Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Temmuz 2025’te politika faizini 300 baz puan indirerek yüzde 43’e çekmesi, bankaların mevduat faiz oranlarını hızla aşağı çekmesine yol açarken, geçen hafta yüzde 47’lerde seyreden faizlerin bu hafta yüzde 45,50’nin altına gerilemesiyle 1 milyon TL’nin 32 günlük getirisi dramatik bir şekilde düşerek yatırımcıları şoke etti ve bu makalenin devamında, bu düşüşün nedenlerini, piyasalardaki yankılarını ve uzmanların gelecek öngörülerini detaylıca ele alacağız, okumaya devam edin! Enflasyonun beklentilerin altında kalması, TCMB’nin faiz indirim kararını desteklerken, bankaların mevduat faizlerini düşürmesi, vatandaşın birikimlerini değerlendirme stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Ekonomistlerin ve piyasa analistlerinin bu gelişmeye tepkileri ise oldukça sert; bazıları bu indirimi “erken” bulurken, diğerleri ekonomik dengeler için riskli bir hamle olarak değerlendiriyor. Bu çarpıcı ekonomik değişimin detaylarını öğrenmek için okumaya devam edin.
TCMB’nin faiz indirimi, sadece mevduat faizlerini değil, genel ekonomik beklentileri de derinden etkiledi; Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi’nin aktardığına göre, enflasyonun yüzde 35,05’e gerilemesiyle TCMB’nin faiz indirimine gitmesi bekleniyordu, ancak Eski Merkez Bankası Başekonomisti Hakan Kara’nın “Demek ki benim görmediğim bir şeyi görüyorlar, hayırlı olsun” diyerek şaşkınlığını dile getirdiği indirim, 300 baz puanla beklentilerin ötesine geçti. Bu karar, mevduat faizlerinin hızla düşmesine yol açarken, 1 milyon TL’nin 32 günlük getirisi, geçen ayki yüzde 47’lik oranla yaklaşık 39.167 TL (stopaj sonrası net) iken, yeni oranlarla 37.917 TL’ye geriledi, bu da aylık yaklaşık 1.250 TL’lik bir kayıp anlamına geliyor. Yatırımcılar, bu düşüşün birikimlerini nasıl etkileyeceğini merak ederken, uzmanlar faiz indirimlerinin devam edebileceği uyarısında bulunuyor. Bu ekonomik dalgalanmanın ayrıntılarını keşfetmek için okumaya devam edin.
Piyasa uzmanları, TCMB’nin bu hamlesinin ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi amaçladığını, ancak enflasyonla mücadelede riskler yaratabileceğini belirtiyor; Bluebay Varlık Yönetimi’nden Tim Ash, “Beklentinin üstünde indirim pek de zekice bir hamle olmadı” diyerek TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın şahin söylemlerden sonra bu kadar agresif bir indirime gitmesinin kredibiliteye zarar verdiğini savundu. Öte yandan, ALB Yatırım Başekonomisti Filiz Eryılmaz, eylül ayında yeni bir faiz indirimi beklediğini ve bu indirimle faizlerin yüzde 40’a kadar gerileyebileceğini öngörerek, “Yatırımcılar, mevduat faizine güvenip uzun vadeli plan yapmamalı” uyarısında bulundu. Bu arada, bankaların sunduğu faiz oranları arasında hâlâ farklılıklar göze çarpıyor; örneğin, TEB’nin yüzde 46, DenizBank’ın yüzde 45 ve Finansbank’ın yüzde 44,5 gibi oranlarla mevduat faizi sunduğu biliniyor, ancak bu oranların da yakın zamanda düşmesi bekleniyor. Yatırımcıların yeni rotasını anlamak için okumaya devam edin.
Ekonomik göstergeler, bu faiz indiriminin sadece mevduat sahiplerini değil, genel ekonomik yapıyı da etkileyeceğini gösteriyor; TÜİK’in Haziran 2025 verilerine göre yıllık enflasyonun yüzde 35,05’e gerilemesi, faiz indirimlerini desteklerken, İstanbul Planlama Ajansı’nın Temmuz 2025 raporunda dört kişilik bir ailenin aylık yaşam maliyetinin 96.599 TL’ye ulaştığı belirtiliyor, bu da vatandaşın alım gücünün hâlâ düşük olduğunu ortaya koyuyor. Sosyal Güvenlik ve Finans Uzmanı Özgür Erdursun, bir sosyal medya yayınında, “Mevduat faizleri şu an cazip görünse de, bu avantajlı dönem sınırlı; eylül-ekim aylarında borsaya, altına ve dövize yönelim artabilir” diyerek yatırımcıları uyardı. Bu durum, özellikle küçük yatırımcıların birikimlerini koruma telaşına düşmesine neden olurken, TCMB’nin faiz politikalarının piyasalarda nasıl bir domino etkisi yaratacağı merak konusu. Bu ekonomik fırtınanın yönünü öğrenmek için okumaya devam edin.
TCMB’nin faiz indirimlerinin piyasalardaki yansımaları, sadece mevduat faizleriyle sınırlı kalmıyor; Borsa İstanbul’da son dönemde görülen yüzde 15’lik yükseliş, faiz indirimlerinin hisse senetlerine olan ilgiyi artırabileceğini gösterirken, altın ve döviz piyasalarında da hareketlilik bekleniyor. Yatırım uzmanı Tunç Şatıroğlu, “Erken faiz indirimleri, enflasyon hedefinin tekrar yukarı revize edilmesine yol açabilir” diyerek, TCMB’nin mevcut politikasının risklerine dikkat çekti. Öte yandan, BDDK verileri, Türkiye’deki toplam mevduatın yüzde 80’inin sadece 2,2 milyon kişinin hesabında olduğunu ve kalan milyonlarca yurttaşın ortalama mevduatının bin lirayı bulmadığını ortaya koyarak, bu indirimlerin geniş halk kesimlerini daha az etkilediğini gösteriyor. Ancak, küçük yatırımcılar için bile bu düşüş, birikim planlarını yeniden şekillendirme zorunluluğunu getiriyor. Bu arada, https://www.avazturk.com gibi platformlarda da benzer ekonomik analizler, faiz indirimlerinin piyasalardaki etkilerine dikkat çekiyor. Bu tarihi ekonomik dönemeçte, yatırımcıların yeni stratejilerini belirleyecek olan asıl sonuç nedir?
Mevduat faizlerindeki bu büyük düşüş, TCMB’nin agresif faiz indirim politikasının bir yansıması olarak, 1 milyon TL’nin aylık getirisini sadece birkaç hafta içinde 1.250 TL azaltırken, uzmanların eylül ayındaki yeni indirim öngörüleri ve enflasyonun hâlâ yüksek seyretmesi, yatırımcıları altın, döviz ve borsaya yönelmeye itebilir; bu durum, 2025’in son çeyreğinde ekonomik stratejilerin köklü bir değişime uğrayacağının ve vatandaşların birikimlerini koruma mücadelesinin daha da kızışacağının habercisi.