Türkiye'nin Altını Oyan 5,5 Milyarlık Vurgun

Tarihin en büyük vatandaşlık vurgunu deşifre oldu! Sahte raporlar, rüşvet çarkı ve Afgan bir aile... Bir muhasebecinin itiraflarıyla ortaya çıkan 5,5 milyar liralık şebekenin inanılmaz detayları!

Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük ve en organize "vatandaşlık satışı" şebekesiyle sarsılıyor. Gazeteci İsmail Saymaz'ın, Halil Ferah'ın sunduğu "Sesli Köşe" programında ortaya çıkardığı ve bir muhasebecinin itiraflarıyla deşifre olan vurgunun boyutu tam 5,5 milyar lira. Sahte ekspertiz raporları, tapu müdürlerinden noterlere uzanan rüşvet çarkı ve işin merkezindeki Afgan bir aile... Bu, sadece bir yolsuzluk haberi değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının nasıl bir pazarlık konusu haline getirildiğinin ve devletin nasıl milyarlarca lira zarara uğratıldığının kan donduran hikayesi.

Bu makalenin devamında, vatanını sevdiği için konuşan ve bu yüzden ölümle tehdit edilen muhasebeci Tarık Çınar'ın ağzından, bu organize suç şebekesinin nasıl çalıştığını, kimlerin bu işin içinde olduğunu ve paranın izini sürdüğünüzde karşınıza hangi karanlık ilişkilerin çıktığını tüm çıplaklığıyla okuyacaksınız. Bu haberden sonra, Türkiye'de mülk edinerek vatandaşlık alanlara bakış açınız tamamen değişecek.

İsmail Saymaz, programda her şeyi başlatan o ismin, şebekenin kurucusu olan Zer Grup Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Ceylan'ın muhasebecisi Tarık Çınar olduğunu belirterek söze başladı. Çınar, patronuyla anlaşmazlığa düşünce CİMER'e başvurarak bildiği her şeyi tek tek anlattı. Çınar'ın itiraflarına göre, şebeke akılalmaz bir yöntemle çalışıyordu: Değeri çok düşük olan gayrimenkuller, rüşvet verilen eksperler aracılığıyla 250 bin doların üzerinde gösteriliyor, bu sahte raporlarla 2691 yabancıya 40-50 bin dolar karşılığında Türk vatandaşlığı satılıyordu. Bu yolla Hazine'nin uğradığı zarar ise tam 134 milyon 690 bin dolar, yani bugünkü kurla yaklaşık 5,5 milyar Türk Lirası.

Ve işte çarkın nasıl döndüğünün kan donduran detayları... İsmail Saymaz, Tarık Çınar'ın ifadelerine dayanarak, şebekenin kurucularının Muammer Ceylan ve Afganistan kökenli Şahap ailesi olduğunu açıkladı. Şebekenin işleyişi ise şöyleydi: Sahte banka dekontları ve ekspertiz raporlarını Ceylan'ın üvey oğlu Orçun Çınar temin ediyor, organizasyonun tüm yetkisi ise diğer oğlu Ozan Ceylan'da bulunuyordu. Rüşvet çarkının içinde ise tapu müdürleri, memurlar, noter başkatibi ve avukatlar yer alıyordu. Bu kişiler, aldıkları rüşvet ve komisyonlar karşılığında usulsüz işlemlere göz yumuyordu.

İsmail Saymaz'ın anlattıklarına göre, bu büyük vurgunu ortaya çıkaran muhasebeci Tarık Çınar, şimdi canıyla tehdit ediliyor. Hakkında koruma kararı olmasına rağmen, "yeterli polis yok" denilerek korunmadığını belirten Çınar, tüm risklere rağmen bu kirli şebekenin ortaya çıkması için mücadele ediyor. Bu olay, Türkiye'de sadece bir yolsuzluk sorunu olmadığını, aynı zamanda devletin en hassas kurumlarına kadar sızmış bir organize suç ağıyla karşı karşıya olunduğunu ve bu ağı çökertmek için konuşanların hayatının nasıl tehlikeye atıldığını acı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Gündem Haberleri