Türkiye siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak yerini alan 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimi, üzerinden aylar geçmesine rağmen tartışılmaya devam ediyor. Özellikle ilk turda aldığı oy oranı ve ikinci turda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verdiği destekle adından sıkça söz ettiren ATA İttifakı'nın adayı Sinan Oğan, kamuoyunun merakını uyandırmayı sürdürüyor. Şimdi ise, o dönemin en kilit aktörlerinden biri olan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'dan, Oğan'ın adaylığına ve seçimin gidişatına dair ezber bozan açıklamalar geldi. Özdağ'ın bu çarpıcı sözleri, seçim sonuçlarına dair bilinen tüm ezberleri adeta baştan yazacak nitelikte.
Son dönemde katıldığı bir televizyon programında, yazar Erol Mütercimler ile arasında yaşanan "Sinan Oğan" tartışması, Özdağ'ın sessizliğini bozmasına neden oldu. Erol Mütercimler'in, "Ümit Hoca'nın çok büyük bir günahı var; Sinan Oğan" şeklindeki çıkışı, Özdağ'ın cevabının fitilini ateşledi. Bu sert ithama karşı Özdağ'ın verdiği yanıtlar, 2023 seçimlerinin perde arkasına ışık tutarak, o süreçte yaşananlara dair bambaşka bir perspektif sundu. Mütercimler'in Oğan'ın adaylığının yanlış bir tercih olduğu yönündeki ısrarına karşılık, Özdağ'ın söyledikleri gündeme bomba gibi düştü.
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, kendisine yöneltilen "günah" suçlamasını şiddetle reddetti. Oğan'ın adaylığının ardındaki stratejiyi ve bu stratejinin Türkiye siyaseti üzerindeki kritik etkilerini tek tek sıralayan Özdağ, kamuoyunun zihnindeki pek çok soru işaretini giderecek nitelikte iddialarda bulundu. Kendi imkanlarıyla yürüttüğü seçim kampanyasının, o dönemin şartlarında ne denli büyük bir başarı olduğunu vurgulayan Özdağ, milyonların gözünden kaçan o kritik ayrıntıyı da gün yüzüne çıkardı.
Özdağ, kişisel çabalarıyla nasıl bir finansman sağladığını da tüm detaylarıyla paylaştı. Kendi ifadesiyle, seçim bütçesinin sadece 1,5 milyon lira olduğunu belirten Zafer Partisi lideri, bu bütçeyi dahi tespih koleksiyonunu satarak temin ettiğini açıkladı. Bu mütevazı imkanlarla verilen mücadelenin, seçimlerin kaderini nasıl etkilediği, Özdağ'ın açıklamalarıyla daha net anlaşıldı. Elde edilen bu kısıtlı kaynaklarla, ülke siyasetinin seyrini değiştirecek bir sonucun nasıl elde edildiği, Özdağ'ın altını çizdiği en önemli noktalardan biri oldu.
Peki, Ümit Özdağ'ın asıl büyük iddiası neydi? İşte o sorunun cevabı, tartışmaların seyrini değiştirecek nitelikte. Özdağ'a göre, Sinan Oğan'ın adaylığı kesinlikle bir günah değildi, tam tersine stratejik bir zorunluluktu. Eğer ATA İttifakı bir aday çıkarmasaydı, seçimler ikinci tura kalmayacak ve mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan birinci turda kazanacaktı. Özdağ, o dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerini Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kazandığını ve ilk turda Erdoğan'ın Kemal Kılıçdaroğlu'ndan daha fazla oy aldığını hatırlatarak, kendilerinin aday çıkarmasıyla seçimin ikinci tura kalmasını sağladıklarını vurguladı. Zafer Partisi ve Adalet Partisi'nin ortak adayı olarak Sinan Oğan'ı göstermelerinin, Türkiye'ye ikinci turda büyük bir şans tanıdığını belirten Özdağ, o şansı ise ne yazık ki Kemal Kılıçdaroğlu'nun kullanamadığını çarpıcı ifadelerle dile getirdi.
Sinan Oğan'ın ikinci turdaki tercihine dair de konuşan Özdağ, Mütercimler'in "Sonra ne düşündünüz Sinan Oğan hakkında?" sorusuna net bir yanıt verdi: "Sinan Oğan yanlış şey yaptı. Ama Zafer Partisi doğru şeyi yaptı ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekledi." Özdağ, seçimden sonra Oğan ile herhangi bir görüşme yapmadığını da sözlerine ekledi. Bu açıklamalar, 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nin sonuçlarına ve o süreçte yaşanan stratejik hamlelere dair, kamuoyunda uzun süre yankı uyandıracak gibi görünüyor. Özdağ'ın kendi imkanlarıyla yarattığı ve Türkiye'nin kaderini ikinci tura taşıdığını iddia ettiği bu hamlenin, Kılıçdaroğlu tarafından neden değerlendirilemediği sorusu ise, siyasi kulislerde daha uzun süre konuşulacak gibi duruyor.