Milli Mücadele ve İsmet İnönü Gerçekleri: Bildiğiniz Her Şeyi Unutun!

Ünlü tarihçi Sinan Meydan, Milli Mücadele ve İsmet İnönü hakkındaki bilinmeyenleri gün yüzüne çıkardı. Batı Cephesi'ndeki o kritik anlar ve İnönü'nün tarihi hamlesi... Gerçekler sizi çok şaşırtacak.

Tarihçi ve yazar Sinan Meydan, katıldığı bir programda Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi, Milli Mücadele dönemi ve İsmet İnönü'nün rolüne dair yaptığı çarpıcı açıklamalarla tarihsel bir aydınlanma yaşattı. Meydan'ın, özellikle İnönü'nün askeri ve siyasi dehasına ilişkin vurguları, resmi tarihin tozlu sayfalarında kalmış pek çok gerçeği yeniden gündeme getirdi. Bu açıklamalar, bir milletin küllerinden nasıl doğduğunu ve bu süreçte hangi badirelerin atlatıldığını bir kez daha gözler önüne sererken, yakın tarihe dair bildiklerimizi sorgulamamıza neden olacak nitelikte.

Meydan, analizlerine Milli Mücadele'nin en çetin geçtiği Batı Cephesi'nden başlayarak, o dönemin zorluklarını ve stratejik önemini anlattı. Konuşmasının devamında ise İsmet İnönü'nün, sadece bir asker değil, aynı zamanda nasıl bir devlet adamı olduğunu ve Lozan'da verdiği o inanılmaz mücadeleyi detaylarıyla aktaracak. Unutmayın, bu makale size tarihin sadece yazılanlardan ibaret olmadığını gösterecek.

Sinan Meydan, konuşmasında sıkça altı çizilen bir yanılgıya dikkat çekerek sözlerine başladı. Meydan, "Batı Cephesi komutanlığı yapmış, Kurtuluş Savaşı'nı kazanmış bir ordunun komutanı olan, Atatürk'ten sonra bu ülkenin cumhurbaşkanlığını yapmış İsmet İnönü..." diyerek, İnönü'nün tarihi kimliğinin önemine vurgu yaptı. Meydan'a göre, İnönü'ye yönelik eleştirilerin çoğu, onun bu tarihi misyonunu ve ülkenin hangi şartlar altında kurulduğunu göz ardı etmekten kaynaklanıyor. Meydan, o dönemin koşullarını "Emperyalizmin paylaşım savaşı olan Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılmış, orduları dağıtılmış, başkenti dahil toprakları işgal edilmiş bir imparatorluğun kalıntılarından bahsediyoruz" sözleriyle özetledi. Bu enkazdan, tam bağımsız bir ulus devlet çıkarmanın kolay bir iş olmadığını belirten Meydan, bu başarının arkasındaki stratejik aklın ve fedakarlığın yeterince anlaşılamadığını ifade etti.

Tarihçi Sinan Meydan, konuşmasının en kritik bölümünde ise izleyicileri adeta tarihin o anlarına götürdü. İnönü'nün Batı Cephesi komutanı olarak sergilediği dehanın altını çizen Meydan, onun sadece bir cephe komutanı değil, aynı zamanda bir kurucu akıl olduğunu belirtti. Meydan'ın açıklamalarına göre, Birinci ve İkinci İnönü Savaşları'nda sadece düşmanı durdurmakla kalmayan İsmet Paşa, aynı zamanda dağılmış bir orduyu yeniden ayağa kaldırmış, düzenli orduyu kurmuş ve millete zafer inancını aşılamıştır. Meydan, asıl bombayı ise sona sakladı. Ona göre, İsmet İnönü'nün en büyük zaferi askeri alanda değil, diplomatik alanda, yani Lozan'daydı. Meydan, "Lozan'da İsmet Paşa, karşısındaki kurt diplomatlara karşı Türkiye'nin bağımsızlığını tırnaklarıyla kazıyarak kabul ettirmiştir. O masada sadece askeri zaferin getirdiği bir özgüven yoktu; aynı zamanda yüzlerce yıllık bir diplomasi geleneğinin ve inanılmaz bir direncin de temsilcisiydi. Lozan, Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senediyse, o tapunun altındaki en önemli imzalardan biri İsmet İnönü'ye aittir" diyerek, İnönü'nün tarihteki gerçek yerinin çok daha büyük olduğunu ve bu gerçeğin asla unutulmaması gerektiğini vurguladı.

Kültür-Sanat Haberleri