Gazze Şeridi’nde, 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden İsrail saldırıları ve sıkı abluka, bölgedeki insani krizi tarifsiz bir boyuta taşıyor; Filistin Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre, son 24 saatte 72 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle toplam can kaybı 61 bin 330’a ulaşırken, yaralı sayısı 152 bin 359’a yükselmiş, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle ölenlerin sayısı ise 98’i çocuk olmak üzere 201’e çıkmış, enkaz altında binlerce kişinin hala kurtarılmayı beklediği bildiriliyor. Bu korkunç bilanço, dünya kamuoyunun dikkatini bir kez daha Gazze’deki trajediye çekerken, uluslararası toplumun sessizliği ve yetersiz yardımları, bölgedeki umutsuzluğu daha da derinleştiriyor. Peki, bu krizin ardındaki gerçekler neler? Gazze’deki insanlar hangi koşullarda hayatta kalmaya çalışıyor?
Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına göre, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılar, Gazze Şeridi’ni adeta bir yaşam cehennemine çevirdi. Bakanlık, son 24 saatte 314 kişinin yaralandığını ve 18 Mart’tan bu yana 9 bin 824 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Daha da vahimi, sözde insani yardım dağıtım noktalarında sistematik saldırılar sonucu 27 Mayıs’tan bu yana 1772 kişinin öldüğü, 12 bin 249 kişinin ise yaralandığı belirtildi. Gazze’deki sivil altyapının yüzde 88’inin yok edildiği, gıda, su, ilaç ve hijyen malzemelerine erişimin neredeyse imkânsız hale geldiği vurgulanıyor. Yerel kaynaklar, İsrail’in açlık ve susuzluğu bir savaş silahı olarak kullandığını ifade ederken, uluslararası yardım kuruluşları da bölgedeki erişim zorluklarına dikkat çekiyor.
Çocukların Çilesi: Açlık ve Ölüm
Gazze’deki en trajik tablo, çocuklar üzerinde yoğunlaşıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, açlıktan ölümlerin özellikle çocuklar arasında hızla arttığını belirtti. Son 24 saatte 2’si çocuk 4 kişinin daha açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetmesiyle, bu nedenle ölenlerin sayısı 98’i çocuk olmak üzere 201’e ulaştı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze’de 14 bin 800’den fazla hastanın acil tıbbi bakıma ihtiyaç duyduğunu ve tıbbi tahliyelerin hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Ghebreyesus, “Bu yıl şimdiye kadar 29’u 5 yaş altında çocuk olmak üzere 99 kişi yetersiz beslenmeden öldü, ancak bu rakamlar muhtemelen eksik” diyerek durumun vahametini gözler önüne serdi.
Yardım Dağıtım Noktalarındaki Katliam
İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından kurulan yardım dağıtım noktaları, umut olması gerekirken ölüm tuzaklarına dönüştü. Bakanlık verilerine göre, bu noktalarda Filistinlilere yönelik sistematik saldırılar sonucu binlerce kişi hayatını kaybetti veya yaralandı. Eski ABD Özel Kuvvetler Subayı Anthony Aguilar’ın sarsıcı itirafı, bu merkezlerin birer “ölüm tuzağı” olarak kullanıldığını ortaya koydu. Aguilar, yardım dağıtım noktalarının bilinçli olarak hedef alındığını ve sivillerin bu noktalarda katledildiğini belirtti. Bu durum, uluslararası toplumun tepkisizliğiyle birleştiğinde, Gazze’deki insani felaketin boyutlarını daha da büyütüyor.
Uluslararası Toplumun Sessizliği
Gazze’deki kriz, sadece fiziksel yıkımla sınırlı değil; uluslararası toplumun yetersiz tepkileri, bölgedeki umutsuzluğu katmerliyor. DSÖ, Temmuz 2025’te 5 yaş altındaki yaklaşık 12 bin çocuğun akut yetersiz beslenme nedeniyle acı çektiğini ve bunun kaydedilen en yüksek aylık rakam olduğunu bildirdi. Ghebreyesus, Gazze halkının bombardıman altında temel hizmetlere erişiminin kısıtlandığını, aşırı kalabalık ve kötüleşen sanitasyon koşullarının hastalıkları yaydığını ifade etti. Öte yandan, İsrail’de yapılan bir kamuoyu araştırması, yerleşimcilerin yüzde 47’sinin Gazze’de kıtlık yaşandığına inanmadığını, yüzde 18’inin ise bu durumdan endişe duymadığını ortaya koydu. Bu çarpıcı veri, krizin uluslararası alanda yeterince ciddiye alınmadığını gösteriyor.
Gazze’deki çatışmalar da hız kesmeden devam ediyor. Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları, Han Yunus’ta İsrail askerlerini taşıyan bir zırhlı araca patlayıcılarla saldırı düzenlediklerini açıkladı. Tugaylar, saldırıda çok sayıda askerin öldüğünü ve yaralandığını belirtirken, İsrail ordusu henüz resmi bir açıklama yapmadı. Bu olay, Gazze’deki direnişin hâlâ güçlü olduğunu ve sivillerin hedef alındığı bir ortamda Filistinlilerin kendilerini savunma çabalarını sürdürdüğünü gösteriyor. Makale devam ediyor...
Gazze Şeridi’nde, enkaz altında kalan binlerce kişinin varlığı, krizin en yürek burkan yönlerinden biri. Filistin Sağlık Bakanlığı, arama-kurtarma ekiplerinin İsrail’in saldırıları ve tıbbi abluka nedeniyle enkaz altındaki cenazelere ulaşmakta zorlandığını belirtiyor. Son 24 saatte enkazdan çıkarılan cesetlerle birlikte can kaybı her geçen gün artıyor. Bakanlık, “İsrail’in soykırımı, sivilleri doğrudan hedef alıyor; hayatını kaybedenlerin yüzde 47’si çocuk ve kadın” diyerek, bu durumun insanlık dışı bir tabloyu gözler önüne serdiğini vurguladı.
Son Çığlık: Gazze’nin Umudu Tükeniyor
Gazze Şeridi’ndeki bu korkunç tablo, insanlık tarihinin en ağır krizlerinden birini oluşturuyor. 61 bin 330 can kaybı, 152 bin 359 yaralı, 201 açlık ölümü ve enkaz altında bekleyen binlerce insan... Ancak asıl gerçek, bu sayıların ötesinde yatıyor: Gazze, bir soykırımın pençesinde hayatta kalmaya çalışıyor. Uluslararası toplumun acil harekete geçmesi, insani yardım koridorlarının açılması ve ateşkesin sağlanması için daha ne kadar beklenmesi gerekiyor? Gazze’deki her bir can, insanlığın vicdanına bir çağrı; bu çağrıya kulak verilmeli, yoksa tarih bu sessizliği asla affetmeyecek.