Merkez Bankası, son zamanlarda başkanı Hafize Gaye Erkan ve ailesi etrafında dönen iddialarla gündemde. Bankada yaşandığı öne sürülen olaylar, hem kurum içinde hem de kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Gaye Erkan'ın ailesi de bu iddialar karşısında sessizliğini bozdu.
Öncelikle, bankanın içinde yaşandığı iddia edilen asansördeki tokat olayı ve bir çalışanın işten atılması, banka koridorlarında büyük bir tartışma konusu haline geldi. Bu durum, Merkez Bankası'nın prestijine ve çalışanlar arasındaki moral değerlere ciddi zarar vermiş görünüyor. Bazı kaynaklara göre, Erkan'ın babası Erol Erkan, kızının adını kullanarak bankada talimatlar yağdırdığı ve bu süreçte bir çalışanın işten çıkarıldığı iddiaları arasında.
Gaye Erkan ve ailesinin bu iddialara karşı tepkisi ise oldukça dikkat çekici. Erkan'ın babası Erol Erkan, işten çıkarıldığını iddia eden Büşra Bozkurt'un açıklamalarına karşı, bankanın kamera kayıtlarını delil olarak sunabileceğini belirtiyor. Bu, iddiaların doğruluğunu kanıtlama yolunda atılmış önemli bir adım olarak görülüyor.
Diğer yandan, Erkan ailesi üzerindeki şüpheler sadece işten atma iddialarıyla sınırlı kalmıyor. Gaye Erkan'ın banka içinde lüks eşyalarla donatılmış özel bir mutfak yaptırdığı ve bu durumun Sayıştay denetimlerinde sorun yaratabileceği de konuşulanlar arasında. Bu durum, kamu kaynaklarının kullanımı ve yönetim etiği açısından ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Merkez Bankası'nın uluslararası itibarı da bu iddialarla sarsılmış durumda. Eğer bu iddialar doğruysa, bu durum Türkiye'nin en önemli mali kurumunun itibarını ciddi şekilde zedeleyebilir. Ancak iddialar asılsız çıkarsa, bu da başka bir vahim durumu ortaya koyuyor: Kurum içinde ciddi ayrışmalar ve kamplaşmalar.
Bunun yanı sıra, Gaye Erkan'ın Amerika'ya seyahat ettiği ve bu süreçte Merkez Bankası'nın yönetiminde boşluklar oluştuğu iddiaları da dikkat çekiyor. Bu durum, kurumun yönetimindeki istikrarı ve Merkez Bankası Başkanı'nın görevine olan bağlılığını sorgulatıyor.
Sonuç olarak, Merkez Bankası ve Gaye Erkan hakkındaki bu iddialar, Türkiye'nin finans dünyasında ciddi bir kriz yaratmış gibi görünüyor. Kamuoyu, bu iddiaların aydınlatılmasını ve gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını bekliyor. Eğer iddialar doğruysa, bu durum Türkiye'nin ekonomik istikrarı için ciddi bir tehlike arz edebilir. Eğer asılsızsa, bu da kurum içindeki güvensizliği ve kamplaşmayı gözler önüne seriyor. Her iki durumda da, Merkez Bankası ve yöneticilerinin üzerindeki soru işaretleri giderek artıyor.