Zorlu bir ekonomik süreçten geçtiğimiz bu dönemde, emeklilerimizin yaşam koşullarının zorlaştığına dair birçok gözlem ve şikayet ortaya çıkmaktadır.
Emekli vatandaşlarımızın yaşadığı zorlukları yakından gözlemleyen birisi olarak, onların günlük hayatta karşılaştıkları sıkıntıları bir kez daha gözler önüne sermek isterim. Emeklilik maaşlarıyla geçimlerini sağlamaya çalışan bu insanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorluk çekmektedirler. Kendi ülkelerinde insan gibi yaşamak isteyen emekliler, maalesef birçok zorluğa katlanmak zorunda kalmaktadır.
Örneğin, Avrupa'dan emekli olan bazı vatandaşlarımız, buraya gelirken umutla gelmişler ancak beklentileriyle gerçeklik arasında büyük bir uçurum olduğunu görmüşlerdir. Kendi ülkelerinde rahat yaşayacakları bir maaş almak yerine, büyük bir yoksulluğa mahkum olmuşlardır. Bazıları, emekli olduklarında aldıkları maaşın, en düşük emekli maaşının 3 katına denk geldiğini söylemektedir. Ancak bugün, bu maaşlar biraz üstüne çıkmaktadır ve adaletsizlik devam etmektedir.
Emekli vatandaşlarımızın talepleri arasında, yoksullukla başa çıkmak için yapılan maaşlarının artırılması ve bayram ikramiyelerinde zam yapılması da yer almaktadır. Bayram öncesi bir araya gelen emekli vatandaşlarımız, daha iyi bir yaşam ve bir nebze olsa da kendilerini rahatlatacak bir bayram ikramiyesi talep etmektedirler. Ancak bu ikramiyeler, sadece ev kirasını denkleştirmeye değil, borçların azaltılmasına ve sofralara girmesine olanak sağlamamaktadır.
Emeklilerimizin bayram ikramiyesinin 2.000 liraya çıkarılması talepleri bulunmaktadır. Ancak bu rakamın daha da yukarıya çıkarılması gerektiği düşünülmektedir. Seçim öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bayram ikramiyesine zam vaadinde bulunmasına rağmen, hala bu konuda net bir adım atılmamıştır. Ayrıca gözler, Temmuz zammında da TÜİK'in verdiği düşük enflasyon hesaplamasına çevrilmiştir.
TÜİK, seçim öncesi verilen ücretsiz doğalgaz nedeniyle enflasyonu düşük hesaplamış ve bu durum emekli maaşlarına yansımıştır. Ancak gerçek hayatta kiraların hızla yükseldiği, gıda fiyatlarının arttığı bir dönemde, TÜİK'in verileri emeklilerin gerçek yaşam koşullarını yansıtmamaktadır. Özellikle asgari ücretle geçinmeye çalışan emekliler, zorlu bir süreçten geçmektedirler. Emekli maaşlarının açlık sınırının altında olduğu düşünüldüğünde, en düşük emekli aylığına sahip olan vatandaşlarımızın alım güçlerinin eridiği açıkça görülmektedir.
Emekli vatandaşlarımız, TÜİK'in enflasyon oranlarına değil, gerçek mutfak enflasyonuna göre seyyanen zam istemektedirler. Bir zamanlar iyi bir maaş aldığını belirten bir emekli vatandaşımız, bugün aldığı maaşla birkaç çeyrek altın alamadığını ifade etmektedir. Emekli aylıklarının, dul ve yetim aylıklarının TÜİK'in hesapladığı enflasyon oranlarına göre değil, halkın gerçek yaşadığı ekonomik zorluklara göre düzenlenmesini istemektedirler.
Emekli vatandaşlarımızın bu talepleri, daha iyi bir yaşam sürdürme hakkını savunmak adına ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim öncesi verdiği vaatlerin bayram ikramiyeleri ve emekli maaşlarına yansıtılmasını istemektedirler. Emekli vatandaşlarımız, geçmişte çalışma hayatlarında verdikleri emeklerin karşılığını almak ve insanca yaşamak istemektedirler. Umuyoruz ki, bu talepler dikkate alınır ve emekli vatandaşlarımızın hakları korunur.