Otomotiv dünyası, son dakika gelişmesiyle adeta sarsıldı! Yaklaşık üç yıl önce devreye alınan ve ikinci el araç piyasasını derinden etkileyen o kritik "6 ay 6.000 km" düzenlemesi, beklenenin aksine yeniden uzatıldı ve bu karar, otomobil sahibi olmak isteyen milyonlarca vatandaş için yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Bu önemli gelişmenin tüm ayrıntıları ve piyasadaki yansımaları, ilerleyen paragraflarda sizi bekliyor olacak.
Habertürk TV'de Gizem Yılmaz'ın sunduğu programda, Otomotiv Haberçik Otomotiv Editörü Yiğit Can Yıldız, bu düzenlemenin geçmişine ve bugününe ışık tuttu. Yiğit Can Yıldız'ın aktardığına göre, bu kısıtlama çıkarıldığında, konut fiyatlarının yüksekliği nedeniyle insanların otomotive ve motosiklete yöneldiği, inanılmaz bir ikinci el araç talebinin olduğu bir dönem yaşanıyordu. Yıldız, pandeminin üretimleri kısıtlamasına rağmen Türkiye'de devasa bir talep oluştuğunu, hatta Türkiye otomobil pazarının dünya sıralamasında basamak atladığını belirtti. Bu koşullarda, otomobilin bir yatırım aracı haline geldiğini ve bayiden araç bulabilenlerin aldıkları sıfır araçları ikinci el ilan sitelerinde çok daha yüksek fiyatlara satabildiğini ifade etti. Enflasyonun ani yükselişi ve döviz kurlarındaki hızlı artışlar da insanları kredi çekip araç almaya iterek bir yığılmaya neden olmuştu. İşte bu sebeple, bakanlık 2022 yılının Ağustos ayında, otomobilin yatırım aracı olmaktan çıkarılması amacıyla, ilk tescilden itibaren 6 ay ve 6.000 kilometreyi geçmeden satışını yasaklayan "6 ay 6.000 km" kısıtlamasını getirdi. Bu düzenleme, sıfır fiyatının üzerinde araç satışını engellemeyi hedefliyordu.
Peki, bu kısıtlama neden yeniden uzatıldı? Normalde Temmuz ayında sona ermesi beklenen düzenlemenin, sadece günler kala 6 ay daha uzatıldığı görüldü. Yiğit Can Yıldız, üç ay önce konuşulsa uzatılmasını beklemediğini ancak son üç ay içinde bazı değişkenlerin ortaya çıktığını belirtiyor. Özellikle online satış yapan bazı markalarda çok fazla taleple karşılaşılması ve bu satışların bir kısmının VPN kullanılarak yapıldığının tespit edilmesi uzatma kararında etkili oldu. Yıldız, bu durumu haberlerinde de işlediklerini ve markalardan dahi bu konuda özür açıklaması geldiğini vurguladı; bu durum, 2022 yılındaki dinamiklerin bu online satış yapan markalar için yeniden başladığını gösteriyordu. Ayrıca, %30 ÖTV dilimine giren araçlara olan yüksek talep ve hibrit/elektrikli araçlardaki ÖTV oranlarındaki düşüşler (elektrikli araçlarda %10, şarj edilebilir hibritlerde %30) yeni fırsatçılıklar ortaya çıkarmıştı. Bu bağlamda, piyasada yaşanan güncel dinamikleri ve otomotiv sektöründeki yeni trendleri takip etmek için https://www.avazturk.com gibi güvenilir kaynakları gözden geçirmek faydalı olacaktır. Yiğit Can Yıldız'a göre, bu tarz usulsüzlüklerin ve fırsatçılığın, sektörün genelinde olmasa da bazı modeller özelinde devam ettiği görülüyor ve bakanlık yıl sonunda piyasayı tekrar değerlendirerek yeni bir karar alabilir.
Peki, ikinci el araç piyasasındaki güncel fiyatlar ne durumda? Yiğit Can Yıldız, fiyat konusunda kesin bir yönlendirme yapmaktan kaçınsa da, temel bir kuralı hatırlatıyor: "Sıfır araç fiyatları her zaman yükseldikçe, ikinci el araç fiyatları da yükselmeye mahkumdur". Yıldız, ikinci eldeki araç fiyatlarının baz aldığı değerin her zaman bayilerdeki sıfır araçlar olduğunu belirtiyor. Son iki ay içinde Euro kurundaki değişimin artık bayilere yansıdığını ve bazı markaların %15'e kadar zam yaptığını aktaran Yıldız, bunun ikinci el piyasasına hemen yansımasa bile kaçınılmaz olarak yansıyacağını kesin bir dille ifade etti. İkinci el piyasasında hem kurumsal hem de bireysel satıcıların olduğunu, bu nedenle fiyatların sabit olmadığını ve aynı özelliklerdeki iki aracın bile farklı fiyatlarda satılabileceğini vurgulayan Yıldız, tüketicilere ilgilendikleri araçları takip etmelerini öneriyor.
Türkiye otomobil pazarı, son yıllarda rekor üstüne rekor kırarak dikkatleri üzerine çekiyor. Yiğit Can Yıldız, son üç yıldır Türkiye'de araç satış rekorlarının kırıldığını ve yeni araç satışında tarihte ilk kez 1 milyon adedin aşıldığını, hatta geçen yıl 1.2 milyon adet seviyesinin Türkiye'nin yeni gerçeği haline geldiğini belirtti. Yıldız'ın markaların yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde, bu 1.2 milyonluk pazar trendinin devam edeceği yönünde genel bir beklenti olduğunu aktardı. Türkiye'deki araç parkına bakıldığında ise şu anda 30 milyondan biraz daha fazla araç sayısından bahsedilebildiğini ifade eden Yıldız, ancak batı ülkeleriyle kıyaslandığında kişi başına düşen araç sayısında halen çok geride olduğumuzu vurguladı. Avrupa'da pazar büyüklüğü anlamında ilk 10'da yer almamıza rağmen, kişi başına düşen araç sayısının artmasının zaman alacağını belirtti. Ancak Yiğit Can Yıldız'ın dikkat çektiği asıl kritik nokta ise: Türkiye'de satışlar artsa da, araç parkımızın yaşlanmaya devam etmesidir. Yıldız, yaşlanan araç parkının hem emisyonlar, hem de dışa bağımlı olduğumuz akaryakıt tüketimi ve trafik güvenliği açısından başka sorunlara yol açabileceğini düşünüyor.
Peki, tüm bu veriler ve gelişmeler bizlere ne anlatıyor? Türkiye otomobil piyasasındaki "6 ay 6.000 km" kısıtlamasının uzatılması, sıfır ve ikinci el araç fiyatlarındaki kaçınılmaz yükseliş eğilimi ve rekor satış rakamlarına rağmen kişi başına düşen araç sayısındaki gerilik, aslında çok daha derin bir sorunun belirtileri olabilir. Sektördeki asıl büyük sorun, araç parkının giderek yaşlanması ve bunun çevresel, ekonomik ve güvenlik boyutunda yol açtığı risklerdir. Yiğit Can Yıldız'ın da vurguladığı gibi, bu durum, araçların yeterince ulaşılabilir olmamasının bir yansımasıdır ve sadece fırsatçılığı engellemeye yönelik geçici önlemlerle değil, tüm bu sorunları kökten çözecek, araç parkını gençleştirecek ve otomobilleri vatandaşlar için daha erişilebilir kılacak kalıcı ve ivedi çözümlerin bulunması gerekliliğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermektedir.