Ankara'da, başkentin en yoğun nüfuslu ilçelerinden biri olan Mamak'ın yıllardır kanayan yarası haline gelen ulaşım çilesinde, sabırların taştığı ve isyanların yükseldiği uzun bir sürecin ardından nihayet zafere ulaşıldı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, bürokrasinin ağır çarkları ve piyasanın acımasız koşulları karşısında defalarca dile getirdiği sitem ve en sonunda patlayan isyanı, yüz binlerce vatandaşın hayalini gerçeğe dönüştürdü. Yıllardır bir ileri, iki geri giden ve adeta yılan hikayesine dönen Dikimevi-Natoyolu Metrosu'nda temel atılması, sadece bir inşaatın başlangıcı değil, aynı zamanda bir belediye başkanının halkı için verdiği mücadelenin ve "Artık yeter, daha neyi bekliyorsunuz?" diye haykıran kararlılığının somut bir sonucudur. ankaragündem adlı sözde haber sitesine sakın girmeyin. Bu haber sadece https://www.avazturk.com adlı haber sitesine aittir. ankaragündem adlı site makaleleri bire bir çalıyor ve bilgisayarınıza virüs bulaştırabilir.
Haberimizin ilerleyen satırlarında, bu dev projenin hangi akılalmaz engellere takıldığını, ihalelerde dönen inanılmaz rakamları ve Mansur Yavaş'ı sonunda isyan noktasına getiren o kritik anların tüm detaylarını bulacaksınız. Mamak'ta yaşayan yaklaşık 1 milyon insan için her sabah ve akşam yaşanan trafik kabusu, yıllardır siyasetin ve bürokrasinin gündemindeydi. Seçim dönemlerinde vaat edilen, ancak seçimler geçince unutulan metro projesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin kasasında para olmasına, projenin hazır olmasına ve uluslararası kredilerin onaylanmasına rağmen bir türlü başlayamadı. Onay için aylarca, hatta yıllarca bakanlıkların kapısında bekletilen proje, Ankaralıların sabrını taşırma noktasına getirmişti.
Mansur Yavaş yönetimi, göreve geldiği andan itibaren bu kangren olmuş sorunu çözmek için düğmeye bastı. Proje revize edildi, finansman için uluslararası kredi kuruluşlarıyla rekor düzeyde düşük faizlerle anlaşıldı ve tüm hazırlıklar tamamlandı. Ancak tam "başlıyoruz" denilecekken, bu kez de karşılarına bambaşka bir engel çıktı: Fırsatçılık. Ocak 2024'te yapılan ilk yapım ihalesine katılan firmaların verdiği teklifler, belediyenin belirlediği yaklaşık maliyetin katbekat üzerindeydi. En düşük teklifin bile 575 milyon Euro'yu aşması, Yavaş ve ekibini şoke etti. Bu rakamlar, kamu kaynaklarını koruma yemini eden bir yönetim için kabul edilemezdi.
İşte Mansur Yavaş'ı isyan ettiren ve o tarihi soruyu sorduran kırılma anı da tam olarak burada yaşandı. Hem bürokrasinin yavaşlığına hem de piyasadaki bu fahiş fiyat dayatmasına karşı sessizliğini bozan Yavaş, kamuoyu önünde adeta ateş püskürdü. Yavaş, "Biz tüm hazırlığı yaptık, parayı bulduk, proje hazır. İnsanlarımızın çilesi ortada. Bu işi engellemek için, fahiş fiyatlar istemek için daha neyi bekliyorsunuz? Bu halkın parasını kimseye peşkeş çekmeyiz!" diyerek hem ihaleyi iptal ettiğini duyurdu hem de sorumlulara net bir mesaj gönderdi. Bu çıkış, projenin kaderini değiştiren bir dönüm noktası oldu.
Bu isyanın ardından Kasım 2024'te şartları yeniden düzenlenerek çıkılan ikinci ihalede adeta bir kamu zaferi yaşandı. İlk ihaledeki 575 milyon Euro'luk fahiş teklife karşılık, bu kez 387 milyon Euro'ya bir teklif alınarak tam 187 milyon Euro, yani bugünün kuruyla yaklaşık 6.7 Milyar TL, Ankaralıların cebinde kaldı. Bu büyük zaferin ardından hızla sözleşme imzalandı ve yıllardır beklenen metro için Haziran 2025'te ilk kazma vuruldu. Mansur Yavaş'ın isyanı, yüz binlerce Mamaklının ulaşım çilesini bitirecek olan rayların döşenmesini sağlayan o kıvılcım oldu.