Türkiye siyaseti son günlerde yeni bir gerilim sahnesiyle çalkalanıyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ev hapsinde tutulduğu belirtilen bazı kişilerin İstanbul’da restoranlarda rahatlıkla dolaştığını iddia ederek, hükümete yönelik sert eleştirilerde bulundu. Özel, bu durumun iktidar çevrelerinde ciddi rahatsızlık yarattığını ve “Ak Toroslar çetesi” olarak nitelediği yapının çileli günlerine girdiğini savundu.
Özgür Özel konuşmasında, bazı şahısların tutuklama işlemlerine karşı farklı muamele gördüğünü, ev hapsinde tutuldukları halde serbestçe dışarı çıktıklarını vurguladı. “Ev hapsinde tuttukları İstanbul’da restoranlarda fink atıyor” ifadesiyle dile getirdiği bu iddia, siyasi kulislerde şok etkisi yarattı. Özel, ayrıca muhalefetin ve bağımsız yargının engellendiğini, hak ve hukuk mücadelesinde büyük engellerle karşılaşıldığını belirtti.
Konuşmasında, özellikle iki farklı “Mehmet” ismine sahip kişilere yönelik farklı tutumların altını çizen Özel, “Bir Mehmet’i baroya sormadan tutukladılar, diğer Mehmet ev hapsinde. Bir Mücahit’e işlem başlatılıyor ama bir diğerine dokunulmuyor” sözleriyle adaletsizliğe dikkat çekti. İddianameler ve soruşturmaların yetersiz ve geciktiğini, hükümete yakın çevrelerin baskısı altında kaldığını ifade etti.
Özel’in eleştirileri sadece ev hapsindeki kişilerle sınırlı kalmadı; Özlem Çerçioğlu örneğini vererek hukuk sürecine ilişkin çarpıcı yorumlar yaptı. İmamoğlu’nun gündeme getirdiği terörsüz Türkiye süreciyle ilgili de destek verdiğini belirtti ve siyasi tutuklamaların toplumsal barış ve uzlaşı süreci önündeki en büyük engel olduğunu söyledi.
Bu iddialar, Türkiye’nin siyasi atmosferini daha da kızıştırırken, toplumdaki hukuk ve adalet algısını derinden etkiliyor. Özel’in “Ak Toroslar çetesi odalarınızda tutuklusunuz” sözleri, hükümet cephesinden nasıl bir yanıt alacağı merak konusu. Kulisler, bu tartışmanın önümüzdeki günlerde siyasi tansiyonu yükselteceğini fısıldıyor.
Özgür Özel’in bu sert çıkışı, İstanbul sokaklarında “ev hapsine rağmen serbest gezinen” kişilerin varlığı iddiasıyla birleşince, kamuoyu gözünü bu dosyalara ve iddialara çevirmiş durumda. Siyasi gerilim, yargı süreçleri ve kamu vicdanı arasındaki çatışma, gündemin en sıcak maddesi olmaya devam edecek.