Türkiye’de Büyük Petrol Skandalı ve Siyasi Çalkantının Perde Arkası

Can Ataklı Türkiye’nin gizli kalan gerçeklerini gözler önüne seriyor; petrol skandalından siyasetin karanlık yüzüne kadar duyulmayan detaylar sizi bekliyor.

Türkiye'nin siyasi ve ekonomik gündeminde yaşanan derin krizler, Can Ataklı’nın yaptığı son analizle tekrar gündeme geldi. Ataklı, AKP iktidarının CHP’ye yönelik karalama kampanyaları ve belediyelerdeki tutuklamalara ilişkin çok önemli tespitlerde bulundu. Ancak asıl dikkat çekici bölüm, Türkiye’nin içinde bulunduğu büyük petrol skandalının perde arkasına dair yaptığı açıklamalar oldu.

Ataklı, Irak ve Suriye’nin istikrarsızlığından yararlanan terör örgütlerinin kontrolündeki petrol yataklarından çıkan ham petrolün, Türkiye üzerinden yasal olmayan yollarla uluslararası piyasalara aktarıldığını söyledi. Bu petrolün pazarlanmasında devlete yakın bazı kişilerin ve bürokratların aile fertlerinin de adı geçiyor. IŞİD’den varil başına piyasa fiyatının çok altında alınıp, çok daha yüksek fiyatlara rafinerilere satıldığı bu sürecin Rusya ve uluslararası toplumun da büyük tepkisini çektiği vurgulandı.

Deniz Yavuz Yılmaz adlı CHP milletvekilinin sosyal medyada açıkladığı, Türkiye üzerinden yasa dışı petrol taşıma ücretlerinin 2 milyar 320 milyon dolar seviyesine ulaştığı yönündeki veriler, Ataklı’nın analizinde önemli bir yer tuttu. Bu paranın bir kısmının kamuya aktarılırken, büyük bölümünün ise gizli hesaplarda tutulduğu ve yandaşlar arasında paylaştırıldığı iddiaları ekonomideki derin kriz ve lüks hayatlar arasındaki uçurumu gözler önüne serdi.

Ataklı, bu konunun uluslararası hukuk ve ekonomik cezalar boyutuyla Türkiye’yi zor durumda bıraktığını ve tazminat yükünün devlete ağır bir yük getirdiğini belirtti. Ayrıca bu skandalların kamuoyundan gizlendiğini, muhalif medyanın da erişim sıkıntıları nedeniyle yeterince gündeme getiremediğini dile getirdi.

Siyasette yaşanan ayrışmalar, belediye başkanlarının tutuklanması ve yaşanan yolsuzluk iddiaları AKP içindeki çatlakları derinleştirirken, Ataklı, muhalefetin sadece İmamoğlu odaklı siyasetinin toplumsal karşılığı olmadığını ve vatandaşların genel politikalara daha geniş bir perspektiften baktığını ifade etti.

Ekonomide yaşanan zorlukların ve halkın gerçek sıkıntılarının ise siyaset üstü olarak ele alınamadığı, pembe tabloların halkın hayatına yansımadığı eleştirisi de Can Ataklı’nın gündeminde önemli bir yer tuttu. AKP’nin oylarının sürekli eridiğine dikkat çeken Ataklı, son anketlerde 4 puanlık bir düşüşün yaklaşık 2.5 milyon vatandaşın siyasi tercihini değiştirdiğini ortaya koydu.

Sonuç itibarıyla, Can Ataklı’nın bu kapsamlı ve cesur değerlendirmesi, Türkiye’nin petrol ticareti, siyasi krizleri ve ekonomik sancıları arasındaki karmaşık bağları güçlü bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu karanlık gerçeklerin açığa çıkması, Türkiye’nin geleceği için kritik ve kaçınılmaz bir adım olarak değerlendiriliyor.

Ekonomi Haberleri