Türkiye'nin genç nüfusu, yüksek enflasyon ve artan hayat pahalılığı ile karşı karşıya kalmış durumda. Eğitim gören gençler bu zorluklardan en çok etkilenenler arasında yer alıyor. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yayımlanan Gösterge Değerleri Raporu'na göre, 2021 ve 2022 yıllarında toplamda 728 bin öğrenci üniversite eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Bu durum, Türkiye'nin eğitim sistemi ve gençlerin geleceği üzerinde ciddi sorunlar yaratıyor.
Eskişehir'de bulunan üniversitelerde okuyan öğrenciler de hayat pahalılığından şikayetçi. Öğrenimlerini sürdürmekte zorlanan bu gençler, ekonomik baskılar altında eğitimlerini devam ettirmeye çalışıyorlar. 2021 ve 2022'de YÖKAK'ın raporuna göre, 728 bin 490 öğrenci üniversiteyi terk etti. Bu oranın büyük şehirlerde daha yüksek olduğu gözlemleniyor.
Ekonomik kriz ve artan yaşam maliyetleri, şehir dışında eğitim gören öğrencileri özellikle zorluyor. Kredi Yurtlar Kurumu'nda barınan bir öğrencinin aylık masrafı 5 bin lira civarında iken, yurt dışında kalan öğrencilerin masrafları 15 bin lirayı bulabiliyor. Maddi durumu elverişsiz ailelerin çocuklarını şehir dışında okutmaları neredeyse imkansız hale gelmiş durumda.
YÖKAK’ın raporunda yer alan verilere göre, 2021'de 338 bin 926, 2022'de ise 389 bin 564 öğrenci üniversiteyi bıraktı. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerdeki üniversiteler, bu terklerde ön sıralarda yer aldı. Ege Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi, en yüksek terk oranlarına sahip kurumlar arasında.
Eskişehir'deki üç devlet üniversitesinde de benzer durumlar gözlemlendi. Öğrenciler, ailelerinin maddi durumları ve gelecek kaygıları nedeniyle eğitimlerini sürdürmekte zorlanıyorlar. Bazı öğrenciler, ekonomik sıkıntılardan dolayı üniversite eğitimlerini dondurmak veya tamamen bırakmak zorunda kaldıklarını belirtiyorlar.
Öğrencilerin ifadeleri, yaşanan maddi zorlukların ve gelecek kaygılarının, eğitim hayatlarını doğrudan etkilediğini gösteriyor. Artan hayat şartları ve fiyat artışları, gençlerin eğitim süreçlerini olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum, gençlerin iş hayatına atılma süreçlerini de zorlaştırıyor ve üniversite eğitimini tamamlama isteklerini azaltıyor.
Sonuç olarak, Türkiye'de artan hayat pahalılığı ve ekonomik zorluklar, gençlerin eğitim hayatını olumsuz yönde etkilemekte ve geleceklerini belirsiz kılmakta. Bu durum, gençlerin eğitimlerini yarıda bırakma oranlarının artmasına yol açıyor ve ülkenin eğitim sisteminde ciddi sorunlar yaratıyor. Bu zorlukların üstesinden gelmek ve gençlerin eğitim hayatlarını desteklemek için etkili çözümler geliştirilmesi gerekiyor.