Türkiye'nin yoğun ve hareketli gündemi, dün akşam saatlerinde Beştepe'den gelen açıklamalarla adeta yeni bir yörüngeye oturdu. Haftanın en kritik Kabine Toplantısı'nın ardından kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milyonlarca vatandaşın merakla beklediği konularda önemli mesajlar verdi. Bir yandan ekonomideki zorlu süreçte nefes aldıracak adımların sinyalini verirken, diğer yandan terörle mücadele ve dış politikada "şahin" bir duruş sergileyerek siyasetin tansiyonunu yükseltti. Bu, sadece bir durum değerlendirmesi değil, aynı zamanda iktidarın önümüzdeki sonbahar ve kış ayları için yol haritasını ilan ettiği, stratejik bir konuşmaydı.
Bu haberin ilerleyen satırlarında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın emeklilerden çiftçilere, milyonlarca vatandaşı doğrudan ilgilendiren o "müjde" paketinin içeriğinde neler olduğunu, sınırlarımızın hemen ötesi için hangi operasyonun fitilini ateşlediğini ve ana muhalefeti hedef alan o sert sözlerinin arkasındaki siyasi hesabı tüm detaylarıyla okuyacaksınız. Okumaya devam ettikçe, Beştepe'nin kapalı kapıları ardında alınan kararların, önümüzdeki günlerde sokaktaki vatandaştan Meclis koridorlarına kadar hayatımızın her alanını nasıl etkileyeceğine tanıklık edeceksiniz.
Konuşmasına, yaz aylarında artan hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadele konusuna değinerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzun süredir piyasaların ve vatandaşın beklediği o haberi verdi. Özellikle sabit gelirli kesimin ve emeklilerin alım gücünü artırmaya yönelik yeni bir ekonomik destek paketinin hazırlandığını duyuran Erdoğan, detayları Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yakın zamanda açıklayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili olarak, "Enflasyonla mücadelede kararlılığımız tamdır. Fahiş fiyat artışlarına göz yummayacağız. Bununla birlikte, bu süreçten en çok etkilenen emeklilerimiz ve dar gelirli vatandaşlarımız için yeni bir destek mekanizmasını devreye alıyoruz. Kimseyi enflasyona ezdirmeme sözümüzün arkasındayız. Ayrıca, tarımsal üretimde maliyetleri düşürmek ve çiftçilerimizi rahatlatmak için mazot ve gübre desteklerinde de yeni bir düzenlemeye gideceğiz" ifadelerini kullandı. Bu sözler, ekonomik sıkıntı içindeki milyonlarca hane için bir umut ışığı olarak yorumlandı.
Ancak konuşmanın tonu, konu terörle mücadeleye ve dış politikaya geldiğinde bir anda sertleşti. Erdoğan, Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki terör yapılanmalarına göz yummayacaklarının altını çizerek, yeni ve kapsamlı bir sınır ötesi askeri operasyonun sinyalini verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararlı bir ses tonuyla, "Güney sınırlarımızda bir terör koridoru oluşturulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Sabrımız taşıyor. Bugüne kadar diplomatik tüm yolları denedik. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Kahraman ordumuz, milletimizin ve devletimizin bekası için ne zaman ve nerede gerekiyorsa, gereken adımı bir gece ansızın atmaktan çekinmeyecektir" dedi.
Konuşmasının son bölümünü ise iç siyasete ve muhalefete yönelik eleştirilere ayıran Erdoğan, özellikle ana muhalefet partisini "terör örgütlerinin siyasi uzantılarıyla iş birliği yapmakla" suçladı. Muhalefetin milli konularda devletin yanında yer almadığını savunan Erdoğan'ın bu sert çıkışı, önümüzdeki günlerde Meclis'te ve siyaset meydanında tansiyonun daha da yükseleceğinin habercisi olarak kayıtlara geçti.