Bu iddiaların en önemli dayanağı, Antalya'nın 'özel statülü' bir bölge olarak belirlenmesi ve yabancı yatırımcılar için uygulanan konut satış kısıtlamalarının yeniden düzenlenebileceği söylentileri. Sektör kulislerinde konuşulanlara göre, özellikle lüks segmentteki konutlara yönelik artan küresel ilgi ve Türkiye'nin bu alandaki stratejik hamleleri, Antalya'yı adeta bir "konut cennetine" çevirebilir. Birçok uluslararası fonun ve yüksek profilli yatırımcının, bu potansiyeli erkenden fark ederek şimdiden bölgede arazi ve konut topladığına dair ciddi duyumlar geliyor. Bu durum, piyasayı adeta bir saatli bombaya çevirmiş durumda.
Peki, bu durum sıradan vatandaşlar için ne anlama geliyor? Konut fiyatlarındaki bu olası astronomik artış, ev sahibi olmayı hayal edenler için kapıların tamamen kapanması anlamına mı gelecek? Yoksa, doğru zamanda doğru hamleyi yapanlar için beklenmedik bir fırsat mı doğacak? Bu sorunun cevabı, şimdilik sisler perdesinin ardında duruyor. Ancak uzmanlar, bu durumun sadece Antalya'yı değil, tüm Türkiye'deki konut piyasasını derinden etkileyecek domino etkisi yaratabileceği konusunda uyarıyor.
Sektörün önde gelen isimlerinden aldığımız bilgilere göre, asıl büyük sürpriz, önümüzdeki günlerde açıklanacak olan ve doğrudan yabancı yatırımcıları hedef alan yepyeni bir düzenleme paketiyle gelecek. Bu paket, emlak piyasasında kartların yeniden dağıtılmasına neden olabilir. Kimilerine göre bu, Antalya'yı adeta bir dünya metropolü haline getirecek tarihi bir hamle, kimilerine göreyse yerli yatırımcıyı piyasanın dışına itebilecek riskli bir adım... Gerçekten ne olacağını, bu düzenlemenin detayları ortaya çıktığında hep birlikte göreceğiz. Şimdilik söyleyebileceğimiz tek şey, Antalya konut piyasasında fırtına öncesi bir sessizliğin hakim olduğu. Ve bu fırtına, geldiğinde herkesi yerinden oynatacak gibi görünüyor.