ŞENGÖR, öğretmenlerin maaşlarının artırılması ve daha iyi çalışma koşullarının sağlanması için toplu sözleşme sürecinin önemli olduğunu vurguladı. %2 barajının, sendikanın taleplerinin gerçekleşmesini zorlaştırdığını savundu.
Eleştirisini daha da açan ŞENGÖR, %2 barajının, sendikaların taleplerinin çoğunluk oyuyla kabul edilmesini engellediğini dile getirdi. Bu durumda sendikaların üyeleri adına taleplerini güçlü bir şekilde iletemediğini ve olumsuz sonuçlarla karşılaştığını ifade etti.
Toplu sözleşme ikramiyesi
Eleştiriyle karşılanan toplu sözleşme ikramiyesi uygulaması, eleştirenler arasında tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Sendika üyesi olan ve üye sayısı yüzde 2'den az olan memurların toplu sözleşme desteğine maruz kalmaları, adalet ilkelerine aykırı olduğu düşünülmektedir.
Özellikle öğretmenler arasında yapılan toplu sözleşme ikramiyesi dağılımında gözle görülür bir farklılık bulunmaktadır. Türk Eğitim Sen, Eğitim Sen, Eğitim Bir Sen ve Eğitim İş sendikalarına üye olan öğretmenlere verilen ikramiye miktarı 918 TL iken, diğer sendikalara üye olan öğretmenlere ödenen tutar daha düşüktür. Bu durum, öğretmenler arasında dengesizlik ve adaletsizlik yaratmaktadır.
Eğitim Gücü Sen Samsun il teşkilatından Yasemin ŞENGÖR, bu uygulamayı eleştirerek toplu sözleşme ikramiyesinin tüm sendika üyeleri arasında eşit olarak dağıtılmasını talep etmektedir. ŞENGÖR, adaletin sağlanması için bu konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Yüzde 2 barajı nedir!
Yeni çıkarılan kanunla birlikte toplu sözleşme desteği alabilmek için %2 barajı getirildi. Bu baraj, sendikaların toplu sözleşme desteği alabilmesi için üye sayısının işyerinde çalışanların toplamının en az %2’si olması gerektiği anlamına geliyor. Bu baraj, sendika özgürlüğüne ve demokrasiye aykırı bir uygulama olarak eleştiriliyor.
Sendikaların toplu sözleşme desteği alabilmesi için sadece %2 barajının belirlenmesi, işçilerin demokratik haklarını kısıtlamaktadır. İşyerlerindeki çalışanların büyük çoğunluğunun sendika üyesi olmayacağı düşünüldüğünde, bu barajın aşılması oldukça güç hale gelmektedir. Dolayısıyla, sendika özgürlüğünü savunan ve işçilerin haklarını koruyan toplu sözleşme sistemi etkisiz hale getirilmektedir.