligat uygulamasına, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı da dahil ediyoruz." dedi.

- "Tüm taraflara eşit imkan"

Erdoğan, geçen yılın başında uygulanmaya başlanan seri muhakeme ve basit yargılama usullerinin daha önce 2 yıl süren yargılama süreçlerini 2 aya indirdiğini hatırlatarak, yargıya ve vatandaşa büyük kolaylık sağlayan bu usullerin kapsamını genişlettiklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:

"İş davalarının daha hızlı şekilde sonuçlanmasını temin için, hakimlerin, Sosyal Güvenlik Kurumunun kayıtlarına bilişim sistemi üzerinden erişebilmesini sağlıyoruz. Adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi bakımından tüm tarafların eşit imkanlara sahip olmasını önemli görüyoruz.

Eylem Planı'yla, iddianamelerin mağdur ve müştekilere de tebliği uygulamasını başlatıyoruz. İdari davalarda dosyaya sonradan giren bilgi ve belgelerin taraflara tebliğini de zorunlu hale getiriyoruz. Avukatların, takip ettikleri işlerle ilgili 'aslı gibidir' diye tasdik ettikleri belgelerin, belirli şartlarla adli ve idari merciler tarafından işlemlere esas alınabilmesine imkan sağlıyoruz. Savunmanın ve savunma hakkının güçlendirilmesi kapsamında, müdafiin dosya inceleme yetkisine yönelik olarak verilen kısıtlama kararlarına üst süre sınırı koyuyoruz. Avukatların, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruları elektronik ortamda yapabilmelerine imkan sağlıyoruz."

Sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak, maddi durumu yetersiz olan kişilere verilen adli yardım hizmetleri için avukatlardan alınan vergi oranını düşürdüklerini dile getiren Erdoğan, "Zorunlu müdafi ücretlerini iyileştirecek bir düzenleme hazırlıyoruz. Kamu avukatlarının çalışma esaslarını yeniden düzenliyor, özlük haklarını iyileştiriyoruz.
Avukatlık stajı ile kişinin mesleğinin birlikte yapılmasına imkan sağlıyoruz." dedi.

- "Hukuk güvenliği ilkesi" vurgusu

Adalete erişimi güçlendirecek tedbirlerin, Eylem Planı'nın üzerinde hassasiyetle durduğu konulardan biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu çerçevede, dava, icra ve noter harç ve masraflarını sadeleştirdiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl uygulamaya konulan ve özellikle salgın döneminde büyük kolaylık sağlayan "e-Duruşma" uygulamasını tüm hukuk mahkemelerine yaygınlaştırdıklarını belirterek, "Adli yardıma 'e-Devlet' üzerinden başvurulabilmesini sağlıyoruz. Engelli, yaşlı ve yatağa bağımlı hasta vatandaşlarımıza, bulundukları yerden görüntülü iletişim teknolojileri vasıtasıyla ifade ve benzeri işlemleri yapabilme kolaylığı getiriyoruz. Adliyelerde 'Halkla İlişkiler Büroları' kuruyor, ön bürolar ile danışma masalarını yaygınlaştırıyoruz." diye konuştu.

Eylem Planı'nın üçüncü amacının "hukuki öngörülebilirlik ve şeffaflık" olduğunu aktaran Erdoğan, "Hiç şüphesiz, bu amacın özünde hukuk güvenliği ilkesi vardır. Hukuk, kişilerin makul ve haklı beklentilerini öngörülebilir kurallarla karşıladığı ölçüde güven verir.
Dolayısıyla mevzuatımız, hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir tereddüde yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmalıdır. Ayrıca hukuk, kamusal işlemlerde keyfi uygulama iddialarına karşı da vatandaşımızı koruyucu birtakım güvenceleri hayata geçirmelidir." dedi.

- "Kağıtsız ofis ortamına geçiyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yönetimde şeffaflığın, AK Parti Hükümetlerinde ilk günden beri titizlikle uygulanan ilkeler arasında yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Bilgi Edinme Hakkını anayasal güvenceye kavuşturmak dahil bu çerçevede güçlü bir yasal ve kurumsal altyapıyı oluşturduk. Eylem Planı'yla, idarenin iş ve işlemlerinde öngörülebilirliği ve şeffaflığı daha da güçlendiriyoruz. Bunun için, idareye yapılan başvurularda idarenin cevap verme süresini 60 günden 30 güne indiriyoruz. Yine bu doğrultuda, Avrupa Birliği'nin 'Doğrudan Yabancı Yatırımların İzlenmesi Hakkında Çerçeve Kararı' ile uyumlu hukuki düzenlemeler yapıyoruz. Kişilere, idari mekanizmalar nezdinde iş yapma kolaylığı sağlayacak tüm adımları atıyoruz. Sözleşme ve teşebbüs hürriyetine ilişkin mevzuat ve uygulamaları, öngörülebilirlik, kazanılmış hakların korunması ve şeffaflık ilkeleri temelinde yeniden değerlendiriyoruz. Bu ilkelere aykırı gördüğümüz hükümleri yürürlükten kaldırıyor, adli süreçlerin de basit, sade ve anlaşılabilir olmasını temin ediyoruz. Adli ve idari yargıda itiraz, istinaf ve temyiz gibi kanun yollarına başvuru sürelerini yeknesak hale getiriyoruz. Buna göre, istinaf ve temyize başvurma süreleri, gerekçeli kararın tebliğiyle başlayacak. Tüm ilk derece ve istinaf mahkemesi kararlarını, kişisel verileri koruma ilkesine uygun şekilde, kamuoyunun erişimine açıyoruz."

Yargının hizmet ve meslek yönüyle kalitesinin artırılmasının da değişmeyen hedefleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Eylem Planı'yla, Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilebilmek için en az 45 yaş ile birinci sınıf olmanın yanında, belli bir kıdem şartı da getiriyoruz. Yargıdaki unvanlı görevler için de kıdem şartı aranacak. Hakim ve savcı yardımcılığını sisteme kazandırıyoruz. Tüm icra dairelerinde kağıtsız ofis ortamına geçiyoruz." bilgisini paylaştı.

- "Mahkeme uzmanı kadrosu ihdas ediyoruz"

Erdoğan, her geçen gün değişen, gelişen, karmaşıklaşan sosyal ve ekonomik hayat karşısında, yargıda ihtisaslaşmanın giderek daha önemli hale geldiğinin altını çizdi.

Bunun için finans, sendika, imar ve kamulaştırma gibi alanlar ile vergi ve bilişim suçlarında ihtisas mahkemeleri kurulacağını, adliyelerde hakimlere destek olacak "mahkeme uzmanı" kadrosunun ihdas edileceğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kadastro gibi ihtisas mahkemelerinde yeni görev yerlerinin belirlenmesinde, davaların tamamlanma ve başarı düzeyinin dikkate alınmasını sağlıyoruz. Gerçek ve tüzel kişiler ile devlet arasındaki uyuşmazlıkları en hızlı ve en az maliyetle çözmek için 'idari sulh' usulünü getiriyoruz. İdare ile yatırımcılar arasındaki uyuşmazlıkları gidermek için, bağımsızlık ve tarafsızlık esasıyla çalışacak, hızlı karar alabilecek 'Yatırım Ombudsmanlığı' kuruyoruz. Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuğun kapsamını genişletiyor, arabulucuların farklı alanlarda ihtisaslaşmasını sağlıyoruz."

Yargı hizmetinin niteliğini artırmaya ilişkin faaliyetleri, bilirkişilik hizmetleri ile yakından ilgili gördüklerini söyleyen Erdoğan, bu nedenle bilirkişilik bölge kurullarını yeniden yapılandırdıklarını kaydetti.

Yetersiz ve hatalı raporları alışkanlık haline getiren ya da etik ilkelere aykırı davrandığı tespit edilen bilirkişileri, derhal sicilden çıkardıklarını ifade eden Erdoğan, bilirkişilere dosyaların, sırasına göre otomatik tevzi edilmesini sağladıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilirkişi görevlendirmelerinde kanunun aradığı şartlara gösterilen hassasiyeti, terfi ve teftiş kriterleri arasına da dahil ettiklerini aktardı.

- "İfade özgürlüğü" vurgusu

Eylem Planının dördüncü amacının, "ifade, örgütlenme ve din özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi" olduğunu dile getiren Recep Tayyip Erdoğan, bu üç özgürlük alanının, bugüne kadar en çok düzenleme yaptıkları, güçlendirilmesi için en çok gayret gösterdikleri konular arasında yer aldığına işaret etti.

Hak ve özgürlüklerden yararlanma konusunda, herkesi eşit değer ve önemde gören, insan odaklı bir yönetim anlayışıyla hareket etiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"İfade özgürlüğü alanında 2012 ve 2013 yıllarında yapılan temel mevzuat değişikliklerini, Birinci Yargı Paketi ile güçlendirdik. Şimdi bu özgürlüklerin alanını daha da genişletiyoruz. Mevzuatı ve uygulamayı, ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının en geniş şekilde teminat altına alınması doğrultusunda gözden geçiriyoruz.
Diğer insanların haklarına saygılı şekilde yapılan eleştirilerin ve düşünce açıklamalarının soruşturma konusu olmaması için hakim, savcı ve kolluk görevlilerine düzenli olarak eğitim verilmesini temin ediyoruz. Basın, yayın ve internet yoluyla işlenen suçlarda, muhakeme şartı olan süreleri, ifade özgürlüğünü güçlendirmek amacıyla yeniden ele alıyoruz. İfade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz."

- "Nefret suçuna karşı güçlü mücadele"

Hangi dine mensup olursa olsun, kamu ve özel sektör çalışanları ile öğrencilerin, kendi dini bayramlarında izinli sayılmalarını sağladıklarını belirten Erdoğan, gayrimüslim cemaat vakıfları yönetim kurullarının oluşturulması ve seçimine ilişkin Vakıflar Yönetmeliği'ni yeniden düzenleyeceklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin ortak tarihine, kültürüne ve medeniyetine dayanan çoğulculuk anlayışını yaşatmak ve geliştirmek gayesiyle, ayrımcılık ve nefret suçuna karşı güçlü bir mücadele iradesi ortaya koyduklarını vurgulayarak, "Nefret suçuna ilişkin soruşturma kılavuzları hazırlıyoruz, istatistik ve veri toplama işlemlerinin daha sağlıklı yapılması için eğitim ve altyapıyı güçlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.

(Sürecek)

Siyaset Haberleri