Milyonlarca emekli ve memurun merakla beklediği, Ocak ayında maaşlarına yansıyacak zam oranlarına dair ilk ve en kritik sinyaller gelmeye başladı ve bu gelişme, tüm dikkatleri Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son enflasyon açıklamasına çevirdi. Şebnem Arda Boğa'nın moderatörlüğünde, çalışma ve sosyal güvenlik hayatının önemli ismi Özgür Bey'in değerlendirmeleriyle masaya yatırılan bu önemli konu, önümüzdeki aylara dair beklentileri de şekillendiriyor. Bizler de bu haberde, enflasyonun emekli ve memur aylıklarına etkisinden, uzman tahminlerine, geçmiş dönem verilerinden geleceğe yönelik öngörülere kadar tüm detayları sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz; bu nedenle okumaya devam edin.
Özgür Bey'in kapsamlı analizlerine göre, her ay olduğu gibi önce ENAGrup'un (ENAK) enflasyon verileri açıklandı; ENAK, Temmuz ayı enflasyonunu yüzde 3,75 olarak duyurdu. Geçmiş yıllardaki TÜİK verilerine bakıldığında ise enteresan bir tablo ortaya çıkıyor: Örneğin, 2021 Haziran'da TÜİK yüzde 1,94, Temmuz'da yüzde 1,80 enflasyon açıklarken, 2022'de Haziran yüzde 4,95 iken Temmuz'da yüzde 2,37'ye düşüş kaydetmişti. Ancak 2023 yılı, özellikle emekli ve memur aylıklarını ilgilendiren 6. ayda yüzde 3,92 enflasyon açıklanırken, 7. ayda yüzde 9,49 ile çok farklı bir durum sergilemişti. 2024'te ise Haziran ayında yüzde 1,64 açıklanan enflasyonun Temmuz'da yüzde 3,23'e yükselmesi, son birkaç yılda Haziran ayının düşük, Temmuz ayının ise yüksek enflasyonla öne çıktığını gösteriyor.
Merkez Bankası'nın yıl sonunda yüzde 24 ile yüzde 29 arasında bir enflasyon hedefi bulunması nedeniyle, bundan sonraki aylarda enflasyonun yüzde 1,5-1,6 civarında, hatta daha da düşerek yüzde 1'ler civarında seyretmesi gerektiği vurgulanıyor. ENAK'ın geçtiğimiz yıllardaki Temmuz ayı enflasyonları ile TÜİK'in açıkladığı rakamlar kıyaslandığında ise, TÜİK'in ENAK verilerinin neredeyse üçte biri oranında enflasyon açıkladığı görülüyor; mesela 2023 Temmuz'da ENAK yüzde 13,18 derken, TÜİK yüzde 9,49 demişti. Bu bağlamda, Özgür Bey, TÜİK'in 2025 Temmuz enflasyonunu yüzde 1,5-1,6 civarında açıklamasını beklediğini ve sonraki aylarda daha da düşük oranların geleceğini ifade etmişti. Bu tarihi kıyaslamalar ve beklentiler ışığında, enflasyonun seyrini anlamak için okumaya devam edin.
Toplumun enflasyon verilerine ve artış oranlarına verdiği tepkiler de konuşmada önemli bir yer tutuyor; zira Özgür Bey'e, açıklanan enflasyon oranları nedeniyle "hakkımı helal etmiyorum" gibi tepkilerin geldiği belirtiliyor ve bu durumun, insanların tepkilerini doğru yere yöneltme noktasındaki eksikliklerine işaret ettiği aktarılıyor. Enflasyon oranlarının hükümetin yetkili kurumları tarafından açıklandığı ve zam kararlarının da yine hükümetin elinde olduğu, dolayısıyla bu konuda yetkili kurumlar dışındaki kişilere tepki göstermenin anlamsız olduğu vurgulanıyor. İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) enflasyonu yüzde 2,62 olarak açıklamasının, TÜİK'in açıklayacağı oranın minimum yüzde 1,5-1,6 civarında, hatta üzerinde olması gerektiğini gösterdiği de ekleniyor. Yargının bile TÜİK'in verilerine itiraz edemediği, Seyfettin Çil'in TÜİK'e açtığı davada gerekçeli kararda haklı bulunmasına rağmen davanın reddedilmesinin "akıl almaz" bir durum olduğu belirtiliyor.