Mali Müşavir, Uzlaştırmacı ve Bilirkişi Serkan Tavşan: Bu ülkenin ‘finansal açıdan’ üç ana problemi var!

Mali Müşavirlik, Uzlaştırmacılık ve Bilirkişilik alanında öne çıkan isimlerden Mali Müşavir Serkan Tavşan, Türkiye’nin finansal açıdan dikkat çeken en büyük eksiğinin katma değeri yüksek üretim ve ihracat olduğunu söyledi.

Son günlerde döviz kurlarındaki yüksek artış ve TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesi üzerine farklı kesimlerden değerlendirmeler gelmeye devam ediyor. Döviz piyasasında ABD merkezli saldırının getirdiği tırmanış ve buna bağlı olarak iç piyasadaki tedirginliğe dair İşletmecilik, Uzlaştırmacılık ve Bilirkişilik alanının öne çıkan isimlerinden Mali Müşavir Serkan Tavşan da AVAZTÜRK’e önemli değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin finansal açıdan en önemli eksiğinin katma değeri yüksek üretim ve buna dayalı ticaret hacminin olmaması olduğuna dikkat çeken Serkan Tavşan, öncelikle, “Suni gündemleri bırakıp, katma değeri yüksek olan, ithalatı azaltıcı, ihracat artırıcı ürünler üreterek, yazılımda, dijital alanda dünya ile yarışıp (eğitim), beyin göçünü engelleyip, bunların akabinde de tüm dünyada ihtiyaç duyulan her tür ürün için pazarlara ortak olacak, yine dünyaya yayılmış güçlü, güvenilir dünya markaları yaratıp geçmişte yakalayamadığımız gelişen enstrümanları bir gün dahi gecikmeden yakalamayı ve doğru adımlar ile ülkemizi geleceğe taşımayı memleket meselesi haline getirmeliyiz” dedi.

Türkiye’nin bunları yapmayıp suni gündemlerle günü kurtarmaya çalışması durumunda yıllardır dünyanın en büyük 16.-17. Ekonomisine sahip olmasına karşın yine çok uzun yıllar buralarda patinaj çekmeye devam edeceğine vurgu yapan Mali Müşavir, Uzlaştırmacı ve Bilirkişi Serkan Tavşan, “Evet! Bunları yapmak için ciddi sorunlarımız da var ama şu da var ki; müthiş enerjisi, altyapısı, başarılı insanları olan dünyada hatırı sayılır önemli bir ülkeyiz. Buna karşın bu gücü kullanmakta sıkıntılar çektiğimiz de ortada” dedi.

Mali Müşavir, Uzlaştırmacı ve Bilirkişi Serkan Tavşan açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“İşin Özü : Suni gündemleri bırakıp, yazılıma, sanayiye, üretime yönelip, ithalatı azaltmayı, ihracatı arttırmayı memleket meselesi haline getirip, yatırımcıya yolunacak kaz değil de bu ekonominin can damarı olarak bakar, Mali Müşavirleri de bu ekonominin olmazsa olmazı görürsek, o zaman dünyanın en büyük ekonomileri sıralamasında üst sıralara emin adımlar ile ilerleriz. Kendimizi de araya katalım çünkü gelişim olacaksa biz olmazsak olmaz. Vizyon sahibi olmak bunu gerektirir ve dünyada da bu böyledir.”

Türkiye’nin finansal açıdan öne çıkan üç ana problemine dair tespitlerde de bulunan Mali Müşavir, Uzlaştırmacı ve Bilirkişi Serkan Tavşan, şu dikkat çeken ifadeleri kullandı:

“İTHALAT: Ülke olarak ithal ettiğimiz ürünlerin listesini çıkarıp (gümrükte tek tek GTİP Kodlarına kadar var) bunları üretmek için hammadde, taşıma ve teknik durumlarına göre bölge bölge ülkede seferberlik başlatılıp, ithal ettiğimiz ürünlerin ülkemizde üretilmesi için yoğun bir gündem oluşturmalıyız. İthal edilen ürünlerin ülkemizde üretilmesi döviz kazandırıcı bir işlemdir ve dövizin içeride kalmasını sağlayacaktır. Savunma Sanayisinde son dönemlerde yaptığımız takdir edilecek ve buna ve aşağıdaki İhracat bölümüne güzel bir örnek olacaktır.

İHRACAT ve YATIRIMCIYA KAMU DESTEĞİ: Ülkemizin gerçekleri çerçevesinde kamuda bir kurum açılarak yeni pazarlar, ihracat yapabileceğimiz ülkeler ve ürünler konusunda hiç durmadan pazar araştırmaları yapılarak yatırımcıya yol gösterilmeli ve ihracat çalışmalarında da sonuna kadar destek olunmalı gerekirse her firmaya kamudan bir ihracat danışmanı atanmalıdır. Çünkü konuştuğum bir çok yatırımcı bu konuya bütçe ayıramadığı gibi pazar araştırması yapacak zamanının da olmadığından yakınmaktadır.

Yatırımcılarımızın, sanayicilerimizin önüne şu ülkede şu açıklar var, bu ülkenin acil şunlara ihtiyacı var gibi bilinçlendirici çalışmalar yapılıp önüne koyulur ise sanayiciye ve üretim tesisi kurmak isteyen yatırımcıya yol gösterilmiş, ihracat süreçlerine destek olunmuş olacaktır. Bu Sanayicinin ve Türk yatırımcısının önünü de açabilecek bir durum olarak karşımıza çıkacaktır.

Çünkü ülkemizde bu açıkları bulmak için emek sarf eden, bu alt yapıyı kuran firma sayısı çok az. Devlet eliyle buna yön verilirse yatırımcılar ya da yatırım yapmak isteyenler de bunun için ciddi çalışmalara başlayabilirler. Ufak büyük demeden ülkeye döviz sokan her yasal işlem baş tacı yapılmalı, teşvik ve vergi gibi birçok açıdan yatırımcı desteklenmelidir.

YAZILIM: Neden yazılım? Çünkü şuan dünyada bir çok yazılım firmasının kasasında Merkez Bankamızdan daha fazla döviz rezervi bulunuyor. Başka bir şey söylemeye gerek var mı?

YABANCI YATIRIMCIYI ÜLKEYE GETİRMEK: Yukarıdaki beklentilerimi Türk&Yabancı firma ortaklığında da yapmak mümkün. 10 Yılı aşkın süredir sadece yabancı menşeili firmalar ile çalışmam neticesinde şunu gördüm ki: farklı ülkelerin profesyonelleri bir araya geldiğinde harika bir sinerji yaratılabiliyor. Globalleşen dünyada bunu yapmaktan kaçınmamak, korkmamak gerekir. Bu taraflara Finansal ve Know-how açısından ciddi faydalar sağlayacaktır. Fakat Ne yazık ki şunu da eklemeliyim; şuan içinde bulunduğumuz ortamda ülkemize gelip Türk Lirası kazanan firmaların, bunun yanı sıra yan sanayisi olmayan ürünleri (bunları da ülkemizde geliştirmemiz şart) yurt dışından almak zorunda kalıp kur stabilizasyonunun olmadığı ortamlarda kazandığını da kur farkına verip ülkesine döviz götürememesi, yani kar edemeden ayrılması da uygun görürsünüz ki hiç bir yatırımcının istemeyeceği bir durum olacaktır. Bu konulara acil önlemler almamız şarttır. Çünkü bunlar çözüldüğünde yabancı yatırımcılar için ciddi bir cazibe merkezi olacağımız aşikardır ve Türkiye'nin bunları çözecek gücü ve iradesi her şeyi geçelim damarlarındaki asil kanda dahi mevcuttur.

Bu ülke hepimizin, çalışmaya, üretmeye, birlik olmaya ve bu gücü doğru kullanmaya ihtiyacımız var. Gelecek nesiller bizden bunu bekler! Tıpkı dünya devlerinin önceki nesillerinin kırılma noktalarında yaptıkları doğru hamleler gibi.

Bizler de gelecek nesillerin selameti için bu kırılma noktalarında doğru hareket edip onlara güçlü bir Türkiye bırakmak için var gücümüz ve birlik beraberliğimiz ile bu duruşu sergilemek zorundayız.

Bizim gelecek nesillere önemli bir borcumuz var: Onları borçla değil, refah ile karşılamak için bu borcu zamanında yerine getirmemiz gerekiyor. Yarın çok geç olabilir.”

AVAZTÜRK

Ekonomi Haberleri