Türkiye ekonomisi, yüksek enflasyon ve dalgalı kurun yarattığı sarsıntılarla mücadele ederken, sanayi sektöründen endişe verici bir haber daha geldi. Ülkenin dört bir yanında üretim çarkları dönerken, bazı dev firmalar artan maliyetler ve finansal zorluklar karşısında ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bu mücadelenin son halkası ise kağıt sektörünün en önemli oyuncularından biri oldu. Yıllardır piyasaya yön veren ve binlerce kişiye istihdam sağlayan bu devin sessiz sedasız konkordato başvurusunda bulunması, iş dünyasında şok etkisi yarattı.
Bu haberin detayları ve şirketin ismini ilerleyen paragraflarda okuyacaksınız, ancak şimdiden belirtmek gerekir ki, bu gelişme, ekonomik tablonun vahametini bir kez daha gözler önüne seriyor. Üretim maliyetlerindeki artış, enerji fiyatlarındaki yükseliş ve finansmana erişimdeki zorluklar, ne yazık ki en güçlü şirketleri bile savunmasız bırakabiliyor. Okumaya devam ettikçe, bir başarı öyküsünün nasıl bir ekonomik kabusa dönüştüğünü ve bu durumun ardındaki çarpıcı gerçekleri göreceksiniz.
Gaziantep'in sanayi üssünde 2013 yılında kurulan ve kısa sürede sektörünün parlayan yıldızı haline gelen Konil Kağıt, ne yazık ki ekonomik fırtınaya daha fazla dayanamadı. Yıllık yaklaşık 30 bin tonluk üretim kapasitesiyle hem iç piyasada hem de ihracatta önemli bir yere sahip olan şirket, son dönemde yaşadığı nakit akışı sıkıntısını aşamayınca soluğu mahkemede aldı. Konil Kağıt, borçlarını yeniden yapılandırarak faaliyetlerine devam edebilmek amacıyla konkordato talebinde bulundu.
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne sunulan dosyayı inceleyen mahkeme heyeti, şirketin talebini yerinde bularak kritik bir karar verdi. Mahkeme, Konil Kağıt hakkında üç aylık geçici mühlet kararı vererek, şirketi alacaklılara karşı koruma altına aldı. Bu süre zarfında şirketin faaliyetlerini ve mali durumunu denetlemek üzere iki kişilik bir konkordato komiser heyeti atandı. Bu heyet, şirketin toparlanma sürecini yakından izleyerek raporlar hazırlayacak ve mahkemeye sunacak.
Peki şimdi ne olacak? Mahkemenin verdiği bu üç aylık süre, Konil Kağıt için adeta bir can simidi niteliği taşıyor. Şirket, bu süreyi iyi değerlendirerek borçlarını ödeyebileceği bir proje hazırlamak ve alacaklıları ile anlaşma zemini aramak zorunda. Davanın bir sonraki duruşması 23 Ekim'de görülecek. O tarihe kadar şirketin atacağı adımlar ve hazırlayacağı rapor, geleceği üzerinde belirleyici olacak. Konil Kağıt'ın bu zorlu süreçten çıkıp çıkamayacağı, hem şirket çalışanları hem de piyasalar tarafından endişeyle takip ediliyor. Bu gelişme, Türkiye'deki diğer sanayi kuruluşları için de bir uyarı niteliği taşıyor ve ekonomik istikrarın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.