Türkiye'nin yakın tarihinin en karanlık gecelerinden biri olan 15 Temmuz 2016 darbe girişimi, hala hafızalardaki yerini korurken, o dönemde FETÖ'cü darbecilerin rehin aldığı üst düzey bir komutanla ilgili yeni bir gelişme gündemi sarsıyor. Hava Pilot Orgeneral İsmail Güneykaya, Muharip Hava Kuvveti Komutanı olarak görev yaparken, beklenmedik bir şekilde emekliye sevk edildi. Bu karar, askeri çevrelerde ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı, çünkü Güneykaya'nın darbe gecesindeki rolü, direnişin sembollerinden biri olarak anılıyordu. Peki, bu emeklilik kararının arkasında yatan nedenler neler? Darbe girişimi sırasında yaşanan o kaotik saatlerde neler oldu? Bu soruların cevapları, Türkiye'nin savunma tarihine ışık tutuyor ve heyecan verici bir hikaye sunuyor.
Haberimizin devamında, Güneykaya'nın 15 Temmuz gecesindeki macerasını adım adım inceleyeceğiz, çünkü bu olaylar zinciri, sadece bir komutanın kişisel hikayesi değil, aynı zamanda bir ulusun demokrasi mücadelesinin parçası. Güneykaya, o dönemde Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak görev yapıyordu ve sıradan bir akşamda, İstanbul Moda Deniz Kulübü'nde Hava Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının düğünündeydi. Düğün, neşeli bir kutlama olarak başlamıştı; konuklar arasında üst düzey generaller, subaylar ve aileler vardı. Ancak saatler ilerledikçe, hava birden değişti. Darbeci unsurlar, FETÖ'nün planladığı kalkışmayı hayata geçirmek için harekete geçmişti. Köprüler kapatılıyor, F-16'lar Ankara semalarında alçak uçuş yapıyor, Genelkurmay karargahı önünde çatışmalar yaşanıyordu. Güneykaya ve diğer komutanlar, bu gelişmeleri telefonlarından öğrenmeye başladıklarında, düğün alanı adeta bir savaş alanına dönüştü.
Darbeciler, tam teçhizatlı bir şekilde Moda Deniz Kulübü'ne baskın düzenledi. Silah sesleri yankılanıyor, konuklar panik içinde kaçışıyordu. Güneykaya, direnmeye çalıştı; o anlarda cesaretini gösteren bir figür olarak öne çıktı. Ancak darbeci askerler, onu yere yatırarak kelepçeledi. Bir astsubay, Güneykaya'nın direnişi karşısında ateş etti ve kurşun kulağını sıyırdı. Bu an, komutanın hayatının en kritik dakikalarından biriydi; yaralanmasına rağmen teslim olmayı reddediyordu. Aynı düğünde bulunan Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal da benzer bir kaderi paylaşıyordu. Ünal, daha önce Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan Tuğgeneral Semih Terzi'nin Ankara'ya 100 kişilik bir tim taşımak için CASA uçağı talep etmesi üzerine, "Bu generali tanımıyorum" diyerek isteği reddetmişti. Bu reddediş, darbenin seyrini etkileyebilecek bir hamleydi, ancak darbeciler planlarını uygulamaya devam etti.
Güneykaya ve diğer rehin alınan komutanlar, helikopterle önce Hava Harp Akademisi'ne, ardından da uçakla Ankara'daki Akıncı Üssü'ne götürüldü. Akıncı Üssü, darbenin merkez üssüydü; burada FETÖ'cü unsurlar, rehineleri sorguluyor, hava sahasını kapatıyor ve kalkışmayı koordine ediyordu. Güneykaya, saatlerce tutulduğu bu üste, darbenin başarısızlığa uğradığını öğrenene kadar bekledi. Sabah saatlerinde, halkın direnişi ve sadık askerlerin müdahalesiyle darbe püskürtüldü. Komutanlar kurtarıldı, ancak o gece yaşanan travma, Güneykaya'nın kariyerinde derin izler bıraktı. Yıllar sonra, 2023'te orgeneral rütbesine terfi ederek Muharip Hava Kuvveti Komutanı olan Güneykaya, Hava Kuvvetleri'nin en kritik birimlerinden birini yönetiyordu. Bu terfi, onun darbe gecesindeki duruşunun bir ödülü gibi görülüyordu.
Yine de, askeri kariyerler her zaman sürprizlere gebedir. Güneykaya'nın emekliliği, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında alınan kararlarla gündeme geldi. Bu kararlar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak'ın da emekliye sevk edilmesiyle birlikte büyük bir sürpriz yarattı. Gürak, hizmet süresinin bitmesine iki yıl varken ve yaş haddine ulaşmamışken emekli edildi; bu, askeri kulislerde "beklenmedik bir hamle" olarak yorumlandı. Güneykaya'nın durumu ise daha da ilgi çekiciydi, çünkü onun emekliliği, darbe gecesindeki mağduriyetine rağmen gerçekleşmişti. Haberimizin devamında, bu kararın olası nedenlerini ve askeri yapıda yaşanan değişimleri ele alacağız, çünkü bunlar sadece bireysel hikayeler değil, Türkiye'nin savunma stratejisinin geleceğini şekillendiriyor.
YAŞ kararları, her yıl Ağustos ayında Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan şura tarafından alınıyor ve terfiler, atamalar ile emeklilikleri kapsıyor. 2025 YAŞ toplantısı, özellikle Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda önemli değişikliklere sahne oldu. Güneykaya'nın yanı sıra, Tümgeneral Hüseyin Duman ve bazı tuğgeneraller de emekliye sevk edildi. Bu kararlar, Resmi Gazete'de yayımlanarak resmiyet kazandı. Güneykaya'nın emekliliği, onun Niğdeli kökeni ve kariyerindeki hızlı yükselişiyle de bağlantılı tartışmalara yol açtı. Bazı yorumcular, darbe sonrası dönemde FETÖ bağlantılı fişlemelerin hala etkili olduğunu iddia ediyor; örneğin, Güneykaya'nın Semih Terzi'nin uçak talebiyle ilgili tutumu, bazı çevrelerde eleştiri konusu olmuştu. Ancak bunlar spekülasyon; asıl gerçekler, şuranın kapalı kapılar ardında alınan kararlarında gizli.
Güneykaya'nın kariyer yolculuğu, Hava Harp Okulu'ndan mezuniyetinden başlayarak pilotluk eğitimleri, çeşitli komutanlık görevleri ve nihayet orgeneral rütbesiyle doruk noktasına ulaşmıştı. Darbe gecesi, onun için bir dönüm noktasıydı; rehin alınması, direnişi ve kurtuluşu, milli hafızada yer etti. Emekliliğinin ardından, Güneykaya'nın sessizliği de dikkat çekici; kamuoyuna herhangi bir açıklama yapmadı. Bu sessizlik, belki de askeri disiplinin bir gereği, belki de daha derin sırların habercisi. Haberimizin devamında, benzer emeklilik kararlarının geçmiş örneklerini ve bunların ordu üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz, çünkü bu olay, sadece bir komutanın veda hikayesi değil, aynı zamanda FETÖ'nün kalıntılarının hala tartışıldığı bir dönemin yansıması.
Sonuç olarak, İsmail Güneykaya'nın emekliliği, kadrosuzluk nedeniyle alındı ve bu karar, YAŞ'ın stratejik yeniden yapılandırma hamlelerinin bir parçası olarak görülüyor. Ancak asıl şok edici detay, darbe gecesindeki mağduriyetine rağmen bu kararın alınması; bazı kaynaklara göre, Güneykaya'nın fişleme listelerinde yer aldığı iddiaları, emekliliğin arkasındaki gizli nedeni oluşturuyor. Bu iddia, X platformunda da tartışıldı ve askeri analistleri ikiye böldü. Güneykaya'nın veda etmesi, 15 Temmuz'un mirasını bir kez daha gündeme getiriyor ve Türkiye'nin savunma tarihinde yeni bir sayfa açıyor.