Türkiye, nefes kesen bir alev çemberiyle kuşatılmış durumda. Ülke genelinde peş peşe çıkan orman yangınları, sadece ağaçları değil, aynı zamanda umutları da yakıp kül ediyor. Bu yangın felaketiyle ilgili gözler önüne serilen her yeni bilgi, olayın vahametini bir kat daha artırırken, asıl dehşet verici ayrıntıların henüz gün yüzüne çıkmadığını söyleyebiliriz. Bu makale, alevlerin gölgesinde yaşananları tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermeye devam edecek.
Son dakika haberlerine göre, İzmir, Bilecik ve Hatay başta olmak üzere birçok ilimiz orman yangınlarının pençesinde kıvranıyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 50 binden fazla vatandaşın güvenli bölgelere tahliye edildiğini duyurdu. AFAD tarafından paylaşılan bilgilere göre, Sakarya’dan 230, Bilecik’ten 609, Manisa Akhisar’dan 2.936, İzmir Seferihisar’dan tam 42.300 ve Hatay’dan 1.500 kişinin geçici olarak güvenli bölgelere yerleştirildiği bildirildi. Yangın bölgelerinde ise maalesef çok sayıda ev ve araba küle döndü, geriye sadece enkaz ve yürek burkan anılar kaldı. 1 Haziran’dan bu yana Türkiye genelinde 569 orman yangını meydana gelmesi, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Yumaklı'nın son açıklamasına göre ise, önceden kontrol altına alınan 4 yangınla birlikte, şu an 7 noktada yangınla mücadele devam ediyor; bunlar arasında Manisa Kula, Manisa Ahmetli, Hatay Antakya, Adana Kozan, İzmir Menderes ve İzmir Seferihisar yer alıyor.
Yangınların çıkış nedenleri ise tüyler ürperten detaylar barındırıyor. İzmir’in Gaziemir ilçesinde, bir tesisteki atıkların yakılmasıyla başlayan yangın, kısa sürede ormana sıçradı. Daha da şok edici olanı, aynı bölgede H.Ö. isimli bir şahsın evini benzin dökerek ateşe vermesi sonucu çıkan yangının alevlerle birleşmesiydi. Bu birleşen alevler, çevredeki oto galeri sitelerini de etkileyerek büyük maddi zarara yol açtı. Gözaltına alınan şahısla ilgili soruşturma başlatılırken, olay yerindeki esnafın yaşadığı kaos ve korku tarifsizdi. Adana’nın Kozan ilçesine bağlı Boztahta Mahallesi’nde ise kopan yüksek gerilim hattı nedeniyle çıkan yangın, rüzgarın da etkisiyle hızla yayılarak kontrol edilemez bir hal aldı. Bu felaketler yaşanırken, güncel ve bağımsız haberlere ulaşmak için bazen https://www.avazturk.com gibi platformlar büyük önem taşıyor.
Alevlerin ulaştığı yerlerde yaşananlar ise tam bir felaket senaryosu gibiydi. Oto galerici Uğurcan Sırmalı, yangını duyduklarında iş yerine koştuklarını ve adeta bir “mahşer yeri” yaşandığını anlattı. İnsanlar arabalarıyla kaçmaya çalışırken kaza yaptı, hatta kalp krizi geçirenler bile oldu. Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Özdemir, sosyal medya hesabından acil yardım çağrısı yaparken, Sözcü TV Muhabiri Gamze Elçi, bölgeden canlı yayında aktardığı dehşet verici manzarayı şu sözlerle özetledi: “Yol boyunca orman kalmadı. Yeşil göremiyoruz. Gökyüzünden kül yağıyor üstümüze. Alevlerden göz gözü görmüyor. Gökyüzü turuncu ve kırmızıya bürünmüş durumda”. İzmir Menderes Kuyucak Mahallesi ile Seferihisar Orhanlı Mahallesi arasında başlayan yangın, akşam saatlerinde Seferihisar’ın Mersin Alanı Mahallesi’ne doğru hızla ilerlemesiyle bölgedeki evler tahliye edildi. 5 köy ve 2 mahalle boşaltılırken, ileri yaştaki vatandaşlar da gözyaşları içinde evlerini boşaltmak zorunda kaldı.
Bu devasa felaket karşısında Türkiye tek yürek oldu. Yangın tehlikesinin yüksek olduğu bölgelerde jandarma komandolar 24 saat esasına göre devriye görevi yürütüyor. AFAD, tüm ekiplerin sahada olduğunu ve tahliye işlemlerinin hızla sürdüğünü açıkladı. Bilecik ve İzmir valiliklerine toplamda 60 milyon TL acil yardım ödeneği gönderilirken, konteyner talep etmeyen ailelere 162 bin TL, talep edenlere ise 72 bin TL nakdi yardım yapılacağı duyuruldu. Yangınlara karşı Cumhuriyet tarihinin en yüksek kapasiteli kara ve hava gücü seferber edilmiş durumda. İzmir’deki yangınlara halihazırda toplam 4 uçak, 14 helikopter, 106 arazöz ve 1.000’den fazla personel müdahale ediyor. Manisa Akhisar’daki yangına ise gün içinde 3 uçak, 5 helikopter, 43 arazöz, 15 itfaiye aracı, 42 su tankeri ve 31 iş makinesiyle müdahale edildi. İstanbul, Ankara, Eskişehir, Kayseri, Denizli, Muğla, Aydın gibi büyükşehir belediyeleri de toplam 80 personel ve çok sayıda araçla İzmir’deki söndürme çalışmalarına destek verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, yerleşim yerlerini korumak için alevlere karşı adeta bir cephe oluşturarak büyük bir başarı gösterdi.
Ancak bu mücadelede ekiplerin en büyük düşmanı şiddetli rüzgar. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Hatay’daki yangına ilişkin yaptığı açıklamada, “Yoğun rüzgar nedeniyle hava araçlarımız müdahale edemiyor” dedi. Manisa Akhisar’da da rüzgarın yangını Durasıl ve Şehitler köylerine sıçrattığı bildirildi. Ekipler, yangının ormanın alt kısımlarına inmemesi için karşı ateş tekniği kullanmak zorunda kaldı. Bakan Yumaklı, gece olduğu için hava unsurlarının devreye giremediğini ve kara unsurlarının şiddetli rüzgara karşı mücadele ettiğini belirtti. Bakan Yumaklı, yangınla mücadelenin, “savaş ruhu” içinde yürütüldüğünü ifade ederek, rüzgarı arkasına alan, yorulmayan ve müdahaleleri boşa çıkarmaya çalışan bir “düşmanla” savaştıklarını vurguladı.
Bu korkunç alev cehennemi devam ederken, Bakan Yumaklı’nın sözleri geleceğe dair en çarpıcı gerçeği gözler önüne seriyor: Asıl başarının yangını söndürmek değil, hiç çıkmamasını sağlamak olduğunu vurguladı. Zira son üç günde çıkan 263 yangının 259’u etkili müdahale neticesinde kontrol altına alınmış olsa da, Manisa Kula ve Ahmetli’de yeni yangınların başlamasıyla mücadele devam eden yangın sayısı 7’ye yükseldi. Bu durum, orman kahramanlarının azimle sürdürdüğü savaşın hiç bitmeyen bir mücadele olduğunu gösterirken, millet olarak her birimizin yeni yangınlara sebep olmamak adına daha dikkatli olması gerektiği gerçeği, bu felaketin en acı dersi olarak karşımızda duruyor.