Gündeme Bomba Gibi Düşen FETÖ İddiaları Ülke Gündemini Sarsıyor!

Yüksek Askeri Şura kararlarıyla TSK'da yaşanan şok edici değişimler, derin kulis bilgilerini gün yüzüne çıkarıyor; bu kritik atamaların ardındaki akıl almaz sır perdesini aralamak için nefesinizi tutun!

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarının açıklanmasıyla birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) yaşanan köklü değişimler, kamuoyunda büyük bir merak ve tedirginlikle karşılanırken, Youtube kanalı "Serdar Akınan"da yayımlanan "Askerine acımasız mevki makam verene yumuşacık yeni paşalar hayırlı olsun." başlıklı video, bu atamaların ardındaki beklenmedik ve sarsıcı gerçekleri gözler önüne sererek dikkatleri üzerine çekiyor; bu kritik analizleri öğrenmek için okumaya devam edin.

Video içeriğinde Serdar Akınan'ın vurguladığı üzere, yeni bir "paşalar dönemine" girildiği ifade edilirken, tıpkı 12 Eylül darbesinin "kudretli paşası" Kenan Evren'in yerine o dönemin gerçek "Bodrum'un Paşası" olarak nitelendirilen Zeki Müren benzetmesiyle, Türkiye'ye adeta "yeni bir paşa çayı içirilmek istendiği" iması yapılıyor ve Genelkurmay Başkanı Metin Gürak'ın yaş haddine iki yıl kalmasına rağmen "kadrosuzluk sebebiyle" emekliye sevk edilmesinin beklenen bir gelişme olmasına rağmen, atamaların tek tek incelendiğinde bunun atamalardan ziyade bir "operasyon" olduğu düşüncesi dile getiriliyor; bu şok edici değerlendirmelerin derinliklerine inmek için okumaya devam edin.

Serdar Akınan'ın açıklamalarına göre, yeni Genelkurmay Başkanı olarak atanan Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu'nun, geçmişte "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyen teğmenlerin ordudan atılması için kurulan heyete "oy birliğiyle" karar alınması yönünde "baskı yapan isim" olması dikkat çekerken, 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı'ndan ya da devletten henüz bir açıklama gelmemişken dahi "derhal silah kuşanıp FETÖ'cülerle çatışmaya giden" en kilit komutanların tamamının emekliye sevk edildiği, hatta bazılarının silah tutukluluk yapmasa "infaz edileceği" bilgisi paylaşılırken, bu tasfiye edilen komutanlar arasında Güven Şaban, Nurettin Alkan, Ali Demir, Aziz Yılmaz ve Ahmet Hacıoğlu gibi isimlerin yıllar içinde teker teker tasfiye edildiği bilgisi kamuoyunu şoke ediyor; bu tasfiyelerin gerçek sebeplerini anlamak için okumaya devam edin.

Serdar Akınan'ın Ankara'daki ordu ve TSK'ya yakın kaynaklardan edindiği bilgilere göre, resmi gerekçeler olarak son dönemde yaşanan mağara hadisesi, askerlerin şehit olması, çeşitli disiplinsizlikler ve sevk ve idaredeki problemler gösterilirken, Akınan'a göre, doğru sorular sorulduğunda karşıya çıkan fotoğrafın bambaşka olduğu ve yeni Kara Kuvvetleri Komutanı Metin Tokel'in Binali Yıldırım karşısında "önünü iliklemiş süklüm püklüm" bir tavır sergilemesinin, siyasiler karşısında "yalakalık" değil, mesleğin gerektirdiği "saygı" ve "ihtiram" olması gerektiği vurgulanıyor; dolayısıyla bu atamaların "FETÖ'nün yeni bir versiyonu" olabileceği yönündeki endişe, akıllara durgunluk veren yeni soruları beraberinde getiriyor; bu endişelerin kaynağını öğrenmek için okumaya devam edin.

Serdar Akınan, yapılan bu atamaların arkasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, ordudaki "gözü pek, cevval" ve "laf dinlemeyen" tiplerin "sıkıntılı" olduğu, ülke kötüye giderken bir "ordu moru" devreye girmesin diye "tehlikeli isimlerin kafalarını kopartıp gönderilmesi" ve yerine "laf dinleyen, biat eden" isimlerin getirilmesi tavsiyesinin yatabileceği yorumunda bulunurken, Türkiye'nin hemen her kurumunda yaşanan ciddi bir "devlet çöküşüyle" karşı karşıya olunduğu ve bunun nedeninin "işin ehline verilmemesi" değil, "sana köpeklik edene verilmesi" olarak açıklanması, liyakat yerine sadakatin tercih edilmesinin devleti ne denli zafiyete uğrattığını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor; bu derinlemesine analizi kaçırmamak için okumaya devam edin.

Akınan, yeni atanan paşaları geçmişte "şak deyip tak yapan paşalar" olarak nitelendirip Levent Kırca'nın Doğan Güreş skeciyle hicvetmesi ve Genelkurmay Başkanlığı gibi kritik bir makama atanan kişinin sicilinin teğmenlikten itibaren titizlikle incelenmesi gerektiğine dikkat çekerek, şu anki yeni Genelkurmay Başkanı'nın, 12 askerin mağarada şehit olduğu süreçte Kara Kuvvetleri Komutanı olması ve Afyon'daki mühimmat patlamasında 25 askerin şehit düştüğü depoda birlik komutanı olması gibi geçmiş sicilindeki soru işaretlerinin, muharebe deneyimi veya saha tecrübesi olup olmadığının sorgulanması gerektiğini dile getirerek, böylesine kritik bir dönemde ordunun en tepesine bu tür isimlerin getirilmesinin ülkenin jeopolitik konumu (Yunanistan sınırındaki Amerikan birlikleri, güneydeki PKK varlığı) göz önüne alındığında "çok daha kritik" bir durum yarattığını belirtiyor; bu endişe verici tabloyu daha iyi anlamak için okumaya devam edin.

Serdar Akınan, hakimlere cübbe giydirilirken cebi veya düğmesi olmamasının "kimsenin önünde eğilmeyecekleri" anlamına geldiğini belirterek, bir Genelkurmay Başkanının da "Allah'la vicdanı arasında" başka hiç kimsenin olmaması gerektiğini ve tarihteki Atatürk gibi "iyi paşalara" bakıldığında, ülkenin en kritik anında yüz binlerce vatan evladını ölüme gönderecek bu makamdaki kişinin inisiyatif, özgüven, ciddiyet, devlet adabı ve aklı birikimine sahip olması gerektiğini vurgularken, bu atamaların "çok tehlikeli" ve "çok sıkıntılı" olduğunu ifade ederek, devletin en önemli pozisyonlarına bu kadar "sadakat sahibi" insanların getirilmesinin "liyakat eksikliği" olduğunu ve 15 Temmuz'dan bu yana "sapır sapır dökülen" bir devlet yapısının ortaya çıktığını, FETÖ'cülerin hain olmasına rağmen işlerini iyi yaptıklarını ancak yeni gelenlerin birikimsiz olduğunu öne sürüyor; bu şok edici analizin sonuna yaklaşırken, daha fazlası için bağımsız haber platformu https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Akınan, bu teğmenlerin ihracından beri başlayan sürecin ciddi bir "kırılma" olduğunu belirtirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dışarıdaki bazı mahfillerde FETÖ'cülerin bu kararları alkışlıyor olmasının "çok ciddi bir sorun" olduğunu ve Erdoğan'ın çevresini tekrar gözden geçirmesi gerektiğini söyleyerek, sandıkları gibi FETÖ'nün devletten tamamen tasfiye edilmemiş olabileceği ve bu örgütün sinsi planlamalarla ordudaki asli düşmanlarını tasfiye etmiş olabileceği yönündeki sarsıcı iddiasıyla, bu atamaların Türkiye için "pek hayırlı" olmadığını dile getiriyor ve kamuoyunda büyük yankı uyandıracak önemli bir uyarıda bulunuyor.

Gündem Haberleri