Evinizin Değeri ve Geleceği Bugünden İtibaren Yeniden Tanımlanıyor!

Yeni Enerji Performansı Yönetmeliği yürürlüğe girdi! Konutlarda %40'a varan enerji verimliliği artışı, milyarlarca dolarlık ekonomi katkısı ve iklim değişikliğiyle mücadelede tarihi bir dönüm noktası... Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek bu devrim...

Türkiye, gayrimenkul ve inşaat sektöründe sessiz ama devrim niteliğinde bir dönüşümün eşiğinde. Bugün itibarıyla yürürlüğe giren ve yeni ruhsat alacak tüm binaları doğrudan etkileyen "Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği"ndeki köklü değişiklikler, sadece binaların estetiğini değil, aynı zamanda temel işleyişini, maliyetlerini ve çevresel etkilerini de baştan aşağı değiştirecek. Bu haberin tüm ayrıntılarını, her satırında bir sürprizle dolu uzun bir yolculukta keşfetmeye devam edin.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından titizlikle hazırlanan ve 25 Nisan'da Resmi Gazete'de yayımlanan "Binalarda Enerji Performansı Ulusal Hesaplama Yöntemine Dair Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ", inşaat dünyasında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Bu yeni düzenleme ile birlikte, ülke genelindeki binaların enerji performansını ölçen ve sınıflandıran "Binalarda Enerji Performansı Yazılımı (BEP-TR)" köklü değişikliklere uğradı. Mevcut metodoloji güncellenirken, artık binaların daha enerji verimli tasarlanması ve inşa edilmesi temel bir hedef olarak belirlendi.

Bu denli kapsamlı bir dönüşüm, yalnızca inşaat sektörünü değil, aynı zamanda ülke ekonomisini ve bireysel yaşamları da derinden etkileyecek potansiyele sahip. Sektördeki yenilikleri ve gelişmeleri takip etmek için https://www.avazturk.com gibi platformlar, bu tür düzenlemelerin geniş yankılarını anlamak adına önemli bir kaynak olabilir. Düzenlemenin en çarpıcı hedeflerinden biri, yeni yapılacak binaların yüzde 40 daha enerji verimli olmasını sağlamak. Bu, Türkiye'nin en kritik meselelerinden biri olan enerji ithalatının azaltılmasına ve iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerine güçlü bir katkı sunulması anlamına geliyor. Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu'nun da belirttiği gibi, bu değişikliklerle ısı yalıtımı ve binaların enerji performansı arasındaki uyumun artırılması planlanıyor. Eruslu, yeni yöntemle hesaplanan enerji performansının önceki yönteme göre yaklaşık yüzde 40 daha verimli olmasının hedeflendiğini vurgulayarak, asgari enerji performansının üst seviyelere çıkarılmasına odaklanıldığını ifade etti.

Peki, bu iddialı hedeflere nasıl ulaşılacak? Yeni düzenleme, gelişen teknoloji ve standartlar doğrultusunda metodolojileri yenileyerek referans değerleri güncelledi. Artık bina bazlı rüzgar enerji sistemleri de bina enerji performans hesaplamalarında yer alacak. Daha da önemlisi, uygulanacak zorunlu ısı yalıtım değerleri, değişen iklim verilerinin yanı sıra ısıtma ve soğutma ihtiyacına göre yeniden düzenlendi. Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Onur Ünlü'nün açıklamalarına göre, binaların ısı yalıtımındaki gereklilikler çok daha ileri bir seviyeye taşındı. Örneğin, eskiden İstanbul'daki bir binaya 5-6 santimetre taş yünüyle ısı yalıtımı yeterliyken, şimdi 8-9 santimetre yapılması zorunlu hale geldi. Dahası, önceki standartlar sadece ısıtma amaçlı enerji tüketimine yönelik sınırlamalar içerirken, yeni standartla birlikte binalar artık sadece ısıtma ihtiyacına göre değil, hem ısıtma hem de soğutma ihtiyacına göre tasarlanacak. Bu revizyon, tüketicilerin sadece ısıtma değil, aynı zamanda soğutma giderlerinin de düşmesine yol açacak. Hesaplamaların doğruluğunu artırmak amacıyla, daha önce 84 meteoroloji istasyonundan alınan verilerle yapılan hesaplamalar, yeni düzenlemeyle yaklaşık 730 civarındaki istasyonun verileriyle gerçekleştirilecek, böylece binaların konumuna göre daha doğru ve hassas enerji hesaplamaları mümkün olacak. Bina tasarımları, bina kabuğundan mekanik sistemlere ve yenilenebilir enerjiye kadar bir dizi aktif ve pasif önlemle daha enerji verimli hale getirilecek. Malzeme seçiminden tasarım süreçlerine kadar birçok alanda yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerin ön plana çıkması teşvik ediliyor.

Bu yenilikler sadece bireysel cüzdanlara değil, aynı zamanda ülke ekonomisine de gözle görülür bir katkı sunacak. Emrullah Eruslu, yeni düzenlemenin enerji ihtiyacı hesaplamalarının doğruluğunu önemli ölçüde artıracağını belirtirken, Enerji Kimlik Belgesi'ne (EKB) rüzgar enerjisi sistemlerinin dahil edilmesinin yeşil enerji yatırımlarını daha cazip hale getireceğini vurguluyor. Yeni yapılacak tüm binalar, Avrupa Birliği enerji limitleriyle uyumlu hale getirilirken, bu sayede yılda 3 bin gigavatsaat enerji tasarrufu ve 610 bin ton karbondioksit (CO2) eş değerinde emisyon azaltımı sağlanması hedefleniyor. Onur Ünlü de bu adımların, seragazı emisyonlarının yaklaşık üçte birinin sorumlusu olan binaların karbon ayak izinin azaltılmasıyla iklim değişikliğiyle mücadelede önemli mesafeler katedilmesini sağlayacağını belirtiyor. Uzun vadede ise, çıtanın makul sürelerde yukarı doğru çekilmesiyle net sıfır enerjili bina hedefine ulaşılması mümkün görüyor. Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz de bu yenilikleri Türkiye'nin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlama açısından kritik bir rol oynayacağını ve "neredeyse sıfır enerjili binalar hedefi" doğrultusunda önemli bir eşik olarak gördüğünü ifade ediyor. Tüm bu adımlar, daha nitelikli ve daha kalın yalıtım malzemeleri ile kaplamalı çift veya üçlü cam kullanımının artmasını beraberinde getirecek, bu da enerji verimliliği noktasında çok değerli kazanımlar sağlayacak.

Peki, tüm bu değişikliklerin Türkiye ekonomisine sağlayacağı somut katkı ne kadar olacak? İşte bu devrimin en heyecan verici kısmı: Emrullah Eruslu'nun açıklamalarına göre, yeni standartla ülke ekonomisine yılda yaklaşık 100 milyon dolarlık bir katkı sağlanmış olacak. Ancak asıl çarpıcı rakam, yapılaşmanın ortalama hızda sürmesi ve ülkemizde hiç yenileme yapılmaması durumunda bile, sadece 5 yılda (2030 sonu itibarıyla) sağlanacak verimlilikle ülke ekonomisine katkının yaklaşık 1,5 milyar dolar seviyesine ulaşacak olması. Bu, Türkiye'nin hem çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında hem de ekonomik bağımsızlığını güçlendirmesinde tarihi bir adımı temsil ediyor. Enerji verimli ve çevre dostu yapılaşma, geleceğin şehirlerini inşa ederken aynı zamanda ülke refahını da yükselten kritik bir güç olarak ön plana çıkıyor!

Gündem Haberleri