Türkiye'nin uzun yıllardır devam eden ve tartışmalara yol açan kalıcı yaz saati uygulaması, sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) gündemine taşındı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, vatandaşların artan tepkilerine kulak vererek, bu konuyu Meclis'e taşıdı. Konuyla ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'a soru önergesi sunuldu.
Bulut, yaptığı açıklamada, sabahları erken saatlerde karanlıkta okula gitmek zorunda kalan öğrencilerin durumuna dikkat çekti. Veliler ve öğrenciler, gün ışığından yeterince yararlanamamaktan ve güvenlik endişelerinden şikayetçi. Bakan Bayraktar ise verdiği yanıtta, kalıcı yaz saati uygulaması ile vatandaşların "aydınlıktan daha fazla faydalandığını" savundu. Bayraktar, "Her mesai aralığı için karanlıkta kalınan sürenin eski uygulamaya göre 64 saat azaldığı"nı belirtti.
2016 yılında başlayan bu uygulama, enerji tasarrufu ve gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla devreye alınmıştı. Ancak, özellikle kış aylarında sabah erken saatlerde yaşanan karanlık, hem öğrencilerin hem de çalışanların yaşamını olumsuz etkiliyor. CHP'li Bulut, mevcut uygulamanın sadece elektrik dağıtım şirketlerine yaradığını ve halka zulüm olduğunu iddia ediyor.
Bulut'un önergesinde, kalıcı yaz saati uygulamasının vatandaşların yaşam kalitesi üzerindeki etkileri, enerji tüketimi ve ekonomik kayıplar konusunda detaylı bir araştırma talep ediliyor. Ayrıca, Bakanlığa vatandaşlar tarafından yapılan başvurular ve kış saati uygulamasına geri dönülmesi yönünde talepler de gündeme getiriliyor.
Bu tartışma, Türkiye'nin enerji politikaları ve vatandaşların günlük yaşam standartları arasındaki dengeyi sorgulatıyor. Kalıcı yaz saati uygulamasının, enerji tasarrufu sağladığı iddiaları ve toplumsal yaşam üzerindeki olumsuz etkileri arasındaki çatışma, önümüzdeki günlerde Meclis gündemini meşgul edecek gibi görünüyor.
Bakan Bayraktar ve CHP'li Bulut arasındaki bu diyaloğun, Türkiye'nin enerji politikalarını nasıl şekillendireceği ve halkın yaşam kalitesini nasıl etkileyeceği merak konusu. Kamuoyunun ve uzmanların bu konudaki görüşleri, gelecekteki kararları belirleyici olacak.