Kripto Piyasasında Devrim Niteliğinde Karar

Kripto dünyasında fırtınalar kopuyor! ABD'den gelen devrim niteliğindeki yasa, küresel finansı baştan aşağı değiştirecek. Avrupa'yı alarma geçiren bu adımlar, geleceğin para sistemini nasıl etkileyecek? Tüm detaylar için hemen tıklayın!

Dijital finans dünyası, tarihindeki en büyük dönüşümlerden birinin eşiğinde! Kripto paraların geleceğine dair süregelen tartışmaların ortasında, atılan kritik bir adım, piyasalardaki dengeleri kökten değiştirecek potansiyele sahip. Bu gelişme, milyarlarca dolarlık bir sektörü yeniden şekillendirirken, küresel ekonominin geleceği üzerinde de derin izler bırakacak. Bu heyecan verici ve bir o kadar da endişe verici dönüşümün tüm ayrıntıları, haberimizin devamında sizleri bekliyor.

Bu devasa değişimin fitilini ateşleyen gelişme, 18 Temmuz 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump'ın imzaladığı "ABD Stablecoinleri İçin Ulusal Yenilik Rehberi ve Kurulumu Yasası (GENIUS)" ile yaşandı. Bu yasa, kripto sektöründe adeta yeni bir dönemin başladığını ilan etti. ABD'de Trump yönetimi ve kripto endüstrisi, bu adımı yeni bir altın çağın başlangıcı olarak kutlarken, Atlantik'in diğer yakasında, yani Avrupa'da ise hava oldukça kasvetliydi. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, stablecoinlerin merkez bankalarını tehdit edebilecek özel paralar haline dönüşebileceği uyarısında bulunurken, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey de ticari bankaları kendi coinlerini çıkarmaları konusunda uyardı. Bu durum, iki kıta arasındaki derin görüş ayrılıklarını gözler önüne serdi.

GENIUS yasasının, stablecoin çıkaran şirketlerin kaydolmasını, rezerv şartlarını yerine getirmesini ve düzenli açıklamalar yapmasını zorunlu hale getirerek Amerika'da yeniliklere zemin hazırladığı belirtiliyor. Özellikle Türkiye ve Nijerya gibi hükümete güvenin az olduğu ve enflasyon korkusunun yüksek olduğu ülkelerde dolar stablecoinlerin kullanımının arttığı gözlemlendiğinden, bu tür bir düzenlemenin küresel etkisi büyük olabilir. Kripto piyasasının genelindeki dolandırıcılık algısının aksine, stablecoinler genellikle kısa vadeli hazine bonoları ve banka mevduatları gibi likit dolar varlıklarıyla desteklendiği için güvenilir görülüyor. Standard Chartered Bankası’nın tahminlerine göre, stablecoin ihracının 2028 yılına kadar yaklaşık 260 milyar dolardan 2 trilyon dolara yükselebileceği öngörülüyor. Fintech şirketi Stripe'ın bile kendi stablecoinlerini çıkarmayı düşündüğü biliniyor. İşte tüm bu önemli gelişmeleri ve daha fazlasını takip etmek için https://www.avazturk.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Ancak Avrupa'daki regülatörler, stablecoinlerin merkez bankalarıyla rekabete girerek finansal sistemi bozmasından ve bankacılık sistemini riske atmasından endişe duyuyor. Özellikle Avrupa Merkez Bankası'nın Kasım 2023'ten beri hazırlığını yaptığı dijital Euro'nun, stablecoinlerle rekabet etmesi gerektiği düşünülüyor. Buna karşın, stablecoinlerin merkez bankası parasıyla desteklendiği için merkez bankalarının ödeme sistemleri üzerinde tekelleşmesine gerek olmadığı da dile getiriliyor. Stablecoinlerin ticari bankalara olan etkisinin de sınırlı olması bekleniyor; çünkü bankalardan stablecoin şirketlerine aktarılan paralar, ya bu şirketlerin banka hesaplarında tutulacak ya da devlet tahvillerine yatırılacak ve dolaylı olarak yeniden banka sistemine dönecek. Aslında bankaların, stablecoin rezervlerini yöneterek veya kendi coinlerini çıkararak bu durumdan fayda sağlayabileceği bile belirtiliyor. GENIUS yasasıyla, stablecoin şirketlerinin şeffaf biçimde varlıklarını açıklamaları zorunlu tutularak finansal kriz riskinin azaltılabileceği düşünülüyor.

Peki, tüm bu gelişmelerin ışığında, kripto dünyası ve küresel finans için asıl büyük sürpriz ne ve bu dönüşüm bizi nereye götürüyor? Asıl mesele, ABD'nin bu cesur adımıyla stablecoinlerin perakende ve sınır ötesi ödeme işlemlerini günler yerine dakikalar içinde gerçekleştirebilecek bir potansiyele sahip olması ve maliyetleri büyük oranda düşürebilecek olmasıdır. Örneğin, şu anda 15 dolardan fazla olan uluslararası para transferi ücretleri ya da işlem tutarının yüzde 2'sine varan kredi kartı komisyonları, stablecoin işlemleriyle on sentin altına inebilir. Bu, yalnızca bir finansal yenilik değil, aynı zamanda küresel ticarette ve bireysel finansal özgürlükte çığır açacak bir devrim niteliğindedir. Avrupa'nın endişelerine rağmen, girişimcilere bu fırsatı vermenin, yeniliklerin önünü tıkamaktan daha doğru olduğu vurgulanmaktadır. Bu durum, stablecoinlerin küresel finans sisteminde bir devrim yaratma potansiyeli taşıdığını, finansal işlemleri hızlandırıp ucuzlatarak ekonomik entegrasyonu artırabileceğini ve bu kaçınılmaz değişime ayak uydurmak istemeyenlerin geri kalma riskini taşıdığını açıkça gösteriyor. Gelecekteki bu büyük finansal dönüşümün anlık gelişmelerini ve analizlerini yakından takip etmek için https://www.avazturk.com adresini ziyaret etmeyi unutmayın.

Ekonomi Haberleri