Gaziantep'in köklü ilçelerinden Şehitkamil, son dönemde siyasi kulislerde en çok konuşulan yerlerden biri haline geldi. Uzun yıllardır süren siyasi dengeler, bir belediye başkanının parti değiştirme kararıyla sarsıldı ve bu kararın yankıları, beklenenden çok daha büyük oldu. Yeni dönemin ilk icraatları merakla beklenirken, ortaya çıkan bir ihale skandalı, tüm dikkatleri bu ilçeye çevirdi. Kamuoyunda ve yerel siyasette büyük bir heyecan ve merak uyandıran bu gelişme, sadece Gaziantep'i değil, tüm Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor.
Yaşananların başlangıcı, 29 Mayıs 2025 tarihine uzanıyor. Bu tarihte, belediyenin rutin işlerinden biri olan "Karton Bardak, Ahşap Karıştırıcı, Taziye Paketi Kartonu ve Tek Kullanımlık Rulo Masa Örtüsü Alımı" için bir ihale düzenlendi. Normal şartlarda bu tür ihaleler, kamuoyunun çok da dikkatini çekmezken, bu seferki ihalenin sonuçları herkesi şaşkına çevirdi. İhale sürecine toplam dört firmanın katıldığı belirtildi. Firmalar, belediyenin belirlediği yaklaşık 3 milyon 39 bin TL'lik maliyete karşılık, kendi tekliflerini sundular. İşte bu noktada, akıllara durgunluk veren bir durum yaşandı.
İhaleyi kazanan firma, yaklaşık maliyetin neredeyse yarısı olan 1 milyon 599 bin TL gibi oldukça düşük bir teklif verdi. Bu teklif, yaklaşık maliyet ile arasında 1 milyon 440 bin TL'lik, yani yaklaşık yüzde 47'lik devasa bir fark oluşturuyordu. Siyasette yaşanan parti değişiminin hemen ardından gerçekleşen bu şaşırtıcı durum, kamu kaynaklarının doğru kullanılıp kullanılmadığına dair ciddi soru işaretlerini beraberinde getirdi. Siyaset uzmanları ve yerel halk, bu durumun ardında yatan gerçekleri merak etmeye başladı. Bazıları bu durumu "piyasa koşulları" ile açıklarken, pek çok kişi bunun sıradan bir ihale olmadığını, bilakis bir "bedel" olabileceğini iddia ediyordu.
Olayın büyüklüğü, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi Hasan Şencan'ın SÖZCÜ'ye yaptığı açıklamalarla daha da netlik kazandı. Şencan, ihalenin tamamen şaibeli olduğunu ve bu durumun, belediye başkanının partisini değiştirmesinin bir "karşılığı" olup olmadığı sorusunu gündeme getirdiğini belirtti. İhale ticaretinin doğasına aykırı bir sürecin yaşandığını vurgulayan Şencan, bu işin şeffaflıktan uzak bir şekilde ilerlediğini ifade etti. Öyle ki, belediye başkanının daha önce yargı makamlarında olan bir soruşturmasının, partisini değiştirmesinin hemen ardından esrarengiz bir şekilde kapandığı iddiaları da bu olayı daha karmaşık bir hale getirdi. Bu kadar çok tesadüfün bir araya gelmesi, olayın sadece bir ticari işlemden ibaret olmadığını, çok daha derin bağlantıları olduğunu gösteriyordu.
Siyaset ve ticaret dünyasının iç içe geçtiği bu skandalda, ihaleyi kazanan firmanın kimliği ise tüm bu iddiaları ve şüpheleri daha da güçlendiriyordu. Kamuoyuna sızan bilgilere göre, ihaleyi kazanan bu şirket, daha önce de birçok AKP'li belediyeden milyonlarca liralık ihaleler almasıyla tanınan, adeta "AKP belediyelerinin gözdesi" olarak bilinen HSY Gıda adlı bir firmaydı. Kamu kaynaklarının, iktidar partisine yakınlığıyla bilinen bir firmaya neredeyse yarı fiyatına devredilmesi, siyasi kulislerde ve halk arasında büyük bir infial yarattı. Bu durum, siyasi değişimlerin sadece parti logolarını değiştirmekle kalmadığını, aynı zamanda büyük ekonomik çıkar ilişkilerini de beraberinde getirdiğini bir kez daha gözler önüne serdi.