Dünya finans piyasalarında bir süredir devam eden belirsizlik, son saatlerde adeta bir kasırgaya dönüştü. Küresel ekonominin nabzını tutan döviz piyasaları, beklenmedik bir açıklamanın ardından sarsıntılarla sallanıyor. Doların uluslararası arenadaki değeri, son dakika gelişmeleriyle birlikte büyük bir düşüş yaşarken, bu durumun ardındaki gerçekler, piyasa uzmanlarını ve yatırımcıları derinden düşündürüyor. Dünya, bu ani ve sarsıcı gelişmenin yankılarını merakla izliyor.
ABD Başkanı'nın ülkesinin ekonomik politikalarına yönelik müdahaleleri, uzun bir süredir uluslararası kamuoyunun gündeminde yer alıyordu. Özellikle faiz oranları ve Merkez Bankası'nın bağımsızlığı konusundaki eleştirileri, piyasalarda her zaman tansiyonu yükselten bir faktör olmuştu. Analistler, Başkan'ın yaklaşan görev süresi sonrasında Merkez Bankası'nın yönetimine daha kendi politikalarına uygun bir isim atamasını beklerken, mevcut kurul üyeleri üzerindeki etkisi, bankanın gelecekteki kararları açısından kritik önem taşıyor. Daha önce Ekonomik Danışmanlar Konseyi Başkanı'nın Merkez Bankası'ndaki boş bir koltuğa aday gösterileceği açıklaması da bu müdahale eğiliminin bir göstergesiydi.
Bu gelişmelerin ışığında, döviz piyasalarında çarpıcı hareketlenmeler yaşandı. Dolar endeksi, gün içerisinde belirgin bir düşüşle seyrederken, Euro ve Japon yeni dolar karşısında değer kazandı. Bu ani tepki, piyasaların Başkan'ın ekonomik arenadaki tutumuna karşı ne denli hassas olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Uzmanlar, piyasaların Başkan'ın Merkez Bankası'na yönelik müdahalesinden hoşlanmadığını, bu durumu "cebindeki parayla gösterdiğini" ifade ediyor.
Sadece dolar değil, küresel para piyasalarında genel bir hareketlilik gözlendi. Yeni Zelanda Merkez Bankası, politika faizini üç yılın en düşük seviyesine çekme kararı alarak ülke dolarının düşüşüne neden oldu. İsveç Merkez Bankası ise beklentiler doğrultusunda faiz oranlarını sabit tutarken, İsveç kronu değer kazandı. İngiltere'de enflasyonun son 18 ayın zirvesine çıkmasına rağmen, İngiltere Merkez Bankası'ndan herhangi bir politika değişikliği beklentisinin oluşmaması, sterlinin değer kaybetmesine yol açtı. Kripto para piyasalarında ise Bitcoin'in de hafif bir düşüş yaşadığı gözlemlendi. Bu küresel hareketlilik, piyasalardaki genel tedirginliği ve beklentileri yansıtıyordu.
Peki, piyasaları bu denli sarsan, doların ani düşüşüne yol açan o büyük haber neydi? Tüm bu piyasa hareketliliğinin ve küresel beklentilerin ortasında, ABD Başkanı'ndan gelen şok edici bir talep, adeta bir bombanın pimini çekti. Başkan, ABD Federal Konut Finans Kurumu Başkanı'nın, ipotek dolandırıcılığı iddiasıyla Adalet Bakanlığı'nın hakkında soruşturma açması çağrısını gerekçe göstererek, Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook'un istifasını istedi. Bu beklenmedik ve doğrudan müdahale çağrısı, piyasalarda adeta şok etkisi yarattı. Cook ve Merkez Bankası'ndan ise henüz resmi bir açıklama gelmemesi, belirsizliği daha da artırıyor. Piyasaların gözü şimdi, Eylül ayındaki Merkez Bankası toplantısında faiz indirimi beklentilerine karşı nasıl bir tutum sergileneceğine çevrilmiş durumda. Zayıf temmuz istihdam verilerinin ardından, Eylül'de faiz indirimi ihtimali vadeli işlemlerde %85 olarak fiyatlanıyor ve bu durum, Başkan'ın bu son hamlesiyle birlikte, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve gelecekteki kararları konusunda büyük bir soru işareti yaratıyor. Çarşamba günü açıklanacak Merkez Bankası'nın temmuz toplantı tutanakları da bu kritik dönemeçte sınırlı da olsa bilgi sunması bekleniyor.